Aldar Xelil'den itiraf: Rejim Güçleri, Türk Ordusu'na karşı direnemedi

Aldar Xelil'den itiraf: Rejim Güçleri, Türk Ordusu'na karşı direnemedi

TEV-DEM Yönetim Komitesi üyesi Aldar Xelîl, Rojava ve Suriye'nin kuzey-doğu bölgelerine gelen rejim kuvvetlerini, Türkiye’nin ve ona bağlı Suriyeli grupların saldırılarına karşı direnmemekle suçladı.

Suriye’de aralarında PYD’nin de bulunduğu Kürt grupların oluşturduğu çatı kuruluş Demokratik Toplum Örgütü’nün (TEV-DEM) Yönetim Komitesi üyesi Aldar Xelîl, Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerine gelen rejim kuvvetlerini, Türkiye’nin ve ona bağlı Suriyeli grupların saldırılarına karşı direnmemekle suçladı.

“Önceliğimiz sınırların korunması”

Dün, Kamişlo’da, Şarku’l Avsat’a açıklamalarda bulunan Aldar Xelîl  “Suriye rejimi ile imzalanan anlaşma, Suriye topraklarının işgalden korunmasına dayanıyordu. Özerk yönetimin kaderi ve geleceği ile ilgili değildi. Bu anlaşma, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki bölgelere yaptığı operasyonun ardından geçen ayın ortasında Rusya’nın himayesinde yapılmıştı. Rejim, Suriye topraklarının korunması konusunda daha duyarlı olmalı. Kürt halkının haklarına ve bölgedeki Kürtler, Araplar ve Suriyeliler tarafından kurulan sivil idare projesi konusunda Kürtlerin tutumuna nasıl bakıyorlar? Rusya’nın gözetiminde Suriye rejimi ile yapılan görüşmelerin ilk ve nihai hedefi, Türkiye’nin ve Türkiye’ye bağlı Suriyeli grupların saldırılarına karşı sınırı korumaktır. Bu tehlike sona erdiğinde ve istikrar sağlandığında, siyasi ve idari sorunları ele alacağız. Bugünkü önceliğimiz sınırların korunmasıdır”

Sınır kapılarında idarenin sivil yönetimde olduğunu ifade eden Aldar Xelîl, “7 büyük kenti yöneten sivil yönetim yapıları, çalışmalarını kayda değer herhangi bir değişiklik olmadan sürdürüyor. Sınır kapıları, Suriye’nin kuzeyini Irak’ın Kürdistan bölgesine bağlıyor. Bunların en önemlisi, Semalka-Pişhabur Sınır Kapısı’dır. Al Yarubiyah Sınır Kapısı, güvenliği, idaresi ve finansal gelirleriyle özerk yönetim makamlarına tabi kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Rejim, Suriye topraklarının korunması konusunda ciddi değil”

Suriye hükümetiyle kapsamlı bir anlaşmaya varılması ve özerk yönetimin talep ettiği hususiyetler konusunda da anlaşılması durumunda “Suriye Demokratik Güçlerinin” rolünün mahiyeti hakkında konuşan Xelîl, “Bu konuyu daha sonra ele alacağız ancak Suriye Demokratik Güçleri’nin rolünü, işlevini ve fedakarlığını ortadan kaldıracak hiçbir şey olmayacak” dedi.

Şam’la anlaşma yaparak Suriye’nin kuzeydoğu ve Rojava bölgelerine gelen rejim kuvvetlerini Türkiye’nin ve Türkiye’ye bağlı Suriyeli grupların saldırılarına karşı direnmemekle suçlayan Xelîl sözlerini şöyle sürdürdü: “Rejim güçlerinin yanlarına aldıkları silahlar bölgeyi işgalden korumak için yeterli değildi. Bu durum, Suriye rejiminin, Suriye topraklarının korunması konusunda ciddi olmadığını göstermektedir.”

Müzakere masasına oturmak ve diyalog aşamasını başlatmak gerektiğine dikkat çeken Xelîl, “Bu gerçekleşirse, ülkenin anayasası, bölgenin anavatan sınırları içinde nasıl yönetileceği ve kent idarelerinin çalışmalarının doğası, işlevleri ve yetkileri hakkındaki görüşlerimizi ifade edebiliriz” açıklamasında bulundu.

Özerk Yönetim’den Rusya’ya çağrı

Rusya Dışişleri Lavrov’un ‘Kürtler mutabakattaki coşkusunu kaybetti’ yönündeki sözleri üzerine Rojava Özerk Yönetimi açıklama yaptı. Özerk Yönetim, Rusya’ya, Suriye Hükümeti ile müzakereleri aktif hale getirmesi için çağrıda bulundu.

Rojava Özerk Yönetimi Dış İlişkiler Dairesi, dün yaptığı açıklamada, “Bazı bölgelerde meydana gelen olaylar meşru savunma çerçevesinde değerlendirilebilir. Rusya, bugün hedeflenen tüm bölgelerin Türkiye ile yaptıkları anlaşmaların dışında olduğunun bilincindedir” ifadelerine yer verdi.

Açıklamada, “Türkiye’nin Suriye’de neler yaptığını araştırmak daha iyi olacak. Gerçeğin dışındaki bir yorum veya açıklama Ankara ve paralı askerleri için doğrudan bir destek anlamına gelecek. Şimdi gördüğümüz şey, Rusya’nın garantör rolünün daha etkili olması gerektiği, Rusya’nın mevcut garantör rolü, yapılan anlaşmaların özüne uymuyor” açıklamasında bulundu.

Şam’la ilişkiler konusunda açıklamalarda bulunan Dış İlişkiler Dairesi, “Şam’la diyalog kurulması için gerekli tüm önlemler alındı. Buna hala hazırız. Diğer tarafın tutumu ise siyasi müzakereyi erteleme ve isteksizlik şeklinde kendini gösteriyor. Bu yüzden Rusya’nın garantör rolünün bu tutumu harekete geçirmesi önemli” ifadelerine yer verdi.