Türkiye'yi bekleyen ABD tehlikesi: 'Haydut Devlet' ilanı

ABD ile Türkiye arasındaki S-400 restleşmesi sürüyor. Ankara, Rusya'dan satın alınan ve NATO sistemlerine karşı üretilen S-400 hava savunma sistemini ülke topraklarına yerleştirme konusunda kararlı görünürken, Washington da bir dizi yaptırımla Türkiye'ye bu kararından caydırmaya çalışıyor. 

Türkiye'yi bekleyen ABD tehlikesi: 'Haydut Devlet' ilanı

ABD ile Türkiye arasındaki S-400 restleşmesi sürüyor. Ankara, Rusya'dan satın alınan ve NATO sistemlerine karşı üretilen S-400 hava savunma sistemini ülke topraklarına yerleştirme konusunda kararlı görünürken, Washington da bir dizi yaptırımla Türkiye'ye bu kararından caydırmaya çalışıyor. 

Son olarak “2020 Mali Yılı Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası” (NDAA) tasarısı, Türkiye’nin Rusya’dan S-400 savunma sistemi satın alması halinde F-35 programına ortaklığını sona erdirmesini öngören bir maddeyi de içererek, Ankara'ya ABD'nin tutumu konusunda net bir mesaj göndermiş oldu.

Öte yandan, S-400 satın alması halinde Türkiye'yi bekleyen tek tehlike bununla da sınırlı değil. Odatv yazarı Türker Ertürk, Türkiye'nin 'haydut devlet' ilan edilme riskine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

ABD-Ankara hattındaki karşılıklı güvensizliğe dikkat çeken Ertürk, "S-400 bahane! Aslında ABD, Türkiye’yi boğmak istiyor!' diyenlerin olduğunu biliyorum. Evet, böyle düşünen Amerikalılar var. Hatta böyle düşünenlerin Trump yönetimi içinde var oldukları da doğru. Ama böyle düşünmeyen, 'Türkiye’ye karşı yanlış yaptık ve yapıyoruz' diyen ve karşılıklı güvene dayanan iş birliğini savunan Amerikalılar da var! Aynı şey Batı dünyası için de geçerli. 'Tüm Batı birlik olmuş, Türkiye’ye karşı kumpas kuruyor ve bizi yok etmeye çalışıyor!' çok yanlış bir değerlendirme. Çünkü her konuda aynı düşünen, yekpare bir Batı yok! Yekpare bir ABD olmadığı gibi! Batı, kendi içinde de birbirini yiyor. Hiçbir ülkenin dostu yok, sadece çıkarları var!" diye yazdı.

Benzer bir sınıflandırmayı Türkiye için de yapan Ertürk, "Ülkemiz de yekpare değil. Çağdaş ve üretken bir Türkiye olduğu gibi, çağdaş olmayan, hatta yobaz olan, insanlık için bir katma değer üretemeyen ve işlevsel olmayan bir Türkiye de var! Trump demek ABD demek değil, Macron demek Fransa demek değil ve tabii ki Erdoğan demek de Türkiye demek değil!" notunu düştü.

Ardından esas konuya gelen Ertürk, Türkiye'nin 'haydut devlet' ilan edilme olasılığına dikkat çekti ve ekledi:

"Türkiye; tüm dünyada her geçen gün bir önceki güne göre daha fazla olacak şeki" lde ötekileşiyor, ötekileştiriliyor, düşmanlaşıyor ve düşmanlaştırılıyor. Hızla tırmanılan bu merdivenin zirvesinde “Haydut Devlet” (Rogue State) ilan edilme olasılığı var. Kural ve hukuk tanımayan, küresel barışı tehdit eden, belirli bir düzen ve sistem içinde hareket etmeyen, ne yapacağı önceden tahmin edilemeyen, terörizme destek veren, kitle imha silahlarının yaygınlaşmasına yardım eden devletleri tanımlamak için “Haydut Devlet” denmektedir. 

Bugüne kadar “Haydut Devlet” ilan edilip de bu durumu kazasız belasız atlatmış ve başına felaket gelmemiş tek bir örnek ülke bile yok. Bu kötü gidiş mutlaka durdurulmalıdır. Bu tehlikeli tırmanışta, ülkemiz üzerinde kötü emelleri olan, dış dünyanın bir bölümünün sorumlu olduğu doğrudur. Ama başat sorumluluk;Türkiye’yi gayri hukuki olarak yöneten, insan hak ve özgürlüklerine saygı duymayan, demokratik ülkelerin olmazsa olması olan kuvvetler ayrımını yok eden, basın özgürlüğünü katleden, devletin gücüyle muhalefeti ezmeye çalışan ve geçmişin aklı olan “Siyasal İslamcı” ideoloji ve “Yeni Osmanlı” hayali peşinde koşmaya devam eden iktidardır."