İntihar ettiği iddia edilen Kürt askerin otopsi raporu çıktı

Kırklareli'nin Babaeski ilçesinde bulunan 1'inci Zırhlı Tugay Komutanlığı Hava Savunma Füze Komutanlığı'nda askerlik yapan 23 yaşındaki Mustafa Araz’ın şüpheli ölümünün ardından otopsi raporu çıktı.

İntihar ettiği iddia edilen Kürt askerin otopsi raporu çıktı

Mustafa Araz’ın 11 Mayıs’ta rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırıldığı, hastaneye gittikten sonra kendisinden haber alınamadığı ve bir gün sonra ise metruk bir alışveriş merkezinde binasında intihar ettiği ileri sürülmüştü.

Mustafa Araz’ın otopsi raporunda, “her iki bilekte birbirine paralel, yüzeysel cilt kesiklerin” olduğu ifadeleri yer aldı. Baba Hasan Araz, “Bu tespit, oğlumun işkenceyle öldürüldüğünün kanıtı” dedi ve sorumluların yargılanmasını istedi.

Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre otopsi raporunda Araz’ın vücudunun iç ve dış yüzey ve organlarının birçok yerinde yaralanma ve tahribatlar tespit edilirken, izlerin nedenleri, nasıl oluştuğu, Araz’ın boğuşma yaşayıp yaşamadığı ya da yüksekten düşme durumunun olup olmadığı gibi ölüm nedenini açıklayacak hiçbir değerlendirme yer almadı.  

 Bu durum, Araz ailesinin oğullarının öldürüldüğü ve cinayetin üzerinin örtülmeye çalışıldığı yönündeki şüphelerini arttırdı. Aile avukatı Cesim Parlak ise raporun eksik hazırlandığını belirterek itiraz etti.

Raporda, Araz’ın “beden travmasına bağlı kafatası, klavikula ve kot kırıklarıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama ve pnömotoraks sonucu yaşamını yitirdiği” belirtildi.

Ancak raporda bunların hangi gerekçeyle yaşandığına dair ise bilgiye yer verilmedi. 

Avukat Parlak, rapora itiraz etti ve Araz’ın ölüm anından önce herhangi bir boğuşma yaşayıp yaşamadığına ilişkin değerlendirme yapılmadığını belirtti. Parlak, itiraz başvurusunda “Ayrıca her ne kadar Mustafa Araz’ın ‘genel beden travmasına bağlı kafatası, klavikula ve kot kırıklaıyla birlikte beyin kanaması, iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama sonucu’ yaşamını kaybettiği belirtilmiş ise vücudundaki iç kanamanın veya kafatası kanamasının bir darbeye bağlı mı, yoksa yüksekten düşme nedeniyle mi meydana geldiği de tespit edilememiştir” ifadesine yer verdi.

Raporda, Araz’dan alınan kan, idrar, burun sürüntüsü ve kapalı akciğerde yapılan incelemelerde her hangi bir alkol ve uyuşturucu maddenin bulunmadığına yönelik ifadeler de yer aldı.

Baba Hasan Araz ise şunları söyledi:

“Otopsi raporunda bilinçli olarak oğlumun nasıl öldüğü belirtilmemiş. Oysaki otopsi raporlarında bu durum belirtilmelidir. Aynı zamanda oğlumu morgda gördüğümde iki elinde bağlanma izleri vardı, bunları daha önce de söylemiştim. Otopsi raporunda da ellerinde paralel bir şekilde izler olduğu belirtiliyor ama bunun nasıl olduğu belirtilmiyor. Bu oğlumun işkence ile öldürüldüğünü kanıtlıyor ama bunun dışında raporda yer alan ifadeler üstün körü geçiliyor. Bu şekilde olayın üstünü örtmeye çalışıyorlar. Daha önce de oğluma ait olmayan, bir intihar notu ile olaya intihar süsü vermek istediler. Ancak intihar notu da el yazısı da oğluma ait değil. Açık bir şekilde oğlumu öldürdüler ve şimdi de üzerini örtmeye çalışıyorlar. Sorumlular yargılansın istiyorum.”

Araz’ın ailesi, çocuklarının kollarından bağlandığını gösteren izler ve vücudunun farklı yerlerinde darp izleri olduğunu fark ederek, Babaeski Cumhuriyet Savcılığı’na şikâyette bulunmuştu.