Suriye Muhalefeti'nden 'PKK'den arındırılmış güvenli bölge' vurgusu

Türkiye ile yakın ilişkilere sahip Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu, Rus tarafıyla olan mevcut yakınlaşmanın savaşın süresini kısaltabileceğine ve siyasi bir çözüme geçişe katkıda bulunacağına işaret etti. Yakın zamanda anayasa komitesinin kurulacağını ve üye isimlerinin belirleneceğini açıklayan kurul Suriye'nin kuzeyinde PKK gibi örgütlerden arındırılmış güvenli bölgeye ilişkin müzakerelerin devam ettiğini vurguladı.

Suriye Muhalefeti'nden 'PKK'den arındırılmış güvenli bölge' vurgusu

Türkiye ile yakın ilişkilere sahip Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu, Rus tarafıyla olan mevcut yakınlaşmanın savaşın süresini kısaltabileceğine ve siyasi bir çözüme geçişe katkıda bulunacağına işaret etti. Yakın zamanda anayasa komitesinin kurulacağını ve üye isimlerinin belirleneceğini açıklayan kurul Suriye'nin kuzeyinde PKK gibi örgütlerden arındırılmış güvenli bölgeye ilişkin müzakerelerin devam ettiğini vurguladı.

Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu Başkanı Nasr Hariri, anayasa komitesinin oluşumunda sona yaklaşıldığının söylenebileceğini ve komitedeki tartışmaların sistem, yapı ve prosedürler olmak üzere üç ana konuya odaklandığını belirtti.

Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulunan Hariri, “2254 sayılı kararın uygulanmasının bir parçası olarak Birleşmiş Milletler’in (BM) himayesinde kurulacak bir anayasa komisyonunda sona yaklaştığımızı söyleyebiliriz. Bu, siyasi sürecin başlatılması için önemli bir adım olacaktır” ifadelerini kullandı.

Komite üyelerine ile ilgili olarak birkaç isim üzerinde tartışmaların devam ettiğini kaydeden Hariri, bu isimlerin yakın gelecekte belirleneceğini düşündüğünü belirtti. Hariri, komitenin kuruluş ilanının oldukça önemli bir adım olacağına dikkat çekerek, bu ilanın ardından uluslararası kararlar doğrultusunda ülke siyasetinin geleceğinin belirlenmesi, halkın taleplerinin yerine getirilmesi ve siyasi bir sürece başlanması gibi meseleler hakkında derin tartışmalara girilebileceğini söyledi. Hariri, Suriye'nin kuzeyindeki -özellikle PKK gibi örgütlerden arındırılmış- güvenli bir bölgeye ilişkin devam eden müzakerelerin buna eşlik ettiğini belirterek şöyle devam etti:

“Birkaç gün önce Cenevre’de, BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ile siyasi sürecin etkinleştirilmesi üzerine müzakerelerde bulunduk. Ayrıca genel olarak politik süreç ve özellikle 2254 sayılı kararının uygulanması hakkında derin ve ayrıntılı tartışmalar yaptık.”

Hariri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Suriye Özel Temsilcisi Aleksandr Lavrentyev ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Verşinin ile Riyad’da gerçekleştirdiği görüşmelerde, İdlib’e konulu Soçi anlaşmasının sivilleri koruyacak şekilde sürdürülmesi gereği gibi önemli bir dizi mesele hakkında konuştuklarını söyledi.

Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu ile Rus tarafı arasındaki yakınlaşmaya dikkat çeken Hariri, taraflar arasında bir anlayışın ve olumlu bir atmosferin bulunduğuna işaret ederek, bu durumun Suriye'deki siyasi çözüm için kaçınılmaz olduğunu belirtti. Ayrıca ortaya atılacak herhangi bir siyasi çözümün özellikle Suriye'de büyük bir rolü bulunan Rusya’yı içermesi gerektirdiğini vurgulayan Hariri, söz konusu görüşmeler ve diyaloglar olmadığı takdirde bir sonuca varmanın mümkün olmadığını söyledi.

Rejim ile Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu arasındaki normalleşme girişimleri hakkında sosyal medyada yer alan haberlere değinen Hariri, ‘2254 sayılı kararın uygulanmasına ilişkin bu toplantılarda ve diğer toplantılarda ortaya konan tüm düşünce ve öneriler ile birlikte sosyal medyada yer alan normalleşme girişimlerine ilişkin söylentilerin’ bütünüyle yanlış olduğunu belirtti. Hariri, Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu’nun geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıda görüşülenlerin, tutuklular dosyası ve bu dosyada ilerleme kaydedilmesi gibi hayati konular hakkında olduğunu dile getirdi. 

İran tehlikesi

Hariri, Suriye’deki İran tehlikesine dikkat çekerek, “İran milislerinin, özellikle güney bölgelerinde artan nüfuzu ile birlikte durum daha da kötüye gidiyor. İran, kuzey ve kuzeydoğu Suriye'de yaşananlardan faydalanıyor ve ülke genelinde nüfuzu artırmak ve ülkenin her tarafına silah göndermek için siyasi süreçle meşgul oluyor” ifadelerini kullandı.

Suriye vatandaşının yaşadığı boğucu ekonomik krize değinen ve rejimin bu durumdan faydalandığına dikkat çeken Hariri, “Tüm bu sıkıntıların ortadan kaldırılmasının uluslararası kararın derhal uygulanması ile başlayacak siyasi bir sürece bağlı olduğuna derinden inanıyoruz. Rejimle normalleşme girişimleri, yeniden yapılanmaya katılım çağrıları ve uluslararası pozisyonları manipüle etmeye çalışmak gibi girişimler neticesiz kalacak yanlış adımlardır. Bütün tarafların Suriye krizinde dil ve mantıklı bir siyasi çözüme ulaşma konusunda istekli ve kararlı olmaları gerekiyor” dedi.

Son zamanlarda Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu ile Rusya arasındaki yakınlaşma hakkında açıklamalarda bulunan Hariri sözlerini şöyle sürdürdü:

“Açıkçası Rus heyetine, burada ciddi bir çalışmanın ve devam eden bir diyalogun mevcut olması durumunda siyasi çözümün önündeki bütün engellerin üstesinden gelinebileceğini söyledik. Tarafların birbirinden uzaklaşması meselesine gelirsek, bu durum daha fazla zaman kaybına yol açacaktır. Bu hususta anayasa komisyonunun oluşumu için acılar ve dökülen kanlarla geçen iki yılı –ki hala bitiremedik- düşünebilirsiniz. Uluslararası tolum, BM ve Rusya ile birlikte siyasi ve diplomatik kanalların etkinleştirilmesi, kısa sürede gerekli adımların atılmasını sağlayacaktır. Tüm taraflarla varılacak herhangi bir uzlaşı, Suriye halkının kanı pahasına olmayacak ve 2254 sayılı karar ile Cenevre Bildirgesi’ne uygun olacaktır.”

Suriye krizinde çözüme yaklaşıldığına dair söylentilere ve daha ne kadar anayasa komitesi üzerine odaklanılacağına değinen Hariri, “Anayasa komitesinin oluşumu üzerine odaklandığımız doğrudur. BM Suriye Özel Temsilcisi, tüm desteğimizi ve dikkatimizi çeken makul bir vizyon ortaya koydu. Bu, siyasi sürece açılan bir kapı olacak anayasa komitesinden başlayarak 2254 sayılı karar kapsamında bulunan diğer meseleler gidilmesinin gerekliliğidir” ifadelerini kullandı.