İmamoğlu ABD basınında: Korku duvarlarını yıkmak zorundayız!

31 Mart yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen ancak YSK'nın iptal kararıyla mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu ABD basınına konuştu. İmamoğlu 23 Haziran’da yapılacak seçimleri de kazanacağını söylerken, kendisini şu anda da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak hissettiğini söyledi. İmamoğlu, "Bu seçimde belki de dünya tarihinde ilk defa kamunun yapması gereken birçok sorumluluğu toplum olarak yaparak, demokrasi mücadelemizi zaferle sonuca ulaştıracağız" dedi.

İmamoğlu ABD basınında: Korku duvarlarını yıkmak zorundayız!

Voice of America’nın sorularını yanıtlayan İmamoğlu 31 Mart seçimlerine yönelik sıkı bir hazırlık yaptıklarını ancak bu kez o hazırlıkları bir adım daha ileriye taşıyacaklarını söyledi. İmamoğlu, “Şimdi bir adım ileri gidiyoruz. Daha büyük bir adım atıyoruz. Büyük bir hukukçu desteği alacağız. Yanılmıyorsam 50'ye yakın baro açıklama yaptı. On binlerce avukat bize bu süreçte katkı sunacak. Yani biz sadece olaya sandık güvenliği, sandık sonrası açıklama ve o geceye dönüp bakışımız olmayacak. YSK dahil, hiçbir gerekçe üretmemeleri noktasında mutlaka çok dikkatli olacağız ve biz bu seçimde belki de dünya tarihinde ilk defa kamunun yapması gereken birçok sorumluluğu toplum olarak yaparak, demokrasi mücadelemizi zaferle sonuca ulaştıracağız” diye konuştu.

Ekrem İmamoğlu 31 Mart seçimlerinin yapıldığı gece sonuçları kendisinin kamuoyuyla paylaştığını hatırlatarak bu kez de benzer şekilde sonuçları an be an kamuoyuyla paylaşacaklarını belirtti.

YSK için de tedbirleri alacağız

İmamoğlu YSK'ya güvenmediğini de dile getirdi ve, “Şu anda güvenmiyorum. Biz bütün gerekçelerini ellerinden alacak biçimde bir altlık ürettikten sonra… 31 Mart gecesi ben yarım saatte bir toplumu bilgilendirdim, her hususta, her konuda. İnanın aynı şeyi YSK sürecinde de yapmayı planlayabilirim. Yani giderim, orada hukuki gerekçelerin nasıl yerine getirildiğini, nasıl yapıldığını, kamuoyuna adım adım, yani ‘YSK'ya bırakıp bekleyelim' asla demeyeceğim. Mutlaka o süreçle ilgili de tedbirleri alarak şeffaf bir biçimde toplumu bilgilendireceğim” dedi.

Korku duvarlarını yıkmak zorundayız

23 Haziran seçimlerinin bir demokrasi sınavı olacağını söyleyen İmamoğlu, “Bu bir demokrasi mücadelesi. Ama korku duvarlarını yıkmak zorundayız. Demokrasi mücadelesi korkarak verilmez. Kaldı ki şu an benim verdiğim mücadele, şahsi bir makam mücadelesi değil. Demokrasi mücadelesi ve bunun adı net olarak demokrasi seferberliği. Dolayısıyla böyle bir seferberlik içerisinde endişe etmeyecek, herkes mutlaka konuşacak. Çünkü benim verdiğim mücadele, sanatçının daha özgür ortamlarda sanatını icra edebilmesi, iş insanının mal varlığının teminat altına alınabilmesi, yani hak, hukuk, adalet kavramlarından bahsediyoruz. Korkarak konuşmayarak, başarı elde etme şansımız yok. Sanatçılar korkmaz zaten. İş insanları da korkmamalı” ifadelerini kullandı.

Arabasını, harçlığını getirenler var

İmamoğlu seçim kampanyasına yönelik yapılan bağışlardan da son derece memnun olduklarını dile getirdi. Her yaştan insanın kampanyaya destek sunduğunu belirtti: “Yoğun bir ilgi olduğunu görüyoruz. İnsanlar partinin ilçe binasına gelip, arabasının anahtarını bırakıp, ‘Bu arabamı size bırakıyorum. 1 buçuk ay boyunca kullanın' ya da bir başka şehirden bir çocuk, ‘Anneler gününe para biriktirdim, 30 liram vardı onu size gönderiyorum' diyor. Müthiş bir şey. Bu demokrasiye olan inanç aslında. Haklının yanında olma, hukuk arayışının yanında olma. O bakımdan, Türkiye'de insanlarımıza mutlaka güvenelim.”

Hukuksuzlukları tek tek anlatacağız

İmamoğlu seçim kampanyasını üç ana eksende yöneteceklerini söyledi. İmamoğlu bunları “Birincisi, bu İBB seçimi dolayısıyla biz İstanbul'u nasıl yöneteceğimizi topluma anlatacağız. Ama ikincisi ve çok önemlisi, bunun aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi olduğunu ve demokrasiyle ilgili bir seferberlik olduğunu tekrar tekrar hatırlatacağız. Mağduriyetin yaşatıldığını ve mutlaka demokrasi için kazanmamız gerektiğini hatırlatacağız. Üçüncüsü de tespitlerimizi insanların önüne koyarak, nasıl bir israf ortamının yaratıldığını, nasıl haksız, hukuksuz işlerin yapıldığını tek tek İstanbullularla paylaşacağız. Buna dönük hazırlıklarımız var” diyerek anlattı.

“Onbinlerce avukattan destek”

İmamoğlu 31 Mart seçimlerine yönelik sıkı bir hazırlık yaptıklarını ancak bu kez o hazırlıkları bir adım daha ileriye taşıyacaklarını söyledi. İmamoğlu, “Şimdi bir adım ileri gidiyoruz. Daha büyük bir adım atıyoruz. Büyük bir hukukçu desteği alacağız. Yanılmıyorsam 50’ye yakın baro açıklama yaptı. Onbinlerce avukat bize bu süreçte katkı sunacak. Yani biz sadece olaya sandık güvenliği, sandık sonrası açıklama ve o geceye dönüp bakışımız olmayacak. YSK dahil, hiçbir gerekçe üretmemeleri noktasında mutlaka çok dikkatli olacağız ve biz bu seçimde belki de dünya tarihinde ilk defa kamunun yapması gereken birçok sorumluluğu toplum olarak yaparak, demokrasi mücadelemizi zaferle sonuca ulaştıracağız” diye konuştu.

“Siyasallaşmış, işi partizanlığa dökmüş bir anlayış ülkemize zarar veriyor”

Karşısında hem partili, hem de rakip gibi görülen bir cumhurbaşkanı bulunduğu hatırlatılan İmamoğlu Türkiye’deki bu siyasi ortamı olumlu bulmadığını söyledi. İmamoğlu, seçimden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye yaptığı çağrıları bu kez yapmayı düşünmediğini de belirtti: “İnsanlar her ortamda, güvende hissedeceği kimlikler arar. Yani adaletine güveneceği, tavrına güveneceği insanlar arar. Bu kadar siyasallaşmış, işi tamamen partizanlığa dökmüş, bir anlayış elbette ülkemize sıkıntı veriyor zarar veriyor. Adaletten ayrılmayarak, sözlerine dikkat ederek davranmaları gerektiğini elbette biliyorum ama o gün duyduğum güvenle, üzerlerine vazife edinmeleri noktasındaki uyarılarımı bu sefer yapmayı pek de düşünmüyorum. Tüm tedbirleri kendimiz alacağız.”