AB'den Türkiye'ye 1,4 milyar dolar

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan mülteci anlaşması çerçevesinde Avrupa Komisyonu’ndan Ankara’ya 1,4 Milyar Euro’luk yardım paketine onay çıktı.

AB'den Türkiye'ye 1,4 milyar dolar

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yapılan mülteci anlaşması çerçevesinde Avrupa Komisyonu’ndan Ankara’ya 1,4 Milyar Euro’luk yardım paketine onay çıktı. 

Avrupa Birliği 2016 yılının Mart ayında Türkiye ile mülteci anlaşması imzalamıştı. Almanya’nın öncülüğünde yapılan anlaşmaya göre Avrupa’ya ulaşmak için Suriye, Irak ve Afganistan’dan yola çıkan 3 milyona yakın mülteci Türkiye’de tutulacak, Türkiye de bunun karşılığında para yardımı alacaktı.

Şimdiye kadar 2,4 Milyar Euro paranın Türkiye'ye aktarıldığı anlaşma çerçevesinde AB Komisyonu’ndan bir yardım paketi için daha karar çıktı. Brüksel’deki yetkililer, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye’deki Suriyelilerin sağlık ve sosyal ihtiyaçlarının giderilmesi için Ankara’ya 1,4 Milyar Euro tutarındaki pakete onay verdiğini bildirdiler.

Daha önce Ankara’ya 6 Milyar Euro para veren AB, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılan pazarlıkların ardından geçtiğimiz yıl 3 Milyar Euro’nun daha da verilmesine onay verdi. 3 Milyarın 2 Milyarı AB’nin ortak bütçesinden çıkacak, geri kalan 1 Milyar ise üye ülkelerin bütçesinden ödenecek. AB’nin en güçlü ekonomisine sahip Almanya bu hesaplama yüzünden yaklaşık 500 Milyon Euro vermek zorunda kalmıştı.

AB Komisyonu ikinci paketteki 3 Milyar Euro’yu da aynı hesaplamayla Ankara’ya ödemek istemişti. Ancak başını Almanya’nın çektiği Fransa, Avusturya, İsveç, Danimarka ve Finlandiya gibi ülkeler Türkiye'nin parasını aldığı projeleri hayata geçirmediğini belirterek Brüksel’e bayrak açmışlardı.

Çünkü mülteci anlaşması için Türkiye’nin daha önce aldığı 3 Milyar Euro mülteciler için harcanmamıştı. Ankara’nın söz konusu paraları sayıları 3 milyonu bulan Suriye, Irak ve Afganistanlı mültecilerin sağlık, eğitim ve istihdamı için harcamadığı belgeleriyle ortaya çıkmasına rağmen yeni yardım paketine onayın Alman politikacı Ursala von der Leyen’in Avrupa Komisyonu başına geçmesinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.