Buldan: Kürt sorununu çözemediniz, ama Kürt sorunu sizi çözecektir!

Buldan: Kürt sorununu çözemediniz, ama Kürt sorunu sizi çözecektir!

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan mecliste yaptığı 2020 bütçe konuşmasında, "Kürtler kaybedince Türkiye kazanmış mı oluyor? Kürtlerin kaybetmesi için yürütülen her siyaset, Türk halkına kaybettiriyor" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, 2020 Merkezi Yönetim Bütçe Teklifi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, HDP’nin tutuklu üyelerine, kadın cinayetlerine ve işsizliğe dikkat çekti.

Konuşmada şu başlıklar öne çıktı:

"HDP'nin Şahsında Demokrasi ve Özgürlükler Tutukludur"

Sanmayın ki; cezaevinde olan sadece HDP’dir. HDP’nin şahsında demokrasi ve özgürlükler tutukludur. Adalet tutukludur. Barış arayışları tutukludur. Egemenliğin halkta değil, muktedirlerin elinde olduğu otoriter bir düzende yaşıyoruz. Eğer 1920’nin kurucu aklı ve çoğulculuk esası terk edilmeseydi, kurucu halkların hakları teslim edilseydi bugün demokratik cumhuriyet çatısı altında âdemi merkeziyetçi bir idari düzende yaşıyor alacaktık. Ne yazık ki böyle bir ortamda değiliz. Egemenliğin halkta olduğu sadece bir duvar yazısından ibarettir. O duvarların arkasında başka işler dönüyor.

"Kürt Sorunu Çözülmediği İçin Kürt de Türk de Kaybediyor"

Peki, soruyorum: Kürtler kaybedince Türkiye kazanmış mı oluyor? Kuzey Suriye’de Kürtler yerlerinden yurtlarından olunca Edirne’nin, Ardahan’ın, Trabzon’un sorunları mı çözülmüş oluyor? Kürtler Suriye’de kaybedince Türkiye’de işsizlik, yoksulluk mu azalıyor? Asgari ücret mi artıyor? Enflasyon mu düşüyor? Kürtlerin kaybetmesi için yürütülen her siyaset, Türk halkına kaybettiriyor. Türk halkının bunu görmesi gerekiyor. Kürtler kaybederse Kuzey Suriye’de IŞİD yeniden canlanacaktır. IŞİD’in büyümesi bu kadar çok mu arzulanıyor? Ne yazık ki Kürt sorunu çözülmediği için, Kürt düşmanlığından vazgeçilmediği için Kürt de, Türk de kaybediyor. Tüm coğrafya kaybediyor."

"Kürt Sorunu Sizi Çözecektir"

Ne yazık ki çözümsüzlüğün bedelini her zaman toplum ödüyor. Hem canıyla ödüyor. Hem de ekonomik olarak ödüyor. Bir kez daha vurguluyoruz: Çözümsüzlüğün, tecridin, savaş politikalarının bir kazananı olmayacaktır. Kürt sorununa güvenlikçi politikalarla yaklaşan tüm iktidarlar dağıldı ve gitti. AKP de eninde sonunda o kervana katılacaktır. Kürt sorununu çözmediniz. Ama Kürt sorunu sizi çözecektir.

"Halk İradesinin Karşısına Kayyum Dikmek Darbe Değil Midir?"

6’sı mazbatası verilmeyen toplam 34 belediyemize hukuksuzca el konulup kayyıma teslim edildi. Seçilmiş 17 belediye eşbaşkanımız şu an tutukludur. Halkın belediyeleri halka kapatılmıştır. 6 milyon insanın oyunu hiçe sayıp halk iradesinin karşısına kayyımı dikmek “Siz seçseniz de yönettirmeyiz” demek darbe değil midir? Ve kayyım sadece bizim belediyelerimiz için değil tüm ülke sathına yayılmak istenen bir rejim biçimidir. HDP’li belediye başkanları teröre bulaşmış, dağa para göndermiş! Tek bir belge, kanıt var mı? Yok. Hepsi laf. Hepsi yalan. Görevden alınıp tutuklanan eşbaşkanlarımızın görev süresinde geçirdiği tek bir soruşturma dahi yoktur.

"Adaleti Sağlamak Toplumun Omzundaki Yük Değildir"

Adında adalet olan bir partinin iktidarında adalet mumla aranır hale geldiyse bunun sorumlusu tabi ki hükümettir. Bürokratlara, mülki amirlere “gerektiğinde hukuku, mevzuatı bir kenara bırakın” diyen bu iktidardır. “Anayasa Mahkemesi kararına saygı duymuyorum” diyen bu ülkenin Cumhurbaşkanıdır. Demirtaş’ın tahliyesi gündeme geldiğinde “Bırakamayız” diyerek yargının yerine karar veren yine AKP Genel Başkanıdır. Kendisini parlamentonun iradesi üzerinde gören, seçilmişler üzerinde vesayet kurmaya çalışan bu iktidarın savcısıdır, hâkimidir, polisidir.