İdlib'de koronavirüs endişesi

İdlib'de koronavirüs endişesi

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 3 milyon 500 bin kişinin ekipman yetersizliği altında yaşadığı Kuzeybatı Suriye'de koronavirüs vakalarını teşhis etmek için test yapmaya başlayacak.

WHO Bölge Müdürü Rick Brennan, uzun süredir devam eden iç savaşın sağlık sistemini tahrip ettiği ve şu an silahlı muhaliflerin elinde olan bu bölgede koronavirüs salgınının başladığına yönelik endişelerin görüldüğünü söyledi. Brennan “Bu hafta burada testlere başlayabilmek için elimizde gerekli cihaz ve testlerin mevcut olmasını umuyoruz. Oldukça endişeliyiz. Zirâ tüm civar ülkelerde vakaların görüldüğü tespit edildi” dedi. WHO’ya henüz herhangi bir vaka bildirmeyen Suriye hükümeti ise ülkenin diğer kısımlarında koronavirüs teşhisi için testlere başladı.

Kuzey Suriye sınırındaki kamplarda 3 milyonun üzerinde insan yaşam ve sağlık araçlarından yoksun bir hayat sürüyor. Bu yüzden koronavirüsün bu şartlar altındaki yoğun nüfuslu kamplara ulaşıp korkunç bir felakete sebebiyet vereceği konusunda endişe duyuluyor.

Kuzey Suriye’yi ve bölgedeki kampları gezen bir Şarku’l Avsat temsilcisi buradaki yaşam koşullarını inceledi. Suriye-Türkiye sınırında  yaklaşık bin aileye ev sahipliği yapan Deyr Hasan Kampı’nda yaşayan mültecilerden aile babası Ebu Emced duruma dair şunları söyledi.

“Dar alanlara kurulmuş bu çadırlarda maalesef yeterli sağlık prosedürleri mevcut değil. Çadırlar birbirinden uzakta değil ve aralarında da boşluklar yok. Bu yüzden bu dar alanlarda yaşayan herhangi bir kişiye virüs bulaştığı takdirde bunun hızla yayılma riski mevcut.”

Sınırdaki Dana şehri yakınlarında yoksulların ve yerinden edilenlerin kaldığı kampın müdürü Hammud Ebu Memduh de şunları aktardı:

“Şimdiye kadar hiçbir yardım kuruluşu veya tıbbi kurum, yerinden edilenlere dezenfektan malzemeleri ve temizlik araçları gibi bir hizmet veya yardım sağlamadı. Kamp sakinleri için şimdiye kadar herhangi bir bilinçlendirme kampanyası yürütülmedi. Rehberlik yapılmadı veya tavsiyede bulunulmadı.”

Saha aktivisti Musab el-Aşkar da duruma dair şunları aktardı:

“Koronavirüs Suriye’nin kuzeyinde bulunan ve aşırı kalabalık olan kamplara ulaştığı vakit karantina prosedürleri gibi güvenlik şartlarını uygulamak ya da salgının yayılmasını engellemeye çalışmak pek mümkün olmayacaktır. Zirâ en az iki milyon kişi buralardaki basit çadırlarda yaşıyor. Hatta çadırlarda birden fazla aile kalıyor. Banyo ve tuvaletlerin çoğu ise ortak.”

Aşkar, maddi yetersizliklerden ve kaynak kıtlığından dolayı kamplardaki çoğu Suriyelinin gerekli sağlık malzemelerini alamayacağına dikkat çekti. Zirâ bir kağıt maske 250 Suriye lirası ve yarım kiloluk bir peçete paketinin fiyatı bin lira iken, bir adet sabun fiyatı 250 ila bin lira, eczanelerde satılan bir litre alkol fiyatı bin 500 lira, 250 mililitrelik sterilizasyon malzemelerinin fiyatları ise 500 ila bin lira arasında değişiyor.

İdlib Sağlık Müdürlüğünde halk sağlığı koordinatörü olarak görev yapan Dr. Abdulhekim Ramazan da konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:

“Şu ana kadar Suriye’de doğrulanmış bir koronavirüs vakasına rastlanmadı. Ancak buradaki konu, klinik belirtilerin görülüp görülmediğidir. Zirâ Kuzey Suriye hastalığı doğrulayacak yeterli donanıma henüz sahip değil. Aslında İdlib’te epidemik bir laboratuar bulunuyor. Virüsün tespit edilmesi için bu laboratuarda gerekli testler mevcut değil ancak önümüzdeki günlerde sağlanması bekleniyor. WHO, sağlık müdürlükleri, yerel ve uluslararası kuruluşlar arasında bir kriz hücresi ve görev gücü oluşturuldu. Bu ekipler, Kuzey Suriye için bir hazırlık planı geliştirdi. Hazırlık planı kapsamında yoğun bakım gerektiren vakalar için burada üç farklı karantina birimi oluşturulacak. Bu birimlerdeki yatak sayısı artırılabilir olacak. Bu birimlerin mart ayı sonundan itibaren aktif hale gelmesi bekleniyor.”

Diğer yandan hastalığın ciddiyetinin kavranması için toplumun bilinçlendirilmesi kampanyası da devam ediyor. Sağlık müdürlüğü tarafından Suriye'nin kuzeyindeki hastane ve sağlık tesislerinde, teması mümkün olduğunca azaltmak ve kaynak sağlamak için çalışma saatlerinde azaltmaya gidildi. Okul ve sosyal etkileşim durdurulurken marketlerin ve mağazaların iş saatleri de azaltıldı.

WHO Türkiye Sözcüsü Hidd Halderson, Suriye'deki kırılgan sağlık sistemlerinin koronavirüs salgınını kontrol etmek ve başa çıkmak için yeterli kapasiteye sahip olmadığı konusunda uyarıda bulunmuştu. Halderson, hükümetin kontrolü altındaki alanlarda hizmet vermesi mümkün olmayan WHO’nun Türkiye sınırı üzerinden İdlib’e yardım sağladığını söyledi.

Uluslararası Kurtarma Komitesi’nden (IRC) Misty Buswell de Suriye’de yayılma ihtimali olan salgının hem yiyecek ve temiz su eksikliği hem de soğuk hava koşulları nedeniyle ciddi sonuçlarının olabileceği uyarısında bulundu. Buswell, IRC’nin farkındalığı artırmak, gerekli tıbbi malzeme ve ilaç sağlamak için çalıştığını vurguladı.