Babacan, 'Kılıçdaroğlu-Özdağ protokolünün Kürt seçmene etkisini' yorumladı

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Ümit Özdağ ile Kılıçdaroğlu arasında varılan anlaşmanın Kürt seçmen üzerinde etkili olmayacağını ifade etti.

Babacan, 'Kılıçdaroğlu-Özdağ protokolünün Kürt seçmene etkisini' yorumladı

Ali Babacan, KARAR TV Gündem Özel yayınında Taha Akyol, Elif Çakır ve Yıldıray Oğur'un sorularını yanıtladı.

“Biz gerçek niyetini biliyoruz”

Babacan, Yıldıray Oğur’un “Ümit Özdağ da eklendi. Zaten Doğu ve Güneydoğu'da katılım düşüktü. Bu kadar milliyetçilik orada, o seçmenleri korkutur mu?” şeklindeki sorusunu şu şekilde cevapladı:

“Biz her beraberiz, bir bakıma birbirimizin sigortasıyız ve güvencesiyiz. Vatandaşlarımız her şeyi iyi okuyor. Daha dün bir vatandaşımız bana, ‘Sayın Kılıçdaroğlu'nun söylemlerindeki değişikliğin farkındayız ama biz gerçek niyetini biliyoruz hiç merak etmeyin biz pazar günü 'evet' mührünü basacağız’ dedi. Bu bir duruş değiştirmek değil. Bu kararsız kalan seçmenlere yönelik. İki haftalık sürede politika değişmez.”

“Bunlar PKK ile beraber' diye meydan meydan dolaştılar”

Ali Babacan, Elif Çakır’ın “Yaptırdığınız analizlerde ne gördünüz?” sorusuna ise şu yanıtı verdi?

“Terör ve güvenlik meselelerini gördüm, hükümetin yalan politikasını gördüm. Bunların vatandaşlarımız üzerinde etkisi oldu. İnsanlar bunlara inandı. 'Ülke bölünecek' diye pompaladılar ya, 'Bunlar PKK ile beraber' diye meydan meydan dolaştılar ya... Bir ülkenin cumhurbaşkanı... Akıl, hayal duruyor. Bunu söyledik. Videolar yayınlandığında, ‘Bu montaj’ dedik. Ama bir ülkenin cumhurbaşkanı çıkıp da bir meydanda montaj bir videoyu gösteriyorsa, ilk güvendiği insanın ilk yalanına inanıyor.

...

“İnsanlar, ‘Siz PKK ile birlikte misiniz?’ demeye başladılar”

Birden bire sahada insanlar, ‘Siz PKK ile birlikte misiniz?’ demeye başladılar. Seçime iki hafta kala insanların kafalarını karıştırmışlar, 14 Mayıs o yüzden böyle sonuçlandı. İkincisi, 'Diyanet kapatılacak' konusu oldu. Üçüncüsü ise, 'göç' meselesi. Milletimizin bu yüce duygularını sadece kendi şahsi çıkarları içinde kullanmak demek bu.”