Türkiye, Esad Rejimine yaklaşmak için Suriye muhalefetine mali desteği kesti

Türkiye, Esad Rejimine yaklaşmak için Suriye muhalefetine mali desteği kesti

Türkiye'nin Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'na yönelik mali desteğini kestiği yönündeki haberleri değerlendiren Gazeteci Musa Özuğurlu "Türkiye'nin sahada karşılığı olmayan SMDK'yı desteklememesi isabetli ve hedefi muhtemelen Kürtlere yoğunlaşmak" dedi.

Suriye merkezli Zaman el-Vasl haber portalına demeç veren Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Türkiye'nin kendilerine yaptığı mali desteği durdurma yönünde karar aldığını açıkladı. ABD'nin girişimiyle 11 Kasım 2012'de Katar'da kurulan ve Suudi Arabistan, Katar, Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Fransa gibi ülkelerden oluşan 'Suriye'nin Dostları Grubu' tarafından 'Suriye'nin yasal temsilcisi' olarak tanınan bu örgüte ‘ayda 320 bin dolar miktarında destek veren' Türkiye neden yaptığı yardımı kesme kararı aldı?

Sputnik'in sorularını yanıtlayan Gazeteci Musa Özuğurlu'ya göre bu hamlenin ardında Türkiye'nin ‘otellerde muhalefet yapan ve sahada karşılığı olmayan' bir oluşuma kaynak ayırmak istememesi yatıyor. Haberin yayınlandığı Zaman el-Vasl'ın SMDK'ya yakın bir haber portalı olduğuna ve bu yakınlık sebebiyle haberin ‘doğru' kabul edilebileceğine işaret eden Özuğurlu şu sözleri söyledi:

"Suriye içerisinde Türkiye'nin veya ‘Suriye'nin dostları' olarak adlandırabileceğimiz bu uluslararası koalisyonun herhangi bir şekilde elinde tutabileceği bir güç kalmadı. Yani SMDK artık sembolik bir hal aldı. Sadece İstanbul ve Ankara'da bir takım yöneticileri vasıtasıyla çalışmalarını yürüten bir oluşum haline geldi. Yedi senelik bir süre zarfının ardından, SMDK'nın sahada bir karşılığı olmadığı anlaşıldı. Dolayısıyla Türkiye SMDK'ya desteğin çok anlamsız olduğunu görmüş ve bu nedenle böyle bir karar almış olmalı.Türkiye artık otelde muhalefet yapanlarla bir yere varamayacağının farkında."

‘TÜRKİYE SDG VE YPG'YE ODAKLANMA PEŞİNDE'

Türkiye'nin ‘güvenlik problemi' olarak gördüğü YPG ve SDG'yi elimine etmeye odaklanacağına işaret eden Özuğurlu " Nasıl ABD'nin bir süre önce muhalif unsurlara yardımı keseceği yönündeki kararı; Rusya'ya bir jest veya Suriye'de Kürt bölgesine yönelik desteği yoğunlaştırdığı anlamına geliyor olabilirse; benzer şekilde Türkiye'nin yapmak istediği de YPG'ye daha fazla yüklenebilmek olabilir. Yani nasıl ABD Kürtlerle iş birliğini artırmak için bir diğerlerinden vazgeçiyorsa, Türkiye'nin de Kürtlere karşı daha fazla yoğunlaşmak için böyle bir hamle içerisine girmiş olması mümkün."

Türkiye'nin attığına değinilen bu hamlesinin Suriye devletinin Türkiye'ye karşı daha yumuşak bir tutum içerisine girmesiyle sonuçlanabileceğini söyleyen Özuğurlu "Türkiye bu desteği keserek Suriye devletine bir jest yapmış olabilir. Veya Suriye'ye ilişkin kimsenin bilmediği gizli bir takım pazarlıkların sürüyor. Zira bir kaç gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye'ye yönelik yeni hamleler yapabileceklerini söylemişti. Yine de bu hamle, Suriye'nin Türkiye'ye yönelik tepkisini yumuşatmaya yarayabilir" dedi.

‘TÜRKİYE VE ŞAM'IN KÜRT KARŞITI GÜNDEMİ UYUŞUYOR'

Ankara ve Şam'ın olası bir iş birliğinin taraflara fayda sağlayacağını söyleyen Özuğurlu "Türkiye'nin Esad'ı devirme ideali hiçbir zaman zaman için bitmedi. Ama sahadaki asıl problemi Kürtler. Bundan vazgeçeceğini zannetmiyorum. Tam tersine Suriye devletiyle beraber hareket edebilmek adına bunu yapıyor. Çünkü Suriye'de bir yandan Kürtlerle bir gerilim ilişkisi içerisinde. Dolayısıyla iki ülkenin ajandası bu açıdan bakacak olursak örtüşüyor. Türkiye'nin sahada avantaj sağlamak için adresi artık Şam. Çünkü Sukna'nın alınmasından sonra Suriye ordusu güneyden hem de ayrıca kuzeyden Deyr-ez Zor'a doğru ilerliyor. Öngörüm Kürtlerle Suriye arasında bir problem yaşanacağı yönünde. İlla sıcak çatışma olmasa da, problem yaşanacaktır. Bu da Türkiye'nin ajandasıyla uyuşuyor" ifadelerini kullandı.

Ankara ve Şam'ın doğrudan tam iş birliği içerisinde olmasını beklemenin gerçekçi olmadığına işaret eden Özuğurlu "Tarafların bugünden yarına hemen el sıkışmaları söz konusu değil. Muhtemelen birbirlerine karşılıklı olarak sert açıklamalarını sürdürecekler. Ama bu Türkiye'nin artık muhalifleri tanımadığı anlamına geliyor. Kendi muhaliflerini artık tanımadığı anlamına geliyor ki bu da çok yeni bir aşama sayılabilir" dedi.

‘SURİYE'DEKİ ÖRGÜTLER TÜRKİYE İÇİN ARTIK SADECE BİR ENSTRÜMAN'

Türkiye'nin Fırat Kalkanı Operasyonu'yla etkisini sağladığı bölgede bir takım silahlandırma yoluna gittiğine dair haberler olduğunu dile getiren Özuğurlu "Artık Türkiye orada bir nüfuz alanını oluşturdu ve bunun da askeri strateji açısından da temelinin atılması gerekiyor. Ama Türkiye'nin buradaki muhatapları Ahrar-uş Şam ve kendisini Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) olarak adlandıran bir takım irili ufaklı örgütler…Türkiye bu örgütlere yardım etmeye devam edebilir. bunun sebebi de onları Suriye'de bir enstrüman olarak kullanmak. Ancak bundan sonra kimse, o örgütlerin Suriye içlerine başka bir şehre Şam'a ilerlemeleri gibi bir amaçla hareket etmiyor. Çünkü böyle bir ihtimal tamamen ortadan kalkmış durumdadır. Türkiye'de bunu çok yakından görüyor" diye ekledi.