OHAL kalkmalı, Çözüm Süreci yeniden başlamalı

OHAL kalkmalı, Çözüm Süreci yeniden başlamalı

Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, OHAL’in bir an önce sonlandırılarak yeniden çatışmasızlık sürecinin başlatılarak müzakerelerin sürdürülmesini talep etti.

Türkiye genelinde ilan edilen Olağan Üstü Hal’in (OHAL) Diyarbakır’da farklı, İstanbul’da ise farklı uygulandığını belirten Diyarbakır Baro Baro Başkanı Ahmet Özmen, OHAL uygulamasının bölge halkına katmerli uygulandığını belirtti. Sivil siyasetin önünün açılarak müzakerelere tekrar devam edilmesini isteyen Baro başkanı Özmen şunları söyledi:

"Burada ohal katmerli uygulanır"

Türkiye’de devam eden OHAL uygulamalarının bölgeden bölgeye değişiklik gösterdiğinin altını çizen Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, Diyarbakır’da uygulanan OHAL ile İstanbul’daki OHAL’in aynı olmadığını söyleyerek, “Burada OHAL tümüyle ve katmerli olarak daha ağır bir şekilde uygulanır. Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra OHAL tüm ülkede ilan edildi. Ama Diyarbakır’da 2015’te sokağa çıkma yasaklarının başladığı tarihten itibaren aslında ilan edilmemiş olmasına rağmen fiili olarak bölgede OHAL uygulanmaya başlandı. İsmi OHAL olmasa da bölge halkı bir olağanüstü durum yaşadı, yaşıyor” dedi.

"Tekrar barışçıl bir sürece girilsin"

Türkiye’de 2015 öncesinde demokratikleşme adına çok ciddi adımlar atılmışken ne yazık ki onların hepsinden geri dönüldü. Mesela ‘çözüm süreci’ olarak adlandırılan dönem, gerçekten Kürt sorununun demokratik, barışçıl yöntemlerle çözülebileceğine dair toplumda ciddi bir umut uyanmıştı. Ve bu süreç toplumun tüm kesimleri tarafından da desteklenmekteydi. Kanın, gözyaşının, cenazelerin bulunmadığı bir süreç yaşıyorduk. Toplumda büyük bir umut vardı ve bu umut ekonomiden gündelik hayatımıza kadar hayatın her alanına sirayet etmişti. Ama ne yazık ki 7 Haziran seçimleri sonrasında bu olumlu tablo sürdürülemedi. Ve tekrar bir çatışmalı döneme dönüldü. Yani Kürt meselesinin çatışmayla, şiddetle veya yüz yıldır alışılagelmiş geleneksel güvenlikçi politikalarla çözülemeyeceği artık net bir şekilde karşımızda duruyor. Dolayısıyla Kürt meselesinde tekrar ‘çözüm süreci’ olabilir ya da başka bir isim veya metot olabilir. Ama silahın olmadığı, çatışmanın olmadığı sivil yol ve yöntemlerle müzakere, görüşme, istişare ve diyalogla çözülebileceği bir sürece yeniden evrilmesi gerekiyor.