Amberin Zaman: Türkiye, Afrin’de artan Kürt isyanıyla karşı karşıya

Al Monitor'da Amberin Zaman imzasıyla yayınlanan "Türkiye, Suriye’nin Afrin’inde artan Kürt isyanıyla karşı karşıya" başlıklı yazıda, BM'in geçtiğimiz hafta açıkladığı rapor öncesinde, Mart 2017'de Türkiye'nin kontrolüne geçen Afrin'de yaşananlar ile ilgili bağımsız haber kaynaklarının sınırlı olduğu dile getirildi.

Amberin Zaman: Türkiye, Afrin’de artan Kürt isyanıyla karşı karşıya

Al Monitor'da Amberin Zaman imzasıyla yayınlanan "Türkiye, Suriye’nin Afrin’inde artan Kürt isyanıyla karşı karşıya" başlıklı yazıda, BM'in geçtiğimiz hafta açıkladığı rapor öncesinde, Mart 2017'de Türkiye'nin kontrolüne geçen Afrin'de yaşananlar ile ilgili bağımsız haber kaynaklarının sınırlı olduğu dile getirildi.

BM ve İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün raporunda Türkiye kontrolü altındaki Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri tarafından gerçekleştirilen tecavüz, hırsızlık, haraç, kaçırılma, fidye ve Suriyeli Araplar lehine yerlerinden edilme gibi hak ihlalleri yer aldığını dile getiren Zaman, BM'nin bu hak ihlallerinin bir bölümünü "Savaş Suçu" olarak tanımladığına dikkat çekti.

Afrin'de bir çok silahlı Kürt grupları tarafından Türk Ordusu ve kontrolündeki ÖSO güçlerine yönelik düşük yoğunluklu bir isyanın var olduğuna dikkat çeken Amberin Zaman, Bellingcat isimli medya kuruluşunun uydu görüntüleri ve açık kaynaklar kullanarak 1 Mart'ta yayınladığı veriler ışığında 2018 Mart ile 2019 Ocak ayları arasında üç farklı anti-ÖSO Kürt hareketinin, (Halk Savunma Birlikleri (YPG), Zeytin Gazabı ve Afrin Kurtuluş Kuvvetleri) toplamda 220 farklı saldırı gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Verileri toplayarak analiz eden master öğrencisi Alexander McKeever üç örgütün Şubat ayında 25'in üzerinde saldırı gerçekleştirdiğini dile getirdi ve bunların yarısını bağımsız olarak doğrulattı.  

Bellingcat, Batı ile birlikte IŞİD'e yenilgi yaşatan ve haklı bir övgünün sahibi olan YPG'e nazaran Afrin'deki Kürt güçlerinin reklam yapmaktan kaçınarak daha karanlık yöntemler ile hareket ettiklerini ileri sürüyor.

McKeever, bilhassa 'Zeytin Gazabı' örgütünün, Afrin'deki YPG etkinliklerinden farklı olarak, ÖSO üyeleri ve ÖSO ile işbirliği halinde bulunan bireyleri kaçırıp öldürdüklerini dile getiriyor ve Zeytin Gazabı ile Afrin Özgürlük Kuvvetleri'nin YPG'nin öncü grupları olduğuna inandığını vurguluyor. Zeytin Gazabı bazı infaz görüntülerini internet üzerinden paylaştığı ve en az iki kurbanın Türk ordusuna bilgi servis etmekle suçlandığı belirtiliyor.

Gündüz genellikle  el yapımı bombalı cihazlar kullanan, geceleri ise hafif silahlarla yol kenarında pusu atan Afrin isyancılarının yakın zamanda, Türk ordusuna karşı tanksavar güdümlü füzeler kullanmaya başladığına dikkat çekiliyor.

Kürtlerin saldırılarının Türkiye'nin işgalinden rahatsızlık duyan Suriye rejiminin kabulü ve desteğiyle gerçekleşebileceğini dile getiren McKeever, Türk saldırısından bu yana 10 Türk askerinin ve son 10 ay içinde ihtiyatlı bir tahminle 100'ün çok üzerinde ÖSO militanının öldürüldüğüne dikkat çekiyor.

Türkiye'nin Afrin'i kontrol altına almasında, Afrin'i havadan kontrol eden Rusya'nın rejimin itirazlarına rağmen izin vermesinin anahtar rol oynadığı dile getirilen analizde, Afrin'in Rojava'daki diğer tüm bölgelerden daha fazla Kürt olduğuna, Rojava'daki en liberal ve açık görüşlü bölge olarak kabul edildiğine ve aynı zamanda Yezidiler ve Aleviler gibi dini azınlıklar için bir merkez olduğuna dikkat çekiliyor.

Biri Afrin üzerine olmak üzere Rojava Kürtleri hakkında iki kitap yazan Viyana Üniversitesi’nde siyaset bilimci ve kültürel antropolog Thomas Schmidinger Arap ve Türkmen yerleşimcilerin evlerini geri almalarına rağmen Kürtlerin dönüşlerine izin verilmediğine dikkat çekerek, "Türkiye, bölgede Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne benzer, ancak İslamcı kimlikli bir tür Kuzey Suriye Türk Cumhuriyeti kurmaya çalışıyor” dedi."

Kendilerine yönelik ve hak ihlallerinin Kürtlerde intikam alma arzusunu beslediği dile getirilen analizde, düşük yoğunluklu isyanın Türk ordusu ve destekçilerini korkutmaya yeterli olmadığı öngörülüyor.