HDP'den Başbağlar mesajı

Başbağlar, 1993 yılının Temmuz ayının ilk haftasında Türkiye'de arka arkaya yaşanan iki katliamdan biri olarak tarihe geçti. HDP'den Başbağlar köyünde katledilen 33 köylüyü anan bir mesaj yayınlandı.

HDP'den Başbağlar mesajı

Başbağlar, 1993 yılının Temmuz ayının ilk haftasında Türkiye'de arka arkaya yaşanan iki katliamdan biri olarak tarihe geçti. HDP'den Başbağlar köyünde katledilen 33 köylüyü anan bir mesaj yayınlandı.

2 Temmuz'da Sivas'ta Pir Sultan Abdal'ı anma etkinlikleri için kente gidenleri hedef alan saldırıdan 3 gün sonra, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar köyüne silahlı bir grup tarafından bir baskın düzenlendi. Baskında 33 kişi hayatını kaybetti, köy ateşe verildi.

HDP Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcüsü Nimetullah Erdoğmuş imzasıyla yapılan açıklamada şöyle denildi:

"5 Temmuz 1993 yılında karanlık odaklar ve derin yapılar tarafından gerçekleştirilen Başbağlar Katliamı’nın üzerinden 26 yıl geçti. Erzincan’ın Kemaliye ilçesinde bulunan Başbağlar köyünde 5 Temmuz 1993’te 33 köylünün yaşamını yitirdiği katliamın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen, olayın aydınlatılmasına dair hala herhangi bir adım atılmamış, esaslı bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.

Köye 25 km ötede bulunan jandarmanın, olay yerine neden 14 saat sonra geldiği, yine olay yerinde bulunan 558 kovanın neden balistik inceleme sürecine tabi tutulmadığı hala gizemini korumaktadır. Katliamın esaslı bir şekilde araştırılması, karanlık ellerin açığa çıkarılarak yargılanması gerekirken, bu katliam iç siyasette bir istismar konusu haline getirilmiştir.

1994 yılında Erzincan DGM’de başlayan Başbağlar Katliamı duruşmaları, İzmir DGM’ye taşınmış, 1998 yılında dava takipsizlikle kapanırken, 2013 yılında (mevcut iktidar döneminde) zaman aşımına uğramıştır. Yine, 2013 yılında katliam mağduru ailelerin meclis araştırma komisyonu kurulması talebi reddedilmiş, olay adeta üstü kapatılmak istenmiştir.

Olaylarda tetikçi olduğu iddia edilen 20 kişi yargılanmış, fakat olayın gerçek organizatörleri ve faillerine dair en ufak bir inceleme başlatılmamıştır. Davanın hakimlerinden Şakir Kadıoğlu, yıllar sonra şöyle bir itirafta bulunmuştur: "Katliamdan dolayı tutuklananların olayla hiçbir ilgisi yoktu.” Özel timci Ayhan Çarkın ise yaptığı açıklamalarda Başbağlar ve daha pek çok katliamda yer aldığını itiraf etmiş olmasına rağmen katliamın aydınlatılması yönünde herhangi bir girişimde bulunulmamıştır.

26 yıl önce Başbağlar köyünde katledilen 33 köylünün acısını yüreğimizde hissediyor, katliamı lanetliyor, acılı ailelerin üzüntüsünü paylaşıyoruz. Dün olduğu gibi bugün de olayın aydınlatılması, faillerin ve karanlık ellerin açığa çıkarılmasına yönelik çağrımızı yineliyoruz. Gerçek bir adaletin ve kalıcı bir toplumsal barışın inşası için Başbağlar Katliamı da dahil olmak üzere bütün katliamlarla yüzleşmek için harekete geçilmelidir."