Suriye ordusu Kobani ve Ayn İsa sınırında mevzilerini güçlendiriyor

Suriye ordusu olası bir Türkiye operasyonuna karşı Rojava sınırına güç göndermeye devam ediyor.  Suriye ordusunun özellikle Kobani ve Ayn İsa sınırında mevzilerini güçlendirdiği bildirildi.

Suriye ordusu Kobani ve Ayn İsa sınırında mevzilerini güçlendiriyor

Suriye ordusunun Türkiye’nin operasyon düzenleyeceğini açıkladığı Tel Rıfat, Minbic, Kobani ve Til Temir bölgelerine konuşlandırılıyor. Rojavalı siyasi partileri anlaşmaya şüpheyle yaklaşıyor ve Kürtlerin çıkarına olmadığına inanıyor. Bazı yorumculara göre ise DSG'nin Suriye ile anlaşma dışında başka seçeneği bulunmuyor. 

Demokratik Suriye Güçleri (DSG) Komutanı Mazlum Abdi’nin 15 Temmuz’da düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin operasyon tehditlerine karşı Suriye ordusunun Kobani, Tel Rıfat ve Minbic sınırına yerleşmesine izin verdiklerini açıklamıştı.  Abdi, Suriye’nin sınıra asker konuşlandırılmasını Rusya’nın koordinasyonunda gerçekleştirildiğini kaydetmişti.

SANA: Ordu Ayn İsa ve Ayn El-Arab(Kobani) şehirlerinde mevzilerini güçlendirdi

Öte yandan Suriye devlet ajansı SANA, Suriye ordusunu Türkiye’nin olası operasyonlarına karşı, Ayn İsa ve Kobani bölgelerinin sınır şeridine çok sayıda birlik gönderildiğini duyurdu.

SANA’daki haberde  “Suriye Arap Ordusuna bağlı birlikler, Rakka ve Halep kırsalındaki Ayn İsa ve Ayn El-Arab(Kobani) şehirlerinde mevzilerini güçlendirdi. Bu önlemlerin, devletin tüm Suriye coğrafyasında güvenlik ve istikrarı pekiştirmek için attığı adımlar bağlamında geldi”  ifadelerine yer verildi.

PDK-S: DSG ve Suriye anlaşması Kürtlerin çıkarına değil

ENKS bünyesindeki Suriye Kürdistan Demokrat Partisi (PDK-S) Politbüro üyesi Nafi Abdulla Rûdaw’a yaptığı açıklamada DSG ile Suriye hükümeti arasındaki anlaşmaya şerh koyduklarını ve anlaşmanın Kürt halkının çıkarına olmadığını söyledi.

PDK-S yöneticisi Abdulla, “Bu anlaşma Suriye halklarının özgürlük mücadelesinin çıkarına terstir. Ayrıca Suriye rejimi şuana kadar milletimizin haklarını tanımadığı gibi haklarından vaz geçmesini istemektedir” ifadelerini kullandı.

Nafi Abdulla sözlerini şöyle sürdürdü: “Bölgenin dünyanın süper güçleri tarafından korunabilceğine inanıyoruz. Bundan ötürü bu güçlerle ilişkilenilmeliydi. Bu bölgeler Suriye rejimi ve Türklerin eliyle korunamaz” dedi.

Bazı siyasi yorumculara göre  Efrin, Serêkanîyê, ve Gri Spî’deki senaryoların tekrarlanmaması için  DSG’nin Suriye hükümeti ile anlaşmak dışında başka bir çaresi bulunmuyor.  Özellikle ABD’nin son tavrının Türkiye’nin operasyonlarına karşı durmayacağının anlaşılmasından sonra DSG’nin rejim ile anlaşmaktan başka bir çaresi bulunmuyor.

Ömer: DSG'nin fazla seçeneği yok

Siyasi yorumcu Hüseyin Ömer “İşin doğrusu DSG’nin önünde fazla bir seçenek bulunmuyor. ABD açıkça, bir saldırı olursa ben müdahale etmem diyor.  Rusya’nın arabuluculuğu ile saldırı tehdidi altındaki  bölgelere Suriye ordusu yerleştiriliyor, bu şekilde Türkiye’nin saldırılarının engellenmesi hedefleniyor” şeklinde değerlendirdi.

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyi ve Rojava’nın bazı bölgelerine yönelik operasyonun olup olmayacağı İran, Türkiye ve Rusya liderlerinin bugün Tahran’daki üçlü zirve sonrası netlik kazanacağı tahmin ediliyor.  Zirvenin temel gündemi Suriye ve Ukrayna’nın tahıl koridorunun temel gündem olacağı bildiriliyor.