Kazımi'den TSK operasyonları ve PKK'ye ilişkin açıklama

Irak Cumhurbaşkanı Mustafa Kazımi, ülke topraklarının komşu ülkelere saldırmak için kullanılmasını kabul etmediklerini vurgulayarak “Kim olursa olsun, komşu bir ülkeye silahlı tehditte bulunan birilerine yol vermemiz hiç mantıklı değil” dedi.

Kazımi'den TSK operasyonları ve PKK'ye ilişkin açıklama

PKK’nin tutumunu reddettiklerini belirten Kazımi, “PKK’nin tutumu Kürdistan Bölgesi’ndeki vatandaşlarımıza da bir tehdittir” ifadelerini kullandı. 

“Türkiye komşu bir ülke ve Irak’la ilişkileri çok iyi” diyen Kazımi, ancak tek taraflı adımlar konusunda Türkiye’ye rahatsızlıklarını ilettiklerini, karşı tarafın da bunu anlayışla karşıladığını söyledi.

Kürdistan Demokrat Partisi’nin (KDP) de Kerkük’te ofis açabileceğini dile getiren Kazımi, “Ancak silahsız olmalı. KDP’nin Kerkük’teki binalarını geri alması için bir komisyon kurduk, seçimlerden önce ofislerini alabilecekler” diye konuştu.

Kürdistan Bölgesi idaresi dışında bulunan ve “tartışmalı bölgeler” olarak adlandırılan Kürdistani bölgelerde yaşanan güvenlik boşluğu konusunda geçen hafta Bağdat’ta bir toplantı yaptıklarını hatırlatan Kazımi, “Bu hafta yeni bir toplantı daha olacak, anlaşmaya varacağız” dedi. 

Kazımi’nin sorulara verdiği yanıtlar şöyle:

Sayın Başbakan; hükumet başkanlığı görevini devraldığınıdan bu yana hükumetin itibarını güçlendirmek ve içerde yasaların üstünlüğü için çabalıyorsunuz. Fakat aynı zamanda dışarıdan da Irak’ın egemenliği farklı güç, gruplar ve hatta Irak ile çok iyi ilişkileri olan ülkeler tarafından da defalarca ihlal ediliyor. Bildiğiniz gibi Kürdistan Bölgesi sınırları içerisinde Türkiye ile Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasında kanlı bir savaş var. Bu savaştan zarar görenler ise yerleşim yerleri ve sakinleri oluyor. Sınır bölgesinde yaşayan halkın çoğu göç etmek zorunda kaldı, bu sayı giderek artıyor. Ayrıca, sözkonusu operasyonlar PKK’nin varlığı gerekçesi ile Türkiye tarafından genişletiliyor. Bu sorun ne zaman ve nasıl çözülecek. Operasyonların durdurulması için Türkiye ile neler yaptınız ve yine Türkiye’ye böyle bir bahane vermemesi için diğer tarafla, yani PKK ile ne yaptınız?

Kessinlikle Irak komşularının tehdit edildiği bir alan olamaz. Türkiye komşu bir ülke, İran komşu bir ülke, aynı şekelikde Suudi Arabistan, Kuveyt ve Ürdün de Irak'a komşu ülkelerdir. Kim olursa olsun, komşu bir ülkeye silahlı tehditte bulunan birilerine yol vermemiz hiç mantıklı değil. Türkiye ile çok iyi ilişkimiz var. Türkiye'nin özellikle de PKK ile hesaplarını çözme konusunda bazı tek taraflı eylemlerine karşı rahatsızlığımı birkaç kez dile getirdik. Türkiye de neden bizim böyle bir rahatsızlığı dile getirdiğimizi anlıyor. Fakat PKK’nin Irak toprakları içerisindeki tavrı kabul edilemez. Irak'ın topraklarından komşu bir ülkeyi tehdit etmesi kabul edilemez. Aynı zamanda Kürdistan Bölgesi’ndeki vatandaşlarımızı da tehdit ediyor. Kürdistan Bölgesi ve Suriye ile komşu olan bölgelerin silahlı gruplar tarafından kullanılması tehlikesini aşmak ve devletin egemenliğini sağlamak için Kürdistan Bölgesi ile koordine içerisinde çalışıyoruz. Yine komşu Türkiye ile bu konudaki görüşlerimizi yakınlaştırmak ve operasyonların etkisini ve zararlarını azaltmak için bölgesel hükümetle birlikte çalışıyoruz.

Hükumet olarak operasyonlar başlamadan önce bilgilendirildiniz mi?

Hayır, kessinlikle haberdar edilmedik. Bu nedenle (Türkiye) Büyükelçilik Maslahatgüzarını çağıp rahatsızlığımızı dile getirdik. Daha önce de kaç defa Türk Büyükelçiyi çağırıp operasyonlara karşı aynı rahatsızlığımız iletmiştik.

Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi toprakları içerisinde kurduğu yeni askeri üssler var mı? Bu üssler hakkında herhangi bir şey var mı?

