'Türkiye Suriye’de etnik temizliğe varan ihlaller yapıyor'

'Türkiye Suriye’de etnik temizliğe varan ihlaller yapıyor'

Başkan Donald J. Trump tarafından 2018'de ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu'na atanan ve 2019'da Başkan Yardımcısı seçilen Nadine Maenza, Türk askeri kuvvetlerinin Suriye'nin kuzeyinde kontrol altında tuttuğu bölgelerde çok ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını ve bunların Türk hükümeti tarafından yönetildiğini söyledi. 

ABD'de 10 Haziran çarşamba sabahı 'partilerüstü ve bağımsız' olan ABD Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu, Suriye'deki gelişmeleri izleyen dört uzman ile yaptığı toplantıda bölgedeki din özgürlüğü ve insan hakları ihlallerini masaya yatırdı.  

Türkiye, Özgür Suriye Ordusu üyeleri ile birlikte, Suriye'nin kuzeyinde gerçekleştirdiği üç ayrı operasyonda Afrin, Al Bab ve Tel Abyad'ı da içine alan geniş toprakları kontrol altına aldı. 

Maenza, toplantının ardından Ahval İngilizce'ye verdiği videolu özel mülakatta, hem Türkiye içinde hem de Türkiye'nin kontrol ettiği yerlerde ''dini özgürlüklerin kötüleştiğini ve kötüleşmeye devam ettiğini'' söyledi. Komisyonun bulgularına göre Türkiye, Suriye'de toprak işgal ettiğinde o topraktaki dini özgürlüğü ortadan kaldırıyor ve yerine sert şartlar yerleştiriyor.

Türkiye ve desteklediği güçlerin Suriye'de işgale başladığında 'önce sivillerin öldürüldüğü' ya da 'kaçmaya zorlandığını' söyleyen Maenza, bu operasyonların çoğunlukla dini çeşitlilik arzeden yerlerde gerçekleştiğini, bunların içinde Hristiyan Yezidiler, Kürtler, Araplar ve diğer milletler olduğunu söyledi. 

Maenza bu bölgelerde yaşayanların çok zorlu şartlarla karşı karşıya kaldıklarına dikkat çekerek, 'kadınların başlarını kapatma, Yezidiler için İslam'a döndürme ve etnik temizlik olarak kabul edilebilecek diğer faaliyetlerin' gerçekleştiğini kaydetti. Maenza, Komisyon toplantısında konuşan uzmanların bu iddialar hakkında dökümasyon yaptığını da söyledi.

Maenza, Türkiye'de yaşayan ve Suriye'nin kuzeyinden olmayan Suriyelilerin bu bölgelere transfer edilmeye çalışılmasının, demografik değişim anlamına geldiğini ifade etti.

Soykırım Gözlemevi'nin yaşananları 'insanlığa karşı işlenmiş suç' olarak ilan ettiğini hatırlatan Meanza, gelişmelerin yakından takip edildiğini aktardı.

Genocide Watch Gözlemevi, 9 Haziran'da yayınladığı raporunda Türkiye'ye çok ağır suçlamalar getirmişti. 

Raporda, Türkiye'nin kontrol altında tuttuğu Suriye'deki bölgelerde nüfus toplulukları transferi yapılarak, 'insanlığa karşı suç' işlendi iddiası ifade edilerek, "Yüzlerce sivil infaz edildi ve Yezidi kadınlar kaçırıldı ve köle yapıldı. Gizli hapishanelerde yüzlerce Kürt düzenli olarak işkenceye uğradı" deniliyor.

Maenza, bu bölgelerde yapılan ihlallerin Türk hükümetinin kontrolü dışında olup olamayacağı sorusuna karşılık ise, bu ihlallelerin, "Türk hükümeti tarafından yönetildiğini, Türk üniforması taşıyanların yaptığını" söyledi. 

Türk generallerin yakın zamanda bu ihlallerin yaşandığı yerleri ziyaret ettiğini de söyleyen Maenza, zaten Türkiye'nin bu iddiaları ret etmediğini de ekledi. 

Mayıs ayının sonunda Milli Savunma Bakanı ve eski Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın Suriye sınırına gidip incelemelerde bulunmuştu.

Maenza, Türk güçlerin hakim olduğu topraklarda Suriye topraklarında Türkçe'nin 'zorla' öğretildiğini ve bütün bunların Türkiye'nin 'açık ve sürekli şekilde demografik değişim' yapmaya çalıştığının kanıtı olduğunu kaydetti.

Anadolu Ajansı ve AKP yanlısı medyada Türkiye'nin kuzeydoğu Suriye'de kilise tamir ettiği veya dini özgürlükler konusunda iyileştirmeler yaptığı yolundaki haberlerin doğruluğunun bölgede yaşayan topluluklar tarafından doğrulanmadığını söyledi. 

Maenza, Türk askerinin özgürlükleri genişlettiği yolundaki söylemlerin orada yaşayan dini topluluklardan ''duyulmadı'' dedikten sonra, ''Türk işgali bölgede yaşayanlar tarafından şükranla da karşılanmadı'' dedi.