ABD'ye Suriye'de yeni bir Rus hilesi uyarısı

Avrupalı kaynaklar, Ruslarla Amerikalılar arasında yapılan anlaşmaların ölü bir metinden ibaret olduğuna işaret ederek, Washington’la Moskova arasında ‘İdlib, siyasi çözüm ve İran’ın ülkeden ayrılması’ hususlarında yapılan anlaşmalar konusundaki iyimserliğin abartılmaması hususunda uyarıda bulundular.

ABD'ye Suriye'de yeni bir Rus hilesi uyarısı

Washington, Suriye'deki Rus, ABD  ve Türk bölgeleri arasındaki temas hatlarını muhafaza etmek istiyor. Söz konusu ülkeler İdlib’de başlatılacak geniş çaplı bir operasyondan dolayı değil, bilakis ‘anayasa komitesinin oluşumunun hızlandırılması ve başta İran olmak üzere tüm yabancı kuvvetlerin çıkışıyla sonuçlanacak bir siyasi çözüm için’Moskova ile olan anlaşmalarından memnunlar. Fakat ABD’nin müttefiki olan Avrupa ülkeleri, verilen diplomatik sözlerin Rusya Savunma Bakanlığı tarafından terk edilerek askeri çözümlere başvurması yoluyla Suriye’de ABD’ye karşı girişilecek yeni bir Rus hilesi konusunda uyarıyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo geçen hafta Soçi’yi ziyaret etmiş ve Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey de kendisine eşlik etmişti. Amerikan tarafı,‘Suriye’de güvenlik ve istikrarın sağlanması, ülkenin gerek komşularıyla gerekse de dış dünyayla normal ilişkiler kurması ve 2011'den önce ülkede bulunmayan güçlerin ayrılması’ gibi Rusya ile olan ortak çıkarları hakkında konuştu. Bu konuşmanın öncesinde Moskova, Amerikalı ziyaretçiler tarafından ‘Rusya’nın çıkarlarının, Suriye halkı ve uluslararası toplum tarafından reddedilen Suriye rejimi veya İran kuvvetlerinin yanında olmadığı’ yönünde bilgilendirilmişti.

Jeffrey birkaç gün önce Kongre'de yaptığı konuşmada, “Rusya, benzer bir neticeye ulaşmak istiyorsa, İran’ın Suriye’yi istikrarsızlaştırıcı faaliyetlerinin ve ülkedeki zararlı nüfuzunun karşısında durmalıdır. Ayrıca İran liderliğindeki tüm güçleri ülkeden uzaklaştırmak için Esed rejimi üzerindeki etkisini kullanmalıdır” ifadelerini kullanmıştı.

Washington’un Moskova’yla olan uzlaşılarından pratik bakımdan beklentileri, ‘İdlib’deki ateş ve bombardımanların durması, temas hatlarının korunması, insani yardımlarda bulunulması, mültecilerin Türkiye sınırına akışının engellenmesi, Rusya'nın tüm hava gücüyle savaşlara katılmaması ve BM öncülüğünde bir an önce bir anayasa komitesinin kurulması ‘ gibi noktalardan ibaret.

Batılı kaynaklara göre Ankara,hükümet güçlerinin saldırılarını önlemek için ülkedeki grupları destekleme konusunda önemli bir rol oynadı. Ankara’nın rolü şunları içeriyordu: “Tampon bölgedeki 12 Türk kontrol noktasının kaldırılmaması, bilakis bir tanesinin bombalanmasının ardından bu kontrol noktalarının desteklenmesi, muhalif gruplara askeri destek sağlanması, birliklerin Fırat Kalkanı’ndan Hama'nın kuzeyine geçişini kolaylaştırmak, muhalif gruplara istihbarat sağlamak ve muhaliflerin taleplerini Rusya’ya iletmek.”

Buna karşılık Washington, Türkiye’nin ‘tırmanışın azaltılmasına ilişkin yapılan anlaşmanın şartlarını yerine getirmesi yönünde’ teşvik etme çabalarını sürdürdü. Ayrıca, Hama’nın kuzeyinde ve İdlib’in güneyinde sınırlı bir operasyon sürdürmek amacıyla Moskova, Şam ve Tahran üçlüsüne baskı yapmaya çalıştı. Bir ABD'li yetkili önceki gün Suriyeli muhaliflere, hükümet güçlerinin klor kullanmaksızın İdlib’i kontrol altına almasının mümkün olduğuna inanmadıklarını iletti. Daha önce yine kimyasal maddeler etrafında bir Rus-Batı tartışması gerçekleşmiş ve Moskova Washington’u “yalan söylemek” ile itham etmişti.

Aynı zamanda ABD tarafı, üçüncü listedeki altı isim konusundaki anlaşmazlığın çözülmesi için Rusya ile Birleşmiş Milletler (BM) arasındaki uzlaşılar gereğince anayasa komitesinin oluşumuna katkıda bulunmak için Suriye Muhalefeti Müzakere Yüksek Kurulu ile olan temaslarını sürdürdü. ABD’nin anaysa komitesinin hızlı bir şekilde kurulması yönündeki bu hareketliliği, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Soçi’de Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yaptığı görüşmede ‘siyasi geçiş ve anayasa komitesinin oluşumu’ hakkındaki sözlerine dayanıyor.

Avrupalı kaynaklar, Rusların Amerikalılarla daha öncede belirli noktalarda hemfikir olduklarını, ancak yapılan anlaşmaların ölü bir metinden ibaret olduğuna işaret ederek, Washington’la Moskova arasında ‘İdlib, siyasi çözüm ve İran’ın ülkeden ayrılması’ hususlarında yapılan anlaşmalar konusundaki iyimserliğin abartılmaması hususunda uyarıda bulundu.