'YOL' filminin yeniden gösterimi öncesi İsviçreli yapımcıya protesto

'YOL' filminin yeniden gösterimi öncesi İsviçreli yapımcıya protesto

Bu yıl 70. yılını kutlayan Cannes Film Festivalinde tekrar gösterileceği duyurulan "Yol" filminin, yapımcı Donat Keusch tarafından yeniden kurgulandığı ortaya çıktı. 1982 yılında Yılmaz Güney'in beğenmeyip kestiği bölümlerin de eklenmesiyle oluşturulan bu filmi Fatoş Güney onaylamıyor.  

Sanatatak.com sitesinde Alin Taşçıyan'ın "yeni" filmin serüvenini anlattığı yazısının kısaltılmış şekli şöyle: 

"İsviçreli yapımcısı Donat Keusch’ün yeniden kurguladığı Yol filmi yarın 13.30’da (19 Mayıs Cuma) Cannes Classics kapsamında Bunuel Salonu’nda gösterilecek.

Yılmaz Güney’in yazdığı senaryoda yer alan 11 karakterin öyküsünün birden çekilmesi mümkün olamayacağı için yönetmen Şerif Gören, altı karakterin öyküsünü çekti. Bunlardan sadece beşininki İsviçre’deki kurguda yer alabildi. 1 saat 53  dakika uzunluğundaki Yol – The Full Version’ı izlemeyi merakla beklerken bu projede çalışmış olan yönetmen Nuray Şahin’den DFK Film’den Donat Keusch’ün çalışmasını protesto eden bir mektup geldi. Bu mektubun yanısıra sanatatak.com’a konuşan Fatoş Güney, Güney’in zamanında çekip beğenmediği için çöpe attığı çekimlerden yaptığı yeni kurguyu onaylamıyor. Onaylamadığı gibi bunu Yılmaz Güney’in sanatçılığına, sanat mirasına karşı saygısızlık olarak nitelendiriyor.

Yılmaz Güney’in senaryosundan Şerif Gören’in çektiği Yol, 1982 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye’yi Costa-Gavras’ın Kayıp adlı filmiyle paylaştıktan sonra Türkiye’de 17 yıl boyunca yasaklandı. Hapishaneden izinli çıktığında Fransa’ya kaçan Yılmaz Güney’in Cannes’da ödülünü almak için sahneye çıkışı ve politik kimliği filmin etrafında bir efsane oluşturdu. Türkiye sinemasının Çirkin Kralı Avrupa’da da kahramanlaştı.  Zürih merkezli DFK Films’in haklarına sahip olduğu Yol – The Full Version yıllardır Keusch tarafından sahiplenilir. Türkiye’ye gelen, Kars’taki Gezici Festival’de son kurguda kullanılmayan bölümler gösteren Keusch, her fırsatta İsviçre’ye gönderilen bobinlerden yapılan kurgu sayesinde filmin ödül aldığını söyler… 2013 yılında Duhok Film Festivali’nde düzenlenen bir panelde de Yılmaz Güney’in senaryosu haricinde Yol’un bütün başarısını kendine mal etti…

Nitekim İstanbul’da iken telefonda konuştuğum Şerif Gören’in de yeni kurgudan haberi yoktu, ne görüşü alınmıştı ne festivale davet edilmişti… Yılmaz Güney’in kızı Elif Güney Pütün başlangıçta sıcak bakmadığı The Full Version’a babasının eseri olduğu için destek veriyor.

Nuray Şahin: “Donat’a(Keusch) göre Güney’in kafasındaki Yol başkaydı ve onun son isteğini yerine getirmek istiyordu. Heyacanlanmıştım. Hemen başlayalım dedim.  Donat masraflardan paradan bahsetti. Ben bulurum, dedim.”

...

Yıllar sonra 2015’in 2. Şubat gününde Berlin’de buluştuk . Bana anlatmadığı bir şey kalmıştı. Yılmaz Güney, aslında 'Yol' filmini başka türlü montajlamayı istiyordu fakat Cannes’a yetiştirmek zorundaydı ve çabuk kararlar alınıp çokta memnun olmadığı bir versiyonu gösterdi. Donat’a göre Güney’in kafasındaki 'Yol' başkaydı ve onun son isteğini yerine getirmek istiyordu. Heyecanlanmıştım. Hemen başlayalım dedim.  Donat masraflardan paradan bahsetti. Ben bulurum, dedim.  Anlaştık. İki hafta içinde çok sevdiğim işadamı Zeynel Demir’le görüştüm ve herşeyi karşılamayı kabul etti. Ben bütün organizasyonu yapacaktım, Zeynel finansmanı, Donat da filmin nerede olduğunu tam bilmediği orijinal negatiflerini ayarlayacaktı.

...

Fakat filmin montajı bittikten sonra ve benim yönettiğim kreatif iş yavaştan bitince bazı şeylerin gerçek yüzünü anlamaya başladım.

Ortada büyük bir sorun vardı: Filmin telif hakları.

Donat’ın Yılmaz Güney’e yabancı bir dilde imzalattığı kısa bir anlaşmayı okuyunca duraksadım. Anlaşmaya göre filmin bütün dünya ve Universum haklarını Cactüs film almıştı. Donat’a sordum neden Universum hakları diye. Gülümseyerek insanlar bir gün Mars’a uçarlarsa kesin kült filmleri izlerler. Yol da bunlardan birisi ve bu haklar benimdir dedi. Bu benim ilk büyük hayalkırıklığı oldu.

...

Fatoş Güney“Bu gösterim, Yılmaz Güney gibi sanatçının mirasına, sanatına yapılan büyük bir saygısızlıktır.”

“Biz açıkcası bu filmin Cannes’de gösterimini Güney filmcilik olarak engelleyebilirdik. Ama bunu istemedim. Çünkü Cannes’de Yılmaz Güney’in öyle ya da böyle gündeme gelmesi onurdur. Lakin bu gösterilen film, Yılmaz’ın zamanında çektiği ve beğenmeyip çöpe attığı çekimlerden yeniden üretilmiş bir film olarak her şeyden evvel Yılmaz Güney gibi bir sanatçının sanatına, eserine yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Hele hele 35 yıl sonra Yılmaz’ın kullanmayı reddettiği bölümlerden bir film yapıp bunda hak sahibi olduğunu iddia etmek de hukukun çözeceği bir meseledir.

Ben ve oğlum Yılmaz, bu mirasla ilgili İsviçre’de bir grup avukata vekalet vererek bunu mahkemede çözeceğiz. Çünkü filmin yüzde 50’sinin hakları, benim ve Yılmaz Güney’in ortağı olduğu Güney Filmcilik’tedir.

Donat’ı bu gösterimden önce çağırdım. Entelektüel olarak bunun Yılmaz Güney’in sanat eserine büyük bir saygısızlık olduğunu anlatmak üzere görüşmeye davet ettik.

Benim Elif Güney Pütün ile aramızdaki husumetten faydalanarak Elif’i yanına çekti. Hiçbir şekilde bizimle görüşmedi. Mahkemede dediğim gibi çözülecek çünkü bu saygısızlığı, haksızlığı yapan neticesini de görecek.

Kaldı ki 1999 yılında 30 sinemada Yol’un gösterimini yaptığımız zaman da Donat bize karşı feci tavırlarda bulunmuştu. Filmin tek sahibi olduğunu iddia ediyor ama dediğim gibi öyle değil. Filmin yüzde 50’si Güney Filmcilik şirketinin.”"