Karayılan: Kak Mesud Barzani'nin sözleri değerli

Karayılan: Kak Mesud Barzani'nin sözleri değerli

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Dengê Welat Radyosu’ndan Arjîn Ferat’ın sorularını yanıtladı. Başkan Mesud Barzani'nin “Bir kez daha Kürt kanının, Kürt'ün eliyle dökülmesine izin vermeyeceğiz” açıklamasını olumlu bulduklarını ve desteklediklerini belirten Karayılan'la gerçekleştirilen söyleşiden öne çıkan bölümler:

Barzani’nin sözleri anlamlı

Sayın Kak Mesud Barzani’nin, Kurban Bayramı vesilesiyle gittiği Belakati’de söylediği sözleri anlamlı görüyoruz, değerlidir. Düşmanın çeşitli oyunlar peşinde olduğu, Kürt güçleri arasında sorun ve krizler yaratmak istediği böylesi bir süreçte Sayın Kak Mesud Barzani’nin dile getirdiği sözlerin bir önemi vardır. Biz de belirttiklerine katılıyor ve selamlıyoruz. Bu konuşmanın, sadece sözde kalmamasını, var olan tehlikelerin önünün alınmasını ve ona göre pratik adımların atılmasını bekliyoruz. Bu çerçevede bizim yaptığımız çağrılar, yine Kak Mesud’un yaptığı çağrılar mevcut tansiyonu düşürdü, bir yumuşamaya yol açtı, ama pratikte adımlar da atılmalı ki, sarf edilen sözler daha gerçekçi bir şekilde hayat bulsun. Şu anda pratikte görülen bir gelişme yok ama gelişeceğine dair ümitliyiz.

Amed, Mardin ve Van belediyeleri özel olarak seçildi

Amed, Mêrdin ve Wan belediyelerinin özellikle seçildiği anlaşılıyor. Bu, sadece ahlak, hukuk ve demokrasinin ayaklar altına alınması değil, aynı zamanda Kürt halkının iradesinin, şeref ve onurunun ayaklar altına alınmasıdır. Ciddi bir saldırıdır, zaten bir süreden beridir halkımıza karşı yürütülen savaş ve saldırı dalgasının daha da pervasızlaştırılacağının göstergesidir.

Bu son saldırı, HDP şahsında tüm Kürt halkınadır. Zaten görevden alınan her üç belediye eşbaşkanı da Kürt halkı içinde tanınmakta ve herkesi temsil eden konumdadırlar. Kürtler ve Kürt siyaseti içinde en makul ve muhterem olarak bilinen kişilerdir. Dolayısıyla bu eşbaşkanlar şahsında da tüm toplum hedef alınmıştır. Kürt halkının varlığına ve hakikatine saldırılmıştır.

AKP-MHP iktidarı çöküşe doğru gidiyor

Faşist AKP-MHP-Ergenekon iktidarı, Türkiye içinde, dışında, dış ilişkilerinde, ekonomide, siyasette, toplumsal alanda bir kriz ve çıkmazın içinde, iflasın eşiğindedir. En son Suriye’nin içine girdiler, Han Şeyhun’da Rusya’nın onayıyla Suriye devleti onların askerlerini vurdu, burada kayıplar verdiğini duyduk. Bu kayıplarını topluma söylemiyor ve sanki sivil birileri ölmüş gibi gösteriyor. Orada da bir tıkanmayı yaşıyor. Rusya’ya güveniyordu ama şimdi Rusya da kendisine böyle bir ders verdi. Rojava’ya girmek istedi ama orada da bir tıkanmayı yaşadı. Kendisini bekleyen karanlık günlerin olduğunu görüyor ve çöküşe doğru gidiyor.

Kıran operasyonu başarısız

Belediyelere ve halka yönelik bir konsept geliştirirken gerillaya dönük de bir saldırı geliştirdi. Adına ‘Kıran’ dedikleri operasyonun Faraşin, Çiya Reşkê, Berê Perik, Kato Marînos’tan Kato Jîrka’ya kadar olan üçgeni içine alan; Colemêrg, Şirnex ve Wan illerinin sınırları içine giren bölgede geliştirilen bir operasyon olduğu anlaşılıyor. Şimdiye kadar aldığımız bilgi; bu operasyonun başarısız olduğu yönündedir. İki gündür bir sonuç alamadılar. Bazı yerlerde kimi malzemeler ele geçirdiklerini söylüyorlar. Arkadaşlarımız yerinde ve doğru bir taktik uyguluyor.

Seçimlerde yedikleri darbenin intikamını almaya çalışıyorlar

İmralı sistemi halen yürürlüktedir, zindanlardaki zulüm sürmektedir. Esasen AKP ve özellikle Erdoğan intikamcıdır. 31 Mart seçimlerinde HDP’den ve Kürt halkından büyük bir tokat yedi. HDP’ye böylesine saldırmasının bir amacı da intikam almaktır. HDP seçmenleri metropollerde CHP’ye oy verip İstanbul’da ve diğer yerlerde onlara kaybettirdiği için bugün bunun intikamını almaya çalışıyor. Bunun için HDP’nin belediyelerine el koydu. Zaten daha seçimin olduğu ilk günde HDP’nin kazandığı 4 belediyeyi vermemişti.

Zindanlara da intikam hissiyatıyla yaklaşıyor. Zindanlar açlık grevi hamlesinde büyük rol oynadı. Zindandaki tüm yoldaşların bu yönelimlere anlam verdiğine inanıyorum. Onlar başardılar, bu nedenle moralleri yüksektir. Bundan sonra da moralli olsunlar. Örgütlülüklerini güçlendirmeli, daha bilinçli hareket etmeli ve düşmanın saldırılarını böylelikle boşa çıkarmalı.

Öcalan'ın çözüm çağrılarına bu yanıtı verdiler

Önder Apo, son aile ve avukat görüşmesinde, tarihsel hatırlatma ve uyarılar eşliğinde çözüme hazır olduğunun altını çizdi. Kürt siyasetçilere siyasi soykırım operasyonu, belediyelere el konulması ve gerillaya dönük imha amaçlı askeri operasyonların bir konsept dahilinde geliştirilmesi, Önder Apo’nun çağrısına verilen cevaptı. Bu böyle anlaşılmalıdır. Savaşı tercih ettiler.

Yeni saldırı konseptiyle erken seçime

Büyük ihtimalle 2020’de erken bir seçime gitmek istiyorlar. Bir hamle olarak geliştirip yarattıkları atmosfer ve gündemle herkesi uğraşır hale getirerek ilerlemeyi tasarlıyorlar. Bakınız sadece Kürdistan’daki üç büyükşehir belediyesini gasp etmediler. Aynı gece, yani 19 Temmuz gecesi 29 şehirde siyasi soykırım operasyonları yaparak 500’e yakın kişiyi gözaltına aldılar. Yine aynı gece gerillaya karşı üç ilde (Colemêrg, Wan ve Şirnex) operasyon yapıp adını ‘Kıran’ koydular. Soykırımı hedefleyen üç farklı planı, üç farklı alanda geliştirerek aynı gece ve aynı saatlerde uygulamaya koydular. Bu bir konsept ve plandır. Kürt halkına karşı bu temelde savaşarak erken seçime gitmek istiyorlar. Kanımca bu yaptıklarının amacı; daha çok kan dökmek, toplumsal kamplaşma ve kutuplaşmalar yaratıp kendilerini Türkiye’nin savunucusu gibi göstererek erken bir seçimle iktidarda kalmayı sağlamak ve rejimlerini kalıcılaştırmaktır.

Biraz önce hatırlattım krizlerin yanı sıra AKP içinde ciddi karışıklık ve anlaşmazlıklar baş gösteriyor. Üstelik muhalefet gittikçe güçleniyor. Erdoğan, tüm bunları kendi geleceğine dair tehlike işaretleri olarak görüyor. Gün geçtikçe kan kaybettiğini ve zayıfladığını da anladığı için henüz diğer siyasi güçler kendini hazırlamamışken bir savaş ve şovenizm dalgası geliştirip Kürt halkının kanını dökerek seçimlere gitmeyi hesaplıyor.