Büyükelçilik yetkililerini çağırıp rahatsızlığımızı ilettik. Ayrıca Türkiye hükumeti ile iletişime gçetik, iki gün önce de Irak Savunma Bakanı Türk mevkidaşı ile görüştü ve bu rahatsızlığı dile getirdi. O da bir yanlışlık yaşandığını ve bu nedenle Irak topraklarına geldiğini söyledi.   

Sayın Başbakan; Kürdistan Bölgesi ile Irak arasındaki sorunların büyümesinin nedenlerinden biri de 2017’deki referandumdan sonra Kerkük'te yaşanan olaylardır. Kerkük halkının bir kısmı hala evlerine dönemedi, bir kısmı siyasi güçler de dönmedi. Mesela Kürdistan Demokrat Partisi henüz bu kentteki teşkilat binasını geri alamadı. Neden KDP’nin Kerkük'teki binaları şu ana kadar teslim edilmedi? Irak’ta seçimlere doğru gidilirken bu teşkilat binalarının devredilmesi konusunda bir tarih var mıdır?

Kz Ali (r.a) hatalarımızdan ders çıkarmalıyız diyor. Seçimlere gittiğimiz bir dönemde aynı zamanda güven inşa etme aşamasındayız. Seçimlerde de tüm taraflar için eşit şartlar yaratılmalı. KDP, KYB dahil istisnasız herkes için adil bir fırsat olmalı. Bedir, Dava Partisi, El-Hikmet, Sadr hareketi ve tüm partilerin şansı bir olmalı. Ayrıca bağımsız hareket ve ilk kez seçimlere aday olan gençler için de aynı adalet sağlanmalı. Kürdistan Demokrat Parti'sinin Kerkük’te ofisleri var. 2017'de yaşananlardan dolayı bıraktığı bürolarını sosyal hizmetleri için geri almalıdır.  Sadece KDP değil, diğer partilerin de bazı illerdeki bürolarını geri almaları için bir komite oluşturduk. Yakında bu bürolar işlerini yeniden yürütecekler ancak silah olmadan. Çünkü silahlı kişilerin parti genel merkezinde bulunmasına izin verilmeyecektir. Rahatlıkla söyleyebilirim, adalet prensibi herkes için olacak.

Seçimlerden önce mi?

Evet.

Kürdistan Bölgesi ile Irak arasındaki ilişkilerle ilgili olarak, iki taraf arasında çözülmemiş birçok sorun var ve mevcut durumda Kürdistan Bölgesi vatandaşları iki konu hakkında açık ve net bir cevap bekliyor. Genel bütçe payı, çalışanların maaşları ve Kürdistan Bölgesini etkileyen mali kriz nedeniyle tedirginliği yaşıyor, Kürdistan Bölgesi'nin genel bütçe payı ne zaman gönderilecek? Bu ay başlayacak mısınız?

Bağdat ile Erbil arasındaki ilişkiler karşılıklı güven açısında altın çağını yaşıyor. Kürtlerle tarihi ilişkilermiz var. Süleymaniye ve Erbil'de liderlerle ilişkilerimiz mükemmel, bazı gerginlik unsurlarını ortadan kaldırmaya çalıştık. Şahsen Erbil'e ve Süleymaniye'ye gittim, siyasi liderlerle görüştüm ve karşılıklı yanlış anlamaları ortadan kaldırmak için çalıştık, bunu katkısı da bu oldu. Bütçenin onaylanması bir başarıydı, Irak bütçesinin 11’inci maddesinin onaylanması iki taraf arasında güven meselesindeki engellerden biriydi ve aşıldı.

Tartışmalı bölgelerdeki güvenlik durumuna gelince, bu alanlar sürekli tehlike altında ve Erbil'e yönelik saldırıların ardından Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani, Peşmerge ile Irak ordusu arasındaki ortak koordinasyonun yeniden şağlanması çağrısında bulundu. Sorun şu; bu koordinasyon ne zaman yeniden sağlanacak?

Tartışmalı bölgeler meselesine gelince, bu büyük bir sorun. 4-8 yıl iktidarda kalan bütün hükümetler bu sorunu çözmeyi başaramadı. Sorunu iki gün içinde çözemeyiz. Halkımız arasında güven tesis etmeliyiz. Bilginiz olsun diye belirtiyorum sadece Bağdat ve Erbil arasında değil, Irak genelinde de tartışmalı alanlar var. Bu sorunu çözmek ve tüm güven unsurlarını inşa etmek için mevcut durumdan daha istikrarlı bir siyasi duruma ihtiyacımız var. İhtilaflı bölgelerdeki güvenlik koordinasyonuna gelince; bu konuda bir çalışmamız var. Geçen hafta IŞİD ve terörist grupların istismar ettiği bu soruna çözüm bulmak bir toplantı yaptık, önümüzdeki hafta da heyetlerimiz görüşecek. Çünkü bu bölgelerin güvenliği ve Irak'ın güvenliği toplu bir sorumluluktur.

(Rudaw)