HDP: Bir yüzleşmeye ihtiyacımız var

HDP: Bir yüzleşmeye ihtiyacımız var

Partisinin Meclis toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, “Önümüzdeki hafta Roboski’de yitirdiğimiz 34 canı anacağız. Ama katliamlar bitmiyor. Dönüp baktığımız da bir katliamlar coğrafyasında yaşıyoruz. Her güne bir katliam sığdırmış bir zihniyetle karşı karşıyayız. O yüzden bir yüzleşmeye ihtiyacımız var. Yüzleşme, tarihten cımbızla çektiklerinle yüzleşmek değildir. Bütün tarihin değerlendirilmesi gerekiyor” dedi.

HDP Parti Meclisi, Eş Genel Başkanlar Başkanı Sezai Temelli ve Pervin Buldan başkanlığında yapıldı.

Son PM toplantılarını yaparak bir dönemi tamamladıklarını dile getiren Temelli, parti olarak 4’üncü Olağan Kongrelerinin hazırlık çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Temelli, “Öncelikle ocak ayı sonunda büyük konferansımızı gerçekleştireceğiz. Bu konferansa giderken hem bu son iki yılı, hem HDK’den bugüne yolculuğumuzu ele alacağız hem de önümüzdeki dönemin yol haritasını hep beraber oluşturacağız” dedi.

"Yüzleşmeye İhtiyacımız Var"

Temelli, bu hafta içinde Maraş Katliamı’nın yıldönümü olduğunu hatırlattı. Yine bu hafta içinde ‘Hayata Dönüş Operasyonu’nun yıldönümü olduğunu belirten Temelli, şöyle devam etti:

“Önümüzdeki hafta Roboski’de yitirdiğimiz 34 canı anacağız. Ama katliamlar bitmiyor. Dönüp baktığımız da bir katliamlar coğrafyasında yaşıyoruz. Her güne bir katliam sığdırmış bir zihniyetle karşı karşıyayız. O yüzden bir yüzleşmeye ihtiyacımız var. Yüzleşme, tarihten cımbızla çektiklerinle yüzleşmek değildir. Bütün tarihin değerlendirilmesi gerekiyor. İşte bu iktidar tarihten cımbızla çektiklerinin ötesinde kalan katliamları kendisine örnek alıyor, o halklara, o kadına düşmanlığı, emeğe düşmanlığı kendisine örnek alıyor. Tarihi tekerrür etme peşinde koşuyor.”

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Sürdürülebilir Değildir"

“Bu sisteme, bu iktidara son verme zamanı gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen bu sistem sürdürülebilir değildir. Bu sistemi sonlandırmak gerekiyor. Bu sistem Türkiye halklarının, Türkiye toplumunun, bu kadim coğrafyanın kadim topluluklarının kültürüne, tarihine, bir arada yaşam iradesine aykırıdır, tezattır. Tam tersine bu sistem toplumları ayrıştıran halk düşmanlığından, Kürt düşmanlığından beslenen bir sistemdir. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi dediğimiz bu sisteme dönüp baktığımızda geride bıraktığımız bir buçuk yıl içinde ne toplumsal ne siyasi ne iktisadi barış kaldı. Zaten yoktu diyeceksiniz ama olma umudunu da dinamitleyen bir sistem.”

"Sistem Değişmeli Ama Eskiyi Tekrar Ederek Değil"

“Erken seçim çağrısı yaptık, ne kadar çabuk kurtulursak o kadar iyi diye. Bu çağrıyı yaparken bunun sadece bir seçim çağrısı olmadığını anlattık. Bir sistem değişikliğine yeniden ihtiyacımız var. Eskiye öykünerek bunu söylemiyoruz. Evet sistem değişmeli ama eskiyi tekrar ederek değil. Bu sistemi ancak demokratik bir anayasa ile var edebiliriz. Demokratik anayasa sadece bir anayasa yapım süreci değildir, bir arada yaşamayı sağlayacak bir demokratik zemini var etme çabası, gayretidir. Bunu yapabilmek adına erken seçim dedik. Erken seçimden ya da seçimden kaçmaya devam edecekler. Biliyorlar ki bu seçim onların siyasi hayatlarının sonu olacaktır.”