Ali Babacan: Şu andaki krizi bizden başka çözecek kimse yok

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, dün gece Habertürk’te katıldığı programda gündemi değerlendirdi.

Ali Babacan: Şu andaki krizi bizden başka çözecek kimse yok

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Babacan şu anda Türkiye’de devam eden ekonomik krizi kendilerinden başka çözecek partinin olmadığını belirterek, “2008-2009’da bütün dünya yanıp yıkılıyordu. Biz 6 ayda çözmüştük krizi. 2001-2002 krizinde enflasyonu iki yılda tek haneye indirmiştik. Bu bizim işimiz. Bu konuda mütevazı olmayacağım. Şu andaki krizi bizden başka çözecek kimse yok Türkiye’de. Akademik birikimi olanlar, uzaktan izleyenler olabilir ama kriz çözme tecrübesi apayrı bir şeydir. İki tane krizi çözmüş başka bir ekip varsa Türkiye’de bulalım, gelsinler, çözsünler” dedi.

‘Kur Korumalı Mevduat uygulamasını bitireceğiz’

Enflasyonu düşüreceklerini ve Kur Korumalı Mevduat uygulamasına son vereceklerini ifade eden Babacan, “Biz enflasyon beklentisini de faizi de düşüreceğiz. Nihayetinde enflasyonun kendisini de düşüreceğiz. İktidara geldiğimizde Kur Korumalı Mevduat uygulamasını o noktada bitireceğiz. Devletin verdiği söz neyse, eski hesapların farkları ödenecek” dedi.

“Bu ittifaka engel bir durum değil. Kapıyı kapatmıyoruz”

Daha önce kamuoyuna duyurdukları seçime parti olarak girme kararını yineleyen ancak bunun olası ittifaklar önünde engel olmadığını belirten Babacan, “Biz yeni kurulmuş iddialı bir siyasi partiyiz. Mevcut siyasi partilere katılma, iç içe durum olsa biz DEVA Partisi'ni niye kurduk ki. Giderdik başka partiye destek verirdik. Niye parti kurduk? Bayramdan önce kurullarımızı topladık, karar verdik, kendi adımızla, sanımızla, logomuzla, bayrağımızla seçimlere gireceğiz dedik. Vatandaşlarımız seçim listesini açtıklarında DEVA Partisi'nin logosunu görecek. Bu ittifaka engel bir durum değil. Kapıyı kapatmıyoruz. Biz herhangi bir ittifak ve iş birliği olmaz ise doğal olarak DEVA Başkanı Genel Başkanı Ali Babacan Cumhurbaşkanı adayıdır. 2018'de Millet İttifakı kuruldu ama her parti kendi cumhurbaşkanı adayını çıkardı. İttifak olmak ortak cumhurbaşkanı adayı anlamına gelmiyor. Altılı masada ortak aday hedefi var. Altılı masanın kuruluşu güçlendirilmiş parlamenter sistemine dönmek” diye konuştu.

“Ortak aday olmazsa ben adayım”

Altılı masanın ortak bir cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması halinde aday olacağını ifade eden Babacan şöyle devam etti:

“Mümkünse altı partinin ortak adayı olsun dedik. Ama diyelim ki ortak aday olmadı, karar verilemedi… O zaman ben tabii ki adayım. Ortak aday konusunda mutabakat olmadığı anda DEVA Partisi’nin genel başkanı cumhurbaşkanı adayıdır. En son toplantımızda ortak adayın niteliklerini sıraladık. Ortak aday altı genel başkandan birisi de olabilir, dışarıdan da olabilir.

Benim tutumum çok açıktı; temel konularda ilkeler ve hedefler konusunda ortak zemin bulamazsak ortak adayın işi çok zorlaşır. Hangi soruya nasıl cevap verecek? Aynı soruya 6 parti ayrı ayrı cevaplar verirse... Parlamenter sistem ortak çalışma haline gelmeden de ayrı ayrı parlamenter sistem farklılıkları vardı. Altılı masaya gereğinden fazla şey yüklersek bu aşamada haksızlık yaparız. Farklı projeler, farklı iddialar olabilir. Ama temel konuda ilke ve hedeflerle ilgili konuşma kararı almamız gerekiyor. Yaptığımız bütün çalışmayı altılı masaya koymaya hazırız DEVA Partisi olarak. Hazırladığımız 20 eylem planını masaya koymaya hazırız. Herhangi bir siyasi partiyle bunları detaylı olarak konuşmaya hazırız. Şu andaki hedefimiz ortak tek aday çıkarmak. Olmazsa alternatiflere bakarız.

“Rusya’ya niye meydan okumuyorsunuz?”

Avrupa ülkelerinden bazılarının PKK terör örgütüne daha ılımlı davrandığı, faaliyetlerine biraz daha alan açtıkları doğru bir tespit. Bu konudan biz de rahatsızız. Bunun çözüm yolu daha 1 ay önce ‘NATO’ya katılın, iyi olur, biz de destek veririz’ dediğiniz kişiye 1 ay sonra ‘Dur bakalım orada galiba PKK var, bloke edeyim’ demek değil. Tutarlı bir davranış değil. Madem İsveç ve Finlandiya’ya böyle davranıyorsunuz; PKK'yı terör örgütü kabul etmeyen, hatta başkentinde PKK’nın bürosu olan Rusya var. Rusya’ya niye öyle meydan okumuyorsunuz? Sayın Erdoğan’ın Putin’e bugüne kadar PKK’yla ilgili kamuoyuna açık şekilde en ufak bir ithamını duydunuz mu?

“Suriye’deki operasyonların kahir ekseriyetini doğru ve gerekli buluyorum”

Diplomasisi iyi çalışan bir ülke, sessiz bir şekilde ‘Böyle bir durum var. NATO’yla ilgili konunuzu biliyoruz, size de destek vermek isteriz fakat şu konuda ne yapacaksınız?’ der. Onlara da yüzlerini kurtaracak bir alan açarsınız. Avrupa Birliği’ne gireyim diye uğraşırken PKK’ya destek verdiğini iddia ettiğiniz bu ülkelerin gidip ikide bir onayını almaya çalışmıyor muydunuz? Bu iki ülke Türkiye’yi sürekli destekledi.

Suriye’de Rusya alan açmadığı için Türkiye’nin askeri olarak hareket edemediği noktalar var. Rusya’yla ‘Seçimlere giderken Suriye’de askeri operasyon yaparsak içeride de işe yarar’ diye perde arkasından bir pazarlık dönüyor mu, bilemiyoruz. Suriye’de yapılacak işin gerçekten askeri ve ulusal çıkarlarımız açısından gerekli bir operasyon olması lazım. ‘Ekonomi berbat, seçim olsa kazanamayacağız. Bari Suriye’de bir atraksiyon yapalım. Oradan da oy toplayalım’ diye ucuz hesaba giriyorlarsa, yazık. Suriye’deki operasyonların kahir ekseriyetini doğru ve gerekli buluyorum. Ama istisnaları var.

“Beraat eden KHK’lıları kamu görevlerine iade edeceğiz”

Bir, hakkında soruşturma veya kovuşturma olmayanları; iki, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilenleri; üç, beraat kararları alanları KHK ile ihraç edildikleri kamu görevlerine iade edeceğiz. Kamu düzeni ve millî güvenlikle doğrudan ilişkili kurumlarda görev yaptıktan sonra ihraç edilenler ise idarenin kendilerine uygun göreceği bir göreve başlayacak. İster siyasiler ister medya mensupları olsun, cımbızlama yapıp ‘Vay DEVA Partisi iktidara gelecek ve bütün KHK’lıları görevine iade edecek’ diyenlerde iyi niyet görmüyorum. Bu konuları gündeme getirmeden önce hukukçu ekibe döndüm; ‘Hakkın, adaletin gereği bu mu?’ dedim, ‘Bu’ dediler. Korkmadan yapacağız. Siyasi sonucu ne olursa olsun ben göğüslerim. Yeter ki hukuk ve adalet için doğru adımı atalım.”