AK Partili eski vekilden, Kürtleri ve Kürdistan Hükümetini kızdıracak açıklamalar

AK Partili eski vekilden, Kürtleri ve Kürdistan Hükümetini kızdıracak açıklamalar

KRD News Haber Merkezi

Kürdistan Bağımsızlık Referandumu hakkında Peyamakurd internet sitesine açıklayan 25’inci dönem Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, Kürt halkının Bağımsızlık yerine Türkiye’nin Kürdistan bölgesini ilhak etmesini tercih edeceğini söyledi.

Peyamakurd internet sitesine görüşlerini açıklayan Ak Parti Diyarbakır eski milletvekili Cuma İçten, 25 Eylül tarihinde yapılacak Kürdistan Bağımsızlık Referandumu ve etkilerini değerlendirdi. Referandumda bağımsızlık seçeneği ile birlikte halka Türkiye’nin Kürdistan’ı ilhak edip etmemesinden yana olduklarının sorulması halinde Kürtlerin %90’ının Türkiye’nin Kürdistan’ı ilhak etmesini seçeceğini söyledi.

Kürdistan petrollerinde Türkiye’nin payı olduğunu ve 1951 yılından bu yana bu hakkının baki olduğunu belirten AK Partili eski vekil Cuma İçten, “Orada (Kürdistan’ı kastederek) çıkan petrollerde bizim %20 hakkımız var.” iddiasında bulundu.

1918 yılında imzalanan Mondos Ateşkes Antlaşmasını 1926 olarak tarihlendiren, Son Osmanlı Mebusan Meclisini de 1926 yılında toplayan Ak Partili eski vekil Cuma İçten’in zaman zaman kendisini Kürdistan Hükümet Başkanı Mesud Barzani’nin yerine koymaktan çekinmediği röportajdan bir kesit yayınlıyoruz:

“Kürdistan Petrolünde Bizim (Türkiye) Hakkımız Var

 Diyarbakır milletvekili görevini yürütmüş olan Cuma İÇTEN Şimdi her devletin ulusal çıkarları söz konusu olduğu zaman tarihsel bilgileri ve tarihi bir kenara koyamazlar. Yani Kuzey Irak Kürdistan bölgesinde yaşayanlar Kürt kardeşlerimiz önce tarihe iyi bakıp Türk devletini anlamaları gerekiyor. Orada çıkan petrollerde bizim %20 hakkımız var. Dört yıl boyunca oradaki petrollerden pay almışız. Tamamını hem de almışız. Ondan sonrada yirmi yıldan fazla bir anlaşma neticesinde İngilizlere bir borç karşılığı verildi. Yanı 1951 yılından bugüne kadar petrol hakkı baki duruyor ancak Türkiye bunu kullanmıyor.

Referandum Gerçekleşirse Türkiye ve Kürtler Karşı Karşıya Gelir

Eğer bu referandumda bir fiili durum gerçekleşirse herkesin üzülebileceği bir konu olur. Türkiye’nin ve orda yaşayan Kürtlerin karşı karşıya getirmeye kimsenin hakkı yok. Onlar bizim akrabalarımız, kardeşlerimiz.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Mondros antlaşmasında ve misakı milli sınırlarından ve yapılanmasından dolayı haklı nedenlerle böyle bir şeye tepki koyacaktır. Bu tepki koyması oradaki Kürtleri sıkıntıya sokacaktır. Örneğin oraya bir ambargo uygulanıp, uçuşa yasak bölge ilan edildi ve sınırlar tamamen kapatıldı… Diğer yandan Suriye ateş altında. İran zaten bu konuda Türkiye’den farklı düşünmüyor… Kime faydası olur?

Referandum Ertelenebilir. Ertelenmese de Geçerliliği Yok

Ben Barzani yönetiminin Kürtlerin özgürlüğünü ve yaşamlarını tehlikeye sokabilecek böyle bir adımlar atabileceğini sanmıyorum. Barzani uluslararası arenada elini daha fazla güçlendirme adına kendini daha iyi ifade edebilme adına bir referandum yapıyor. Bunun resmi bir bağlayıcılığı yok. Referandumda “evet” çıkması bile uygulamadığınız zaman bir anlamı yok. Bunun uygulanıp uygulanmayacağını birlikte gözlemleyeceğiz.

Celal Talabani bir Kürt’tü. Yıllarca bu mücadele içerisinde yer alan biriydi. Irak’ın cumhurbaşkanlığını yaptı. Kendisi imza yetkisine sahip olduğu o dönemlerde neden böyle bir karar almadı. Barzani’nin bu referandum fikrini yıllarca olduğunu biz biliyoruz. Ben bu referandumun hala iptal edilebileceğini ya da ertelenebileceğini düşünüyorum.

Kürdistan halkının %90’ı, Türkiye’nin Kürdistan’ı İlhak Etmesinden Yana

Ben Barzani yönetimi olsam kuzey Irak Kürdistan bölgesindeki Kürtlerin şu soruyu sorarım! “ Irak hükümetinde mi kalmak istersiniz yoksa Türkiye’ye mi ilhak( egemenlik altına girmek)  edelim” Irak yönetimi Saddam döneminde yıllarca astı kesti Halepçe katliamları yaptı, şimdide hala sorunlar ve problemler var. Bide Tükiye’ye ilhak ( egemenlik altına girmek)  sorusu sorulursa ve çoğunluk evet çıkarsa gerek Siyonizm’in, Avrupa’nın, Amerika’nın petrol yada farklı maden yatakları üzerindeki oyunları bitirmiş olur yani kuzey Irak Kürdistan bölgesinin Türkiye’ye ilhakı stratejik planları ve ezberleri bozan bir adım önüne analiz yapıp kendi stratejisini ortaya koyan adım olur. Zaten Türkiye’de kendi dinlerini dillerini ve özlük hakları için bir sürü adımlar atıldı ve hala devam ediyor.