5 soruda İdlib gerilimi: Kördüğüm daha da sıkılaştı

5 soruda İdlib gerilimi: Kördüğüm daha da sıkılaştı

Suriye rejimi ve Rusya’nın İdlib’e yönelik düzenlediği askeri harekatın şiddetini arttırması ve Türkiye sınırına doğru kitlesel sivil göçü Suriye’de savaşı kızıştırdı.

Suriye rejim ordusunun İdlib’deki TSK mevzilerine yaptığı saldırı sonrası Türk askerlerinin bölgedeki rejim unsurlarını ateş altına alması tansiyonu yükseltti.

Bu gerginliğin arka planında, Rusya, Suriye rejimi ve İran destekli milis örgütlerin İdlib’e yönelik gerçekleştirdiği askeri harekatın şiddetini arttırması var.

“Rusya, Astana ve Soçi’ye sadık değil"

1- Türkiye destekli silahlı muhaliflerin tavrı ne?

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Suriye ve Rusya’nın ortak yaptığı İdlib operasyonunu eleştirirken kullandığı, “Rusya Astana ve Soçi’ye sadık değil” sözlerinden sadece 2 gün sonra El-Bab’dan Esad ve Rusya’nın birlikte yönettiği bölgelere bir askeri operasyon başlatıldı.

El-Bab, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2016’da IŞİD’e karşı yaptığı Fırat Kalkanı Harekatı’nda en şiddetli çatışmaların yaşandığı cephe hattıydı. IŞİD’in bölgeden atılmasıyla bu alanların kontrolü Türkiye destekli muhaliflerin eline geçti.

Muhalifler El-Bab ve Halep’te hareketlendi

2-Muhaliflerin operasyonu İdlib’le mi sınırlı?

TSK’nın 2019’da YPG kontrolündeki Rasulayn ve Tel Abyad’a Barış Pınarı Harekatı gerçekleştirmeden önce Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) çatısı altındaki muhalif gruplar Suriye Milli Ordusu (SMO) adı altında birleşti ve harekatta kara gücü olarak görev aldı. El Bab batısı ve güneyindeki Esad mevzilerini hedef alan operasyonu da SMO gerçekleştirdi.

El Bab’daki operasyon muhaliflerin bu süreçte yaptığı tek operasyon değildi.

Muhalifler, 2016’da Rusya’nın hava saldırıları ve İran destekli milis örgütler ile Esad güçlerinin harekatının ardından çıktıkları Halep’e 3 yıl sonra ilk operasyonu düzenledi. Şehir merkezine birkaç kilometre kadar ilerleyen muhalifler burada Rus ve Şam yönetimi güçleriyle sıcak çatışmalara girdi.

7 konvoy… 3 yeni askeri nokta…

3-TSK nerede hareketlendi?

TSK da hafta sonu rejim güçlerinin ele geçirmek istediği İdlib’e 7 askeri konvoy gönderdi. Konvoyda ağır silahlar ve füze sistemleri de vardı.

Astana kapsamında “çatışmasızlığı izlemek” için kurulan gözlem noktalarının dışında 3 farklı mevzi kuruldu.

Rejim ve Rusya’nın öncelikli hedefi olan Serakib ve çevresinde kurulan bu mevzilere ağır silah ve personel yerleştirildi. Esad topçuları tarafından 4 askerin hayatını kaybetmesine neden olan saldırı da işte bu noktalardan birine yönelik yapıldı.

Tel Rıfat ve Nubul da TSK’nın hedefleri arasında

4-Saldırının ardından nereler hedefte?

Esad güçlerinin saldırısının ardından TSK 4 gözlem noktasından 80 kilometrelik mesafeye kadar Esad güçlerini hedef aldı. TSK’nın ateş altına aldığı bölgeler arasında İran’ın sembolik bir önem de verdiği Nubul da var. Ayrıca, son yapılan Soçi Mutabakatı gereği YPG’nin çıkması gereken Tel Rıfat da bölgedeki obüs bataryalarınca hedef alındı.

4 gözlem noktası rejim ordusunun tam çemberinde

5-Diğer gözlem noktalarının durumu ne?

Türkiye, Rusya ve İran Astana Mutabakatı çerçevesinde İdlib’in çeşitli bölgelerine gözlem noktaları kurdu. Ancak Rusya ve İran destekli güçlerin İdlib harekatına ara vermemesi, ilan edilen ateşkeslerin uygulanmaması ve Astana’da kabul edilen çatışmasızlık bölgelerinin hiç hayata geçmemesi bu gözlem noktalarını işlevsiz bıraktı. Çatışmasızlık hiçbir zaman hayata geçmese de Türkiye bu gözlem noktalarını tahliye etmeyeceğini açıkladı ve askerlerin o bölgede bekleyişleri sürdü.

TSK’nın İdlib’de 12 gözlem noktası var. Buralar zaman zaman gerek Suriye rejimi gerekse de İran destekli milisler tarafından saldırıya uğruyor. Rejimin İdlib harekatı, savaşın bu gözlem noktalarının yanına taşıdı. İlk kurulduğunda muhaliflerin hakim olduğu bölgelerde yer alan 4 gözlem noktasının çevresinde, rejim güçlerinin ilerlemesiyle hiç muhalif kalmadı. Morek, Mar Hattat, Raşidin ve Surman’daki noktalar halihazırda rejim ordusu, İran destekli milisler ile Rusya’nın çemberinde bulunuyor.