Fincancı tahliye edildi

TTB Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ya yargılandığı davada mahkeme, 2 yıl 8 ay 15 gün ceza verdi. Fincancı tahliye edildi.

Fincancı tahliye edildi
Foto: Evrensel

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında ‘örgüt propagandası’ yaptığı iddiasıyla açılan davanın üçüncü duruşması İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 

Mahkeme, 2 yıl 8 ay 15 gün cezası ile birlikte Fincancı'nın tahliyesine karar verdi.

Fincancı cezaevinden tahliye edildi.

Duruşması öncesi Çağlayan Adliyesi tamamen abluka altına alındı.

Emniyet, adliye önünde yüzlerce metre uzunluğunda bariyer kurarak kapattı.

Çok sayıda TOMA ve gözaltı aracı adliye önünde bekletilirken, basın açıklamasının yapıldığı Çağlayan metro durağından adliyeye kadar olan 300 metre uzunlukta dar bir patika oluşturuldu. 24. Ağır Ceza Mahkemesi koridoru da yine polis bariyerleri kuruldu.

Basın açıklamasına çok sayıda sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri ve Cumartesi Anneleri katıldı. Hekimler beyaz önlüklerini giydi.

Dünya Tabipler Birliği Temsilcisi Jacques de Haller ve Avrupa Hekimler Daimi Komitesi’nden Ole Johan Bakke de Fincancı’ya destek vermek için duruşmayı takip etti.

'ADİL YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLİYOR'

Duruşma salonun kapısı 09.40’ta açıldı. Salonda hazır bekleyen Fincancı'nın etrafında yedi görevli jandarma bekledi. Salon kısa sürede doldu. Duruşma salonun kapıları açık tutuldu. Dışarıda kalanlar da duruşmayı izlemek için kapıdan takip etti..

Salona ilk olarak mahkeme başkanı saat 10.10’da girdi. Mahkeme başkanı salona girer girmez avukatların isimlerini okuyarak duruşmayı başlattı. Kısa süre sonra diğer üye hakimler ve duruşma savcısı salona girdi. Hakim, savcıya mütalaasını sunmasını istedi. İddia makamı, önceki mütalaasını tekrar ederek Fincancı’nın tutuklu yargılanmasını talep etti. Duruşma, avukatların yargılama usulüne karşı itirazlarıyla devam etti.

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, yargılamanın usulüne itiraz etti. Eren, duruşma salonun küçük olması nedeniyle fiziki koşulları saplanamadığı için adil yargılanma hakkı ihlal edildiğini söyledi. Şebnem Korur Fincancı’yı savunmak için 800 avukat imza vermişti ancak mahkeme heyeti üç avukatla sınırlandırma getirmişti. Eren daha sonra mahkeme başkanının savunmayı üç avukatla sınırlandırma kararına itiraz ederek kararını kaldırmasını talep etti.

Mili Savunma Bakanlığı avukatının davaya katılım talebini değerlendiren mahkeme heyeti, üçüncü kez reddetti.

FİNCANCI: KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK

Esas hakkındaki mütalaaya karşı son sözleri sorulan Şebnem Korur Fincancı, savunmasına başladı: "Korkunun ecele faydası yok. Siz ne yaparsanız yapın biz şaşırtmaya devam edeceğiz. TTB’nin hedef olma gerekçesinin sizler için de olduğunu bilmeniz gerekiyor. Neymiş bizim suçumuz? Nitelikli anadilde eşit sağlık hizmeti istemişiz. Salgında koruyucu sağlık sistemini istemişiz. Sağlık hizmetlerinin ticarileşmesine karşı çıkmışız. Üç beş dakikada bir muayene olmaz dediğimiz için, hekimlerin özlük haklarına sahip çıktığımız için, sağlıkta şiddet olmasın dediğimiz için, iktidarın turkuaz tablosunun kap kara bir tablo olduğunu gösterdiğimiz için hedefteyiz."

NE OLMUŞTU?

Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, ekim ayında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi sınırları içerisinde kimyasal silah kullandığına yönelik çıkan iddialara ilişkin, “Bölgenin bağımsız heyetler tarafından etkin biçimde araştırılması gerektiğini” söyledi.

Fincancı’nın yaptığı bu açıklamanın ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 20 Ekim’de Fincancı hakkında soruşturma başlattığını duyurdu. Bunun üzerine 26 Ekim’de İstanbul’da gözaltına alınan Fincancı, götürüldüğü Ankara’da ifadesinin ardından 27 Ekim’de tutuklandı.

Ankara 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Fincancı hakkında, 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 7 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenen iddianameyi kabul etti. Mahkeme, yargılamaya yetkili mercinin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna hükmederek, yetkisizlik kararıyla dosyayı İstanbul'a gönderdi. Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi dosyayı kabul etti.