Türk İş Dünyasından Çözüm Süreci Çağrısı 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrıda bulunan Türk işadamları Çözüm Sürecinin yeniden devreye sokularak Kürt Sorununun çözümünde silahsız yol ve yöntemlerin devreye sokulmasını talep etti.

Türk İş Dünyasından Çözüm Süreci Çağrısı 

TÜRKONFED’in Diyarbakır toplantısında konuşma yapan iş adamları Kürt Sorununun barışçıl bir temelde çözülmesi ve silahlı mücadelenin terk edilmesi için gerekli koşullarının sağlanarak Çözüm Sürecinin yeniden başlatılması gerektiğine vurgu yaptılar.   


Çözüm Süreci Buzdolabından Çıkarılmalı 
 

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) Diyarbakır’da düzenlenen toplantıya katılan iş adamları, Olağanüstü Hal’in (OHAL) kaldırılması ve Kürt sorununa kalıcı çözümün bulunmasını istedi. Diyarbakır Sanayici ve İşadamları Derneği (DİSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Burç Baysal, Kürt sorunun diyalog dışında çözülemeyeceğini dile getirerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Buzdolabına konuldu” sözlerini hatırlatarak şu çağrıyı yaptı: “Bu ülke hepimizin ve hepimiz bu topalaklarda eşit şekilde yaşamalıyız. Şu anda burada olan topluluk tamda bunun ifadesidir. Bir bütün olarak bu ülkenin sahipleriyiz biz. Farklı dillerimiz, düşüncelerimiz, farklı kültürlerimiz olsa da bu topraklar hepimizin bunu unutmayalım. Siyasilerin tabiri ile buzdolabına konulan sureci tekrardan normal oda sıcaklığına çıkartmalıyız vakit kaybetmeden.”  


OHAL KALKMALI, KÜRT SORUNU ÇÖZÜLMELİ, SİLAHSIZ ÇÖZÜM BULUNMALI 


TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik de, OHAL’in kaldırılması ve Kürt sorunun çözülmesine yönelik tavsiyelerde bulunarak, “Ülke olarak şiddetin son bulması ve Kürt sorununun silahsız çözümü için defalarca girişimlerde bulunuldu. Her bir girişim, bölgedeki yurttaşlarımızın ve aslında tüm halkımızın çözüme ne denli istekli olduğunu gösterdi. Önümüzdeki dönemde, silahlı mücadelenin bir daha geri dönülmemek üzere muhakkak terk edilmesini ve bunun koşullarının sağlanmasını arzu ediyoruz. Bunun için siyaset kanalının önünün açılması ve siyasetin, diyalogun çözümün mimarı olmasını sağlayacak koşulların oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü inanıyoruz ki, Türkiye, mutlak özgürlükler, hukuk devleti ve demokrasi ve aynı zamanda vatandaşının güvenliğini kusursuz sağlayabilen özgüvene ve güce sahiptir.” Bilecik, ekonomide verimlik ve üretkenliğin arttırılması amacıyla dillendirdiği çözüm önerilerinin biran önce hayata geçirilmesi gerektiğini dile getirdi.