Karayılan ‘kimyasal silah’ görüntüleri için özür diledi

Murat Karayılan, TSK’nın kullandığı “kimyasal silahlardan” etkilendiği iddia edilen örgüt üyelerinin görüntüleri için özür dileyerek, “Sahada yaşanan gerçekliğin çarpıcı bir biçimde görülmesi için yayınlamak zorunda kaldığımıza ailelerimizin ve halkımızın anlam vereceğini düşünüyorum” dedi.

Karayılan ‘kimyasal silah’ görüntüleri için özür diledi

PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, geçtiğimiz günlerde örgüte yakın basın organlarında “kimyasal silaha maruz kaldıktan sonraki görüntüleri” şeklinde servis edilen “Baz Mordem” kod adlı Mehmet Can Evren ile “Helbest Koçerîn” kod adlı Kevser Ete’ye ait görüntüler hakkında konuştu.

ANF’nin haberine göre Karayılan, “Baz ve Helbest yoldaşların görüntülerini kamuoyuna sunduğumuzdan dolayı başta şehitlerimizin değerli anneleri ve ailelerinden, tüm yurtseverlerden özür diliyorum. Sahada yaşanan gerçekliğin çarpıcı bir biçimde görülmesi için yayınlamak zorunda kaldığımıza ailelerimizin ve halkımızın anlam vereceğini düşünüyorum. Vicdanları çatlatan, acılar içinde kıvranan yoldaşlarımızın ahını kuşkusuz yerde bırakmayacağız” dedi.

İnfial yaratan görüntülerin Türkiye tarafından reddedildiğinin hatırlatılması üzerinde Karayılan, “Tüm çevreler şundan emin olmalı: Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Güney Kürdistan topraklarında kullandığı yasaklanmış bomba ve kimyasal silahlara ilişkin komutanlık olarak kamuoyuna açıkladığımız bilgilerde en ufak bir abartı ve yanlışlık yoktur” diye konuştu.

Karayılan, “Geçen yıl bir ara Hulusi Akar, ‘biz kimyasal silah kullanmıyoruz; sadece biber gazı kullanıyoruz’ diye açıklama yaptı. Halbuki biber gazı da bir kimyasal maddedir ve savaş hukukuna göre savaşlarda, özellikle de kapalı alanlarda kullanılması suçtur. Türk devleti Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni imzalamış ve bunu kullanmayacağını taahhüt etmiştir” ifadelerini kullandı.

Buna rağmen TSK’nın “insan üzerinde çok farklı etkiler yaratan çeşitli öldürücü maddeler kullandığını” öne süren Karayılan, “Madem ordunuz temiz, bu iddialar yalan ve böyle bir şey yok; o zaman bağımsız heyetlerin olay yerine gelmesi için imkan sunun, güvenlik garantisi verin; bu heyetler gelip inceleme yapsın ve her şey net açığa çıksın” sözlerini sarf etti.

Görüntülerin araştırılması gerektiğini belirten TTB Başkanı Fincancı’nın gözaltına alınmasını değerlendiren Murat Karayılan, “Bir akademisyen, bir bilim kadını ve konunun ehli olan bir uzman olan, yaşamı boyunca insan haklarından yana tavır koymasıyla bilinen Şebnem Korur Fincancı Hoca’yı en üst düzeyde o kadar suçladılar, yargı kurumlarına talimat vererek tutukladılar. Böylece herkesi korkutmak ve herkese gözdağı vermek istiyorlar” yorumunu yaptı.

Mevcut sürecin “normal bir süreç” olmadığını belirten Karayılan, “Bu bir varlık-yokluk sürecidir” dedi.

Karayılan ayrıca, 26 Eylül akşamı Mersin’in Mezitli ilçesindeki polisevine yönelik saldırının “birçok boyutu” olduğunu söyledi.  

Kimyasal silah iddiası

PKK’nin PKK’nin askeri yapılanması Halk Savunma Merkezi (HSM), Ekim ayı ortalarında yaptığı açıklamada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde 2021 Şubat ayında Gare’den başlayarak Zap, Avaşin ve Metina bölgelerinde düzenlediği operasyonlarda, örgüt üyelerine karşı “uluslararası düzeyde yasaklanmış bombalar ve zehirli gazlar üreten kimyasal silahlar” kullanıldığı iddia etti.

Açıklamada, “yasaklı bomba” ve “kimyasal gaz” nedeniyle 46 örgüt üyesinin yaşamını yitirdiği belirtilerek 17 örgüt üyesinin kimlik bilgileri kamuoyuna duyuruldu.

Daha sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) yoğun tartışma konusu olan iddiaların incelenmesini talep ederken aynı talebi örgüte yakın bri televizyonda dile getiren Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, “örgüt propagandası yapmak” suçlaması ile tutuklandı.

Hükümet yetkilileri iddiaların “asılsız” olduğunu belirterek tepki gösterirken Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar da, "Bu bir iddia değil, son derece alçakça bir iftira. TSK envanterinde kimyasal silah yok. Kimyasal silah kullanımı asla söz konusu değil" açıklamasını yaptı.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, "Daha önce defalarca açıklandığı gibi Silahlı Kuvvetlerimiz tarafından uluslararası hukuk ve anlaşmalarca yasaklanmış mühimmat kullanılmamaktadır. Bu tür mühimmat, Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bulunmamaktadır" denildi.