Bahçeli’nin Erdoğan’a şantajı ve 15 Temmuz’un ardındaki sır perdesi...

Tekrarlanan İstanbul seçiminde “İstanbul’a mitili atacağım” diyerek iddialı konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim döneminde bunun aksi yönde tavır sergilemişti. Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, “İktidar partisi AKP ve genel başkanı R. Erdoğan'ı kendisininki ile birlikte koltuk bekasına hapseden Devlet Bahçeli, pranganın kelepçesini daha da sıkıyor” diyor. 

Bahçeli’nin Erdoğan’a şantajı ve 15 Temmuz’un ardındaki sır perdesi...

Tekrarlanan İstanbul seçiminde “İstanbul’a mitili atacağım” diyerek iddialı konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim döneminde bunun aksi yönde tavır sergilemişti. Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Ahmet Takan, “İktidar partisi AKP ve genel başkanı R. Erdoğan'ı kendisininki ile birlikte koltuk bekasına hapseden Devlet Bahçeli, pranganın kelepçesini daha da sıkıyor” diyor. 

“Bahçeli, mitili ‘değişim  kampı’na attı” diyen Takan, “Bahçeli, aslında tehdit ediyor; ‘kıpraşırsanız yakarım’ diye…” görüşünü dile getiriyor.

“Bahçeli'nin elinde ittifakı bozacak, erken seçim çağrısı yapacak bir koz mu var?” sorusuna cevap arayan Takan, “Son saha çalışmaları ve anketler, MHP'nin kötü gidişatının fotoğrafını çok net olarak gösteriyor. Sarayda ‘revizyon’ çalışmaları yaptıran Erdoğan'a yöneltilen bu ağır şantaj neyin nesi o zaman?.. Haydi bir tahminde bulunayım; belki de 15 Temmuz'un ardındaki sır ve sis perdesine bakmak lazım” ifadesini kullanıyor ve ekleniyor:

“O  perde, hafif aralanabilse, siyasi ayaklar ortaya çıkarabilse ondan sonraki süreci de takip ederek ‘mecburiyet’in ne olduğunu anlayabiliriz!..’Sizi de bizi de yakarım’ mı?.. Son günlerde ortalarda göremediğimiz, günde en az 2-3 kez canlı yayınlarda seyredemediğimiz Erdoğan'ın ‘ilk kez dinlendiği’ söyleniyor.”

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi’nin yazısından alıntılar yapan Takan, AKP'nin MHP desteğine ihtiyaç duyduğu, AKP tabanını hedef alan Gül-Babacan ve Davutoğlu partilerinin yolda olduğu bir tablonun mevcudiyetine dikkat çekiyor.

Ankara'nın siyasi kulislerinde, Saray'da siyasi partiler ve seçim kanununda da değişiklik yapılması için çalışmalar yürütüldüğünün konuşulduğunu kaydeden yazar, sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bu çalışmaların benzerlerini geçmişte de duymuştunuz. ‘Dar bölge’ seçim sistemi... İngiliz modeli olarak bilinen her seçim çevresinin bir milletvekili çıkarması yani seçim çevresinde en çok oyu alan partinin milletvekilliğini almasına dayanan "dar bölge" seçim sistemi. Türkiye'de 600 ayrı seçim çevresi olmasını öngören, en fazla oy alanın milletvekili seçileceği bir sistem... Yüzde 51 çıtasının kaldırılarak en fazla oy alanın da Cumhurbaşkanı seçileceği bir düzen. Dahası var!.. Siyasi partiler yapılan hazine yardımının önemli ölçüde tırpanlanacağı ve kriterlerinin değiştirileceği konuşuluyor. İttifaklar sistemine son verileceği de iddialar arasında... Yani, başkanı ve temsil ettiği siyasi partiyi onaylayacağımız bir sistem öngörülüyor.”

Gündemin diğer bir sıcak maddesi olan S-400'ler konusuna da değinen Ahmet Takan, ABD'li kaynakların, "Türkiye'ye bir miktar CAATSA yaptırımı gelecek. Trump yönetimi, bunu Türk kamuoyunu rencide etmeden nasıl yapabilirizin formülünü arıyor. ABD, Türk kamuoyunu tamamen karşısına almak istemiyor" dediğini öne sürüyor. 


Yazının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.