Murat Karayılan'dan Gare çağrısı

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, TSK’nın Gare’de düzenlediği operasyonda, “esirleri sağ kurtarmak gibi bir amaç” güdülmediğini belirterek, “Kimse bu esirlerin sağ bırakılması için yanımıza gelmedi. Kürt halkı ve Türkiye halkları çok iyi bilsin ki bu esirlerin sağ kurtarılması için hiçbir çaba harcanmadı” dedi.

Murat Karayılan'dan Gare çağrısı

Avrupa'dan yayın yapan Stêrk TV'ye konuşan Murat Karayılan, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 10-14 Şubat tarihleri arasında Kürdistan Bölgesi toprakları içerisindeki Gare Dağı bölgesinde PKK’ye yönelik düzenlediği “Pençe-Kartal-2” operasyonu hakkında açıklamalarda bulundu.

Gare operasyonun sıradan bir operasyon olmadığını ifade eden Karayılan, operasyonun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlar ve Genelkurmay Başkanı ile üst düzey yetkililer tarafından planlandığını söyledi.

Karayılan, “Amaçları Garê'yi işgal edip, stratejik bir alana yerleşmek. Bu şekilde hem bize hem de etraftaki güçlere karşı güçlü bir pozisyon almayı planladılar” dedi.

“Türk devleti esirlerin o bölgede olduğundan haberdardı”

Operasyon bölgesinde örgüt tarafından alıkonulan asker, polis ve sivillerin bulunduğunu hatırlatan Karayılan, “O bölgede esirler de vardı. Türk devleti de esirlerin o bölgede olduğundan haberdardı. O bölgeye saldırarak esirleri, ölü ya da canlı bir şekilde alıp şov yapma niyetindelerdi. Siyasi bir şov yapıp iktidarlarını uzatmak istediler. Bu yüzden böyle bir saldırı yaptılar. En üst aşamada bir hazırlık da yapmışlardı ama esasında operasyonun yapılmasında bir mantık yoktu” diye konuştu.

Karayılan, "Kimse bu esirlerin sağ bırakılması için yanımıza gelmedi. Esir ailelerinin bunu çok iyi bilmesi lazım. Kürt halkı ve Türkiye halkları çok iyi bilsin ki bu esirlerin sağ kurtarılması için hiçbir çaba harcanmadı. Biz evrensel savaş hukukuna bağlıyız. Elimizde olan insanları her şekilde koruyoruz. Arkadaşlarımız o esirleri savunmak için kendilerini feda etti. Esirlerin sorumlusu bu operasyona karar veren Erdoğan ve Hulusi Akar'dır" ifadelerini kullandı.

Murat Karayılan, “Erdoğan ilk defa, 'Maalesef başaramadık' demek zorunda kaldı. Garê'deki kahramanlarımız Erdoğan'a bu konuşmayı yaptırdı” diye konuştu.

Operasyon sırasında Gare’de “kimyasal gaz” kullanıldığını ileri süren Karayılan, bağımsız bir heyetin bölgede incelemelerde bulunmasını önerdi.

“Cotyar Muhsin bizim insanımızdı”

PKK tarafından “ajan” olduğu iddiasıyla alıkonulan ve Gare’deki mağarada hayatını kaybeden Duhoklu Cotyar Muhsin isimli gence de değinen Karayılan, “Cotyar isimli bir insanımız da oradaydı. Arkadaşlar onu bırakmaya hazırlanıyorlardı. Aslında arkadaşların yanındaydı tam olarak misafir değildi. Bizim insanımızdı. Elbette ki sorumluluk yine bize ait ama katledilmesinin asıl sorumlusu Türk yetkililerdir. Onların vicdansızlığı ve merhametsizliği böyle bir olayın yaşanmasına sebep oldu” dedi.

“Burada bizim ile KDP'nin sorumluluğu ve ilişkisi önemlidir”

Gare operasyonu esnasında “Peşmergelerin kıyafet değiştirip TSK ile birlikte oıperasyona katıldığı” şeklindeki iddialara ilişkin bir soruyu değerlendiren Murat Karayılan, bu yönlü açıklamaların “yalan” olduğunu belirterek, “Amaç ne? Provokasyon yaratmak. İki tarafı birbirine karşı kışkırtma. Biz zaten bu konuda gereken açıklamayı yaptık” şeklinde konuştu.

Karayılan, “Ulusumuzun ortak bir siyasete ihtiyacı var. Herkese sorumluluk düşüyor. Yekgitûy, Goran, Komela, Rojava, Rojhilat, Bakur'daki bütün partilere sorumluluk düşüyor. Fakat burada bizim ile KDP'nin sorumluluğu ve ilişkisi önemlidir” ifadelerini kullandı.

“Demirden korkan trene binmez”

Türkiye İçişleri Bakanlı Süleyman Soylu’nun, “Murat Karayılan’ı yakalayıp bin parçaya bölmezsek bu millet ve şehitlerimiz yüzümüze tükürsün" şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine Karayılan, şu ifadeleri kullandı:

“Normal bir devlet ve normal bir bakan böyle bir cümle kurmaz. Neden bu şekilde tehdit ediyorlar ve sokak dili kullanıyorlar? Birincisi yenildiler ve buna tahammül edemiyorlar. Ağır bir yenilgi aldılar. İkincisi ise zihniyetleri. Parça parça edeceğim diyor. Faşist, katliamcı bir zihniyet. Kürt meselesini bu şekilde halletmek istiyorlar. Bir söz var, demirden korkan trene binmez diye. Eğer bizler şahadetten korksaydık bu işi yapmazdık. Bizler bu halkın fedaileriyiz ve her zaman, her şeye hazırız. Hodri meydan diyorum, gelsin bakalım. Ama kendi gelsin, Türkiye halkının çocuklarını üzerimize saldırtıp, Garê'deki gibi öldürtmesin.

O kadar yiğitse kendi gelsin. Meclis salonlarında öyle laflar söylemek kolay. Türkiye'deki en büyük yalancı kim diye sorarlarsa, Süleyman Soylu derim. 2016 yılından bu yana 'Bu sene PKK'nin sonu olacak' diyor. Hatırlarsanız 2016 yılında Nisan ayında hatta gün bile veriyor, 'PKK'nin ismi bile anılmayacak, yok edeceğiz' diyordu. Her yıl aynı yalanları söylüyor. Kürt halkının düşmanı, bir faşisttir. Bu kadar katliam, gözaltı, tutuklama hepsini o yürütüyor. Bu şekilde sonuç alamazlar.”