"Trump Erdoğan'dan hesap sorsun"

"Trump Erdoğan'dan hesap sorsun"

 Washington’ın IŞİD’e karşı YPG’yi silahlandırma kararının ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Donald Trumpla yapacağı görüşme Amerikan basınında geniş yer bulmaya devam ediyor. Türkiye’nin YPG kararına tepkisi sonrası ilişkilerin nasıl sürdürüleceği tartışılırken, ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Dış İlişkiler Konseyi’nin Türkiye uzmanlarından Steven A. Cook, Trump’a ‘sert’ bir yaklaşım benimsemesini tavsiye etti.

Cook, “Eğer Erdoğan, ABD’nin IŞİD’i yenilgiye uğratma çabalarını zorlaştırmanın bedelleri olacağın anlarsa, rota değiştirebilir” diyerek, Trump’ın ‘15 Temmuz sonrası görevden almalardan Rıza Sarraf davasına kadar bir dizi konuyu koz olarak kullanmasını ve hesap sormasını’ önerdi.

Cook, Salon.com sitesinde yayımlanan ‘Donald Trump, Türkiye’nin Erdoğan’ına karşı Obama’nın hatalarını tekrarlıyor: Fakat başka bir yöntem daha var‘ başlıklı yazısında, bir önceki Amerikan yönetiminin hatalı bir yaklaşım benimsediğini savundu. Barack Obama yönetimini Erdoğan’ın özellikle 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ABD’ye karşı kullandığı söyleme sessiz kalmakla eleştiren Cook, “Trump’ın ekibi, Obama’nın ekibinin hatalarını tekrarlyacak gibi görünüyor; bu hatalar kapalı kapılar ardında verilen teminatlar ve cesaretlendirici bir yaklaşımı içeriyordu” yorumunu yaptı.

‘Türkiye tercihini 2014'te yaptı’

Cook, şöyle devam etti: “Trump’ın daha doğrudan bir seçeneği var. O da, baldan çok sirke kullanmak. Türkler ABD’yi ‘teröristleri (YPG)’ desteklediği için fırçaladığında, Trump yönetiminin Ankara’ya Suriye ve çevresindeki cihatçı ağların gelişmesi hakkında yanıt vermesi gereken birçok soru olduğunu hızla hatırlatması faydalı olacaktır. Nihayetinde, Türkler ABD’yi Beşar Esad yönetimini devirecek kapsamlı bir askeri operasyona ikna etmeyi başaramayınca, teröristlere göz yumdu. Onlar da Türkiye topraklarını Suriye’de savaşmak için kullandı. Zaman içinde Türk istihbaratı, IŞİD’i değil ama bu grupların bazılarını koordine etti.

Dahası, YPG hakkında ne düşünürseniz düşünün -Washington’da Kürtleri genel olarak romantize etme eğilimi var. Amerikalı yetkililerin bu grupla askeri işbirliği konusunda iyi bir argümanı var. Zira Türkiye IŞİD’le savaşa ilk başta katılmak istemedi. Türklerin 2014 yazında, Obama yönetiminin IŞİD’e karşı müttefikler aradığı sırada dışarıda kalma kararı vermesi, Washington’ı YPG’yle ortak bir davaya girmek zorunda bıraktı. ABD, NATO’nun ikinci büyük ordusuyla birlikte savaşmak istemez miydi? Tabii ki. Fakat Türkiye tereddüt ettiğinde, yön değiştirdiğinde ve önceliğinin PKK’yle savaş olduğunu ilan ettiğinde Washington’ın başka ne seçeneği vardı? Nihayetinde, savaşa elinizdeki müttefiklerle girersiniz.”

....

‘Öğretmenleri, gazetecileri, Sarrafı sormalı’

Böyle bir yöntemin Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştıracağı yorumlarına da karşı çıkan Cook, “Şu an Türkler Rusya’dan korkuyor, ABD’den korkmuyor. Erdoğan’ı bir dizi mesele konusunda kamuoyu önünde sorumlu tutarak ilişkilere bir miktar ek gerilim yüklemek Ankara’nın dikkatinden kaçmayacaktır” ifadelerini kullandı. Cook bu meseleri şöyle sıraladı: “Erdoğan’ın bürokratları, öğretmenleri, yargıçları, savcıları ve gazetecileri tasfiye etmesi; Ankara’nın Türklerle ilgili iki önemli davada Amerikan yargısını politize etme girişimleri; ve Türk liderliğinin ABD hakkındaki dehşet verici açıklamaları.”

Amerikalı uzman makalesine, “Bunun aksini yapmak, Türklere kendi halklarını istismar etmeye, Amerikan politikasını altını oymaya ve Amerikalı yetkilileri kamuoyu önünde istismar etmeye devam edebilecekleri mesajını verecektir.