Polisten Hakkarili gence: Bir daha Edirne’ye gelirsen kafana sıkarız

Edirne Otogarı’nda polisler tarafında durdurulup, sorgulanan Hakkarili Ozan Okur, darp edildiğini, parasına, cep telefonuna ve biletine el konulduktan sonra “Bir daha Edirne’ye gelirsen kafana sıkarız” diyerek bırakıldığını söyledi. 

Polisten Hakkarili gence: Bir daha Edirne’ye gelirsen kafana sıkarız

Edirne Otogarı’nda polisler tarafında durdurulup, sorgulanan Hakkarili Ozan Okur, darp edildiğini, parasına, cep telefonuna ve biletine el konulduktan sonra “Bir daha Edirne’ye gelirsen kafana sıkarız” diyerek bırakıldığını söyledi. 

Mezopotamya Ajansı'nda yer alan habere göre, Adana’da yaşayan ailesini ziyaret etmek üzere 20 Eylül’de Edirne Otogarı’na giden Hakkarili Ozan Okur (18), burada kendisini alıkoyan polislerce darp edilip, biletini, cep telefonunu ve cebindeki 500 TL’nin gasp edildiğini söyledi. Maruz kaldığı şiddet nedeniyle çenesi iki yerden kırılıp, ameliyat olan Okur, İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurdu. Ozan, polisler hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na da suç duyurusunda bulundu. 

Sana bir Kürt getirdim

Yaşadığı olayı anlatan Okur, Edirne Otogarı’nda otobüs saatini beklemeye başladığını, o sırada tanışıp sohbet ettiği diğer yolculara Hakkarili olduğunu söyledikten bir süre sonra sivil bir polisin yanına geldiğini dile getirdi. Polis “Bizim diğer arkadaş da Hakkarili. Bilet saatine daha çok var. Soğuk burası gel bir çay iç, sohbet ederiz” diyerek kendisini polis noktasına götürdüğünü ifade eden Okur, sonrasında yaşananları şöyle anlattı: 

“İçeriye girdiğimiz anda konuştuğum polis, odadaki diğer polise ‘Sana bir Kürt getirdim’ diyerek birden enseme yumruk atıp, küfür etti. Ayaklarının üzerine düştüğüm diğer polis, ‘Ne işin var lan burada’ diyerek küfürler savurdu. Beni yerden kaldırdı ve çeneme yumruk attı. Bu sırada ağzımdan ve burnumdan kanlar akmaya başladı. 

Para, telefon ve bileti aldılar

Sonrasında üstümü aramaya başlayıp, ceplerimi karıştırdılar. Ne var ne yoksa çıkardılar. Cebimdeki 500 TL’ye ve biletime el koydular. Pantolonumu da dizime kadar indirip, arama yaptılar. Telefonumu karıştırdılar. Annemin, yengemin ve ablamın fotoğraflarını görünce ‘Bu güzel kadınmış, bu iş görür mü?’ deyip, alay ettiler. Bunun üzerine kaçıp gitmek için kapıya doğru hamle yaptım. Bu sırada ‘koşun, yardım edin, beni öldürecekler’ diyerek dışardaki taksicilere seslendim. Ancak polislerden biri beni kapüşonumdan tutarak tekrardan içeriye aldı. Taksicilerin hareketlendiğini görünce polislerden biri gelmelerini engellemek için çıkıp taksicilerin yanına gitti.”

Kafana sıkarız

Polislerin daha sonra kendisine giysileri ile odadaki kanı temizlettiklerini vurgulayan Okur, sesini duyan taksicilerin dışarıdaki diğer polislere söylemesi üzerine içeriye resmi kıyafetli iki polisin daha geldiğini kaydetti.

Okur, resmi polislerin “Ne yapmış bu?” diye sorması üzerine içeridekilerin “Bu Kürt buraya gelmiş, ne işi varsa buralarda, burayı da karıştıracaklar bunlar” dediğini aktardı. Sonrasında tüm polislerin “Git buradan, bir daha buraya gelirsen kafana sıkarız” deyip, küfür ederek kendisini dışarı attığını dile getiren Okur, uzaklaştıktan bir süre sonra cep telefonu, parası ve otobüs biletini almak için yeniden yanlarına döndüğü polislerin “Sen hala burada mısın lan Kürt, git buradan” diyerek uzaklaştırdığını belirtti.

Bir taksicinin telefonundan ailesini arayıp, para istedikten sonra Adana’ya dönebildiğini anlatan Okur, çenesi kırıldığı için burada ameliyat olduğunu söyledi. 

Irkçılık ve her türlü hakarete maruz kalıp, darp edildiğini ifade eden Okur, haklarında suç duyurusunda bulunduğu polislerin yargılanıp, cezalandırılmasını istiyor.