Askerlerin yakılması için fetva veren 'IŞİD kadısı' gözaltına alındı

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) bünyesinde asker olan Sefter Taş ve Fethi Şahin’in Suriye’de yakılarak öldürülmesinde fetva verdiği iddia edilen “IŞİD kadısı” Ebu Abdullah el Şami” kod adlı Jamal Abdul Rahman Alwi’nin adli kontrolle serbest bırakıldığı Antep'te sürdürdüğü yaşam hakkında dikkat çeken detaylar ortaya çıktı.

Askerlerin yakılması için fetva veren 'IŞİD kadısı' gözaltına alındı

Sefter Taş ve Fethi Şahin’in Suriye’de yakılarak öldürülmesiyle ilgili olarak fetva verdiği iddia edilen “IŞİD kadısı” Alwi’nin adli kontrolle serbest bırakıldığı, Antep’te dükkân işlettiği ortaya çıktı.

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre, IŞİD, 22 Aralık 2016 gecesi askerler Sefter Taş ve Fethi Şahin’in yakılarak infaz edildiğine dair 19 dakikalık bir videoyu sosyal medya üzerinden paylaşmıştı.

İki askerinin öldürüldüğü olay ile ilgili ölümleri için fetva verdiği iddia edilen IŞİD kadısı “Ebu Abdullah el Şami” kod adlı Jamal Abdul Rahman Alwi’nin tutuksuz yargılandığı ortaya çıktı. Tepkilerin ardından Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dün Alwi’yi yakalayarak gözaltına aldı. 

Halk TV’den İsmail Saymaz’ın yazısına göre, infazın emrini Suriyeli Jamal Abdul Rahman Alwi’nin verdiği ileri sürüldü. 64 yaşındaki Alwi, sanıldığının aksine ölmedi veya kaybolmadı. Alwi, eşi, çocukları, gelinleri ve torunlarıyla Antep’e yerleşti ve bir kuşçu dükkânı açtı. Alwi, yıllardır yaşadığı Antep’te bir ihbar sayesinde 15 Haziran 2020’de tesadüfen yakalandı. Alwi, ‘Delillerin toplanmış olması ve karartma ihtimalinin bulunmaması, sanığın ailevi ve şahsi mazereti’ gerekçesi gösterilerek 2 Mart 2021’de tahliye edildi. Alwi’ye konutu terk etmeme ve yurtdışına çıkmama tedbiri kondu. Bu tedbir 26 Haziran’da kaldırıldı. Alwi hakkında iki askerin öldürülmelerine ilişkin ise Kilis’te bir soruşturma olduğu, ancak henüz bir dava açılmadığı öğrenildi. 

Yakılarak öldürülen Sefter Taş’ın babası Aydın Taş, iddiaların ardından konuştu. Taş, “Devlet bana ‘oğlunun intikamı kat be kat fazlasıyla alındı’ diyor. Peki, bu iddialar doğruysa bu Allah’ın cezası, elini kolunu sallayarak nasıl geziyor? Nasıl dükkân açıyor? Oğlum öleli altı yıl olacak. Benim içimdeki acıyı kim söndürecek. Ne yapmam lazım? Benim de kendimi yakmam mı lazım. İddialar doğru ise ben bu ülkede adalet diye bir şey yok, derim. Haberi görünce tüylerimiz diken diken oldu” dedi. 

Oğullarının ölümünden sonra hayatlarının cehenneme döndüğünü dile getiren Taş, “Eşim kalp, tansiyon hastası oldu, psikolojisi bozuk. İlaçlarla ayakta kalıyor. İnsan günde 10 ilaç kullanır mı? Perişan vaziyetteyiz. Daha önce amelelikle geçimimi sağlıyordum, mutluyduk. Peynir, ekmek yiyorduk, ama huzurluyduk. Evlat acısı ile kavruluyoruz. Hasta bir eşim ve 6 çocuğum var. Birisi engelli, okula gidemiyor evden eğitim verilsin diye uğraşıyoruz” diye konuştu.  

"Bedelini Ödesin" 

Taş şöyle devam etti:

“İddialar doğruysa eğer yetkili makamlara çağrımdır. Bu adam yaşıyorsa eğer oğluma yaptığı işkencenin bedelini ödesin. Hakkında bir an önce dava açılsın. Biz köyde yaşadığımız için elimiz kolumuz her şeye ulaşmıyor. Biz yetkili makamlardan açıklama bekliyoruz. İddilar doğruysa devlet bir IŞİD’liye değil oğluma sahip çıksın.” 

 

Artı Gerçek