PKK’den seçimlere ilişkin ilk açıklama

PKK Yürütme Komitesi üyesi Duran Kalkan, hiç bir tarafın 14 Mayıs seçimlerinden zaferle ayrılmadığını savunarak, “Mevcut seçim sonuçları şunu gösterdi: Kim hükümet kurarsa kursun, bundan sonra şimdiye kadar olduğu gibi yalnız başına işleri yürütemez” dedi.

PKK’den seçimlere ilişkin ilk açıklama

Medya Haber televizyonuna konuşan Duran Kalkan, 14 Mayıs seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Örgüt yönetiminin seçim sonuçlarını değerlendirdiğini anlatan Kalkan, bireysel görüşlerini dile getireceğini belirtti.

Seçim sürecinde Abdullah Öcalan üzerinden tartışmalar yürütüldüğünü dile getiren Kalkan, “Fakat Kürt sorunu, nedenleri ve sorununun çözümü gündeme getirilmedi” dedi.

Kürt seçmenin oyları

Seçimlerin ne kadar adil, özgür, eşit olduğunun “tartışmalı” olduğunu ileri süren Kalkan, “Türkiye’de ikinci yüzyılı başlatacak deniliyordu. Bu yüzyılın hangi zihniyet ve siyaset temelinde şekilleneceğini aslında bu seçimle birlikte ortaya çıkan sonuçlar belirleyecekti. Bu bakımdan da çok önemliydi” diye konuştu.

Kalkan, “Bu seçim açıkça gösterdi ki, Kürt halkının duruşunda ve tutumunda herhangi bir değişiklik yoktur. Hemen bütün Kürdistan'da oy düzeyi bundan önceki seçimle aşağı yukarı aynıdır” ifadesini kullandı.

Duran Kalkan, iktidar ve muhalefet partilerinin milletvekili çıkaramadığı Dersim ve Hakkari’den övgü ile söz ederek, “Dersim'in, Colemêrg’in; (Hakkari) Kürdistan'ın bu iki kalesinin böyle bir yurtsever, devrimci, demokrat tutum göstermesi çok önemli. Kürt halkının tutumunu temsil eden iki somut örnek. Aslında Kürt halkının genel duruşu böyledir” yorumunu yaptı.

Genel tablo

Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kaldığını hatırlatan Kalkan, “Genel tablo şudur; daha önce seçime girmiş olan bütün partiler oy kaybetti. Kazanan yok, oyunu arttıran yok. Yeni partiler devreye girdi, yüzde birbuçuk, iki, iki buçuk oy aldı. TİP’tir, Refah Partisidir, Zafer Partisi gibi partiler. Bu, yıpranmadan dolayı kaybedilen oyları aldılar” şeklinde konuştu.

Kalkan, en büyük düşüşün Cumhur İttifakı’nda olduğunu belirterek, şu ifadeleri kullandı:

“En çok düşüş AKP’dedir. Yüzde 42’den 35’e düşmüş, 7 puan. MHP’de düşüş var az da olsa. Fakat ittifak nedeniyle yeni partileri katarak, aslında bu oy kaybının ittifakın oylarına ağır yansımasını azalttılar. En çok oy alan ittifak durumuna geldiler. Mecliste de en çok vekil bulunduran, aslında meclis aritmetiği bakımından seçimi kazanmış olan ittifak durumuna geldiler. Aslında böyle bir sonuç Millet İttifakı'nda bekleniyordu. Fakat Millet İttifakı bu düzeyi gösteremedi. Seçim çalışmaları, seçim propagandalarından hareket eden birçok çevre sonuç böyle olacak diye tahmin ediyordu. Fakat olmadı. Nedenlerinin sorgulanması gerekiyor. Aslında kendileri kuşkusuz daha iyi sorgulayacaklar.”

Millet İttifakı’na eleştiri

Millet İttifakı’na eleştirilerde bulunan Kalkan, “Birçok parti bir araya gelmişti. Bir demokratik duruş gösteriyorlardı. Birbirleriyle anlaştıklarını ifade ediyorlardı. Güya kendilerini demokratik birliğe ulaşmış gösteriyorlardı. Belli ki bunu iyi anlatamadılar çünkü sağlam duramadılar. İttifakta hata yaptılar herhalde. Ortak seçime girme fazla kazandırmadı. Onu anlayacak bir siyasi olgunluğa sahip olmalıydılar. CHP listelerinden seçime giriş, hem CHP hem diğer partilerde kayba yol açtı” dedi.

Millet İttifakı’nın Türkiye’nin sorunlarına açık çözümler gösteremediğini, daha çok Cumhur İttifakı'nın yönlendirmesi altında kaldığını savunan Kalkan, “Çok örgütlü olmadıkları ortaya çıktı aslında. Gerçekten bu kadar iktidar sorumluluğu üzerlerinde iken, bu kadar yıpranma yaşarken AKP bu oyları nasıl aldı? Diyorlar ki çok düştü. Düşecek tabii ama yine de bu koşullarda bu kadar oy almış olmasını hiç de böyle hafife almamak lazım. Nedenleri üzerinde durmak gerekiyor” diye konuştu.

MHP’nin oyları

MHP’nin kemikleşmiş bir kitlesi olduğunu belirten Kalkan, “MHP’ye anket yapıyorlar; oyları az görünüyor. Seçime giriyor, oy çıkıyor. Eğitimle, sanatla insanları şekillendirme vardır, bir toplumsal şekillendirmedir. Bu anlamda Kemalizm bitmiştir. 12 Eylül'den bu yana, özellikle de AKP-MHP ile birlikte yeni bir topluluk oluşuyor. Bu İttihat ve Terakki'nin o ırkçı, Turancı, soykırımcı zihniyet ve siyasetini günümüzde zirveye çıkarmayı ifade ediyor” dedi.

Kalkan, “Öyle AKP'ye basit yaklaşım olmamalı. Ucuz yaklaşım olmamalı. Çünkü hep öyle görüldü içte ve dışta. Şimdiye kadar birçok hatalar yapıldı. Evet, Kemal Kılıçdaroğlu, CHP şimdi karşı çıkıyor ‘bu iktidarı yeneceğiz’ diye ama dün bu iktidarın en çok zorlandığı yerde en temel desteği kendileri verdiler” değerlendirmesinde bulundu.

Özeleştiri

“Bizim de hatalarımız oldu” diyen Duran Kalkan, “Biz saklamıyoruz, özeleştiri veriyoruz, değerlendiriyoruz. Millet İttifakı'nda böyle bir örgüt yoktur. Böyle bir düzey de yok. AKP-MHP'ye karşı böyle bir mücadele de yürütmeli. Bu nedenle çok fazla sonuç alır gibi görünüyordu, tersine hayal kırıklığı biraz orada ortaya çıktı” diye konuştu.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın da özeleştiri yapması gerektiğini vurgulayan Kalkan, “Tabii bu sonuçlar tam başarı olarak görülemez. Hedefler koydular, bu hedefler gerçekleşmedi. Ama bundan dolayı halkı sorumlu tutmamalı, Kürt halkında en küçük bir gerileme yoktur” dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimleri

Seçim sonuçlarının tahmin edilenden farklı olduğunu anlatan Kalkan, “Cumhurbaşkanlığı seçimi için bir şey diyemeyiz. Belli ki birileri Tayyip Erdoğan'ı da bu konuda biraz son zamanlarda yönlendirdi. Buna açık oldu. Seçimden önceki son konuşmaları biraz öyleydi. Seçimle birlikte tutumu da öyle. Muhalefet, ‘direteceğiz’ diyor ama öncekine göre şansı azalmıştır” yorumunu yaptı.

Kalkan, “Bundan sonra ne olabilir sorusuna gelince; cumhurbaşkanı kim olursa olsun, mevcut seçim sonuçları şunu gösterdi: Kim hükümet kurarsa kursun, bundan sonra şimdiye kadar olduğu gibi yalnız başına işleri yürütemez. Örneğin Cumhur İttifakı yeni bir hükümet kuracaksa şimdiye kadarki gibi yürütemez. Toplumun, Türkiye’nin değişime ihtiyacı var ve bu değişim de ancak mümkün olduğu kadar birlik yaratılarak olur. Dediğim dediktir, istediğimi yaparım dayatmasında bulunanlar daha çok tepki alırlar, daha çok zarar görürler, kaybeden olurlar” diye belirtti.