ABD başkanlık seçimi: Sonuçlar ne zaman açıklanır, Trump yenilgiyi kabul etmezse ne olur

ABD'de aylardır devam eden başkanlık yarışı maratonu, 3 Kasım Salı günü yapılacak seçimle sona erecek. Ancak seçim sonuçlarının ne kadar sürede netleşeceği konusunda kafalarda soru işaretleri var.

ABD başkanlık seçimi: Sonuçlar ne zaman açıklanır, Trump yenilgiyi kabul etmezse ne olur

Geçen seçimlerden farklı olarak bu yıl, sayımın uzaması ve hatta Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump ya da Demokrat Parti'den rakibi eski Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın sonucu kabul etmemesiyle sürecin çekişmeli bir hal alması ihtimalleri de sıkça dile getiriliyor.

Trump'ın, "Seçim sonuçları 3 Kasım'da açıklanmalı, aksi hâlde kaos çıkabilir" tehditleri bunun güçlü bir işareti olarak yorumlanıyor.

Bazı yerlerde oyların sayılması, iptal edilen pusulaların mahkemeye taşınması ve hatta birçok noktada protestoların başlaması da konuşulan diğer seçim gecesi senaryoları arasında.

Yeni başkanın Yüksek Mahkeme tarafından belirlenebileceğini dahi söyleyenler var.

BBC Türkçe'nin haberine göre, bunun nedeni postayla kullanılan oyların sayısındaki büyük artış.

2016 yılındaki seçimlerde, postayla oy kullananların sayısı 33 milyon olmuştu. Bu yıl, koronavirüs salgını nedeniyle postayla oy pusulası talep eden seçmenlerin sayısı 82 milyona yükseldi.

Bu oyların ne zaman ve nasıl sayılacağına dair her eyaletin kendine ait düzenlemeleri var.

Örneğin, seçim sonucu üzerinde kritik rol oynaması beklenen eyaletlerden Michigan'da 3 milyon kişinin oyunu postayla kullanacağı tahmin ediliyor. Ancak, bu eyalette postayla kullanılan oyların sayımına seçim günü yerel saatle 07.00'ye kadar başlanamayacak. Bu da, oyların yeniden sayımı yönünde bir karar olmasa bile buradan sonuçların gelmesinin günler sürebileceği anlamına geliyor.

Hem koronavirüs salgını hem de seçim nedeniyle posta dağıtımında ciddi birikmeler ve gecikmeler yaşanıyor.

Dahası, postayla oy kullanılmasının kendisinin aleyhine olacağını öne süren Başkan Trump, ABD Posta Hizmeti'ne ayrılan ek mali kaynağı da geçtiğimiz aylarda engellemişti.

Yapılan araştırmalar, postayla oy kullanma eğiliminin Demokrat Parti seçmeninde daha yüksek olduğunu gösteriyor. Cumhuriyetçi Parti seçmeni ise seçim günü sandığa bizzat giderek oy kullanmayı tercih ediyor.

ABD basını, seçim akşamlarında sonucun netleşmesinde çok büyük bir güce sahip.

Geçmiş seçimlerde ülkenin önde gelen televizyon kanalları, oyların henüz bir kısmı sayılmışken kendi tahminlerine göre "kazananı" açıklıyordu.

Kanallar, sandık çıkış anketi yapan şirketlerle birlikte çalışıyor, geliştirdikleri modellemelerle sonucu tahmin ediyor ve kazananı ilk açıklayan basın kuruluşu olmak için birbirleriyle mücadele ediyordu.

Basın organlarının kaybettiğini açıkladığı adayın da "kazananı" arayıp tebrik edip yarıştan çekilmesi bekleniyordu.

Ancak 2020 seçimlerinde işler biraz daha farklı ilerleyebilir. Zira, seçim akşamı tüm bu değerlendirmeler yapılırken postayla kullanılmış milyonlarca oy pusulası sayılmak için sırasını bekliyor olacak.

Peki, taraflardan biri sonucu kabul etmezse prosedür nasıl işliyor?

Zira ABD'de bir süredir gündemde olan konulardan birisi de bu.

Başkan Trump'ın kendisiyle yapılan bazı mülakatlarda kaybetmesi halinde seçim sonuçlarını kabul edeceğini net bir dille söylememesi bu konudaki tartışmaların şiddetlenmesine yol açtı.

Kazananın netleşmesinin uzamasının ABD'yi bir anayasal krize sürüklemesinden ve sokak çatışmalarına kadar gidebilecek gerilimlerin yaşanmasından endişe ediliyor.

ABD Anayasası'na göre, başkan seçimlerinde sorun yaşanması halinde Yüksek Mahkeme ve Kongre'nin devreye girmesi öngörülüyor.

Daha önce 2000 yılındaki seçimler Yüksek Mahkeme'ye taşınmıştı. Mahkeme, Florida eyaletindeki oy sayımıyla ilgili Cumhuriyetçi Parti adayı George W. Bush lehine karar vermiş ve Demokrat Parti adayı Al Gore da konuyu Kongre'ye taşımayarak, yenilgiyi kabul etmişti.