Ayhan Bilgen: Kürt sorununun belirleyiciliği gittikçe artıyor

Ayhan Bilgen, “Kürt sorununun can yakıcılığı ve belirleyiciliği azalmıyor gittikçe artıyor. Ama bir değişim yaşıyor” dedi.

Ayhan Bilgen: Kürt sorununun belirleyiciliği gittikçe artıyor

K24’e konuşan eski HDP’li Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Türkiye siyasetinde bir boşluğun olduğunu ve bu boşluğun doldurulmaması halinde yeni siyasi hareketlerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.

“Türkiye’nin tabi bölünme korkusu sadece iktidarda değil muhalefette de etkin baskın bir korku. Oysa bizim ihtiyacımız olan anlaşma, yüzleşme, öz eleştiri yapma ve yeni durumu dikkate alarak yeniden yapılanmadır” diyen bilgen, şu değerlendirmede bulundu:

“Bu ihtiyacı mevcut partiler erken okurlar kavrarlar ve gereğini yaparsa gayet tabi siyasette bir boşluk olmaz. Ama yok partiler biz eski durduğumuz yerde duracağız diye ısrar ederlerse bu durumda boşluk ortaya çıkar. Ben bugün itibariyle bir boşluğun oluştuğu kanaatindeyim. Partiler eğer önümüzdeki dönemde bu boşluğu dolduracak açılımları, adımları kendileri atarlarsa, bu HDP için de geçerli muhalefet ve iktidar için de geçerli, bu alana dair yeni sözü üretirlerse bizim ille bir parti kurma gibi bir arayışımız bir maceramız yok. Ama siyasette asıl belirleyici olan toplumdur. Partilerin penceresinden bakıp bir ihtiyaç bir boşluk analizi yapamayız. Genel olarak toplum siyasete karşı ciddi bir güvensizlik içerisinde, siyaset yapma alışkanlıklarına ciddi bir tepki oluşmuş durumda. Türkiye siyasetinin eski yöntemleriyle toplumsal talebi karşılamamız mümkün değil. Yeni bir siyaset dili ve tarzının geliştirilmesi gerektiğine inanıyorum ama bunu mevcut aktörler geliştirmeme konusunda ısrarlı davranırlarsa da tabi kaçınılmaz olarak yeni siyasi hareketler, yeni siyasi oluşumlar doğacaktır.”

"Eski Bakış Açısında Israr Var"

Bilgen, “Siyasetin eski alışkanlıklarını koruduğunu eski bakış açılarında ısrar ettiğini görüyorum. Oysa doğru perspektif ortaya koymak, yeni durumu okumak yen gelişmeleri dikkate alarak, yeni çözüm önerilerini masaya yatırmak ve değerlendirmek gerekiyor” diyerek şunları kaydetti:

“Türkiye sosyolojisinde başka bir korku başka bir gündem egemenken, Kürtlerin başka öfkeleri başka tepkileri varsa siz bu ikisini yani ben istediğim gibi aynı çuvala atar karıştırır ve ortaklaştırırım diyemezsin. Elbette ortak dil kurmaya çalışmak ortak gündem kurmak başka bir çaba ama bunun. Ama bunun yöntemi hepsini aynı havuza akıtarak çözmek değildir. Kürtlerin baskın psikolojisiyle Türkiye’nin batısındaki yani Türk kamuoyunun kaygı ve korkularını böyle istediğiniz gibi harmanlama değil belik farklı platformlarda birbirini anlamasını birbiriyle dayanışmasını planlamak zorundasınız.”

"Kürt Sorununun Can Yakıcılığı Azalmıyor"

Ayhan Bilgen, “Yani Kürt sorununun can yakıcılığı ve belirleyiciliği azalmıyor gittikçe artıyor. Ama bir değişim yaşıyor” diyor:

“Bu tüm sorun alanları için aynıdır. Gerek Ortadoğu’daki gelişmeler, IŞİD’le mücadele konusunun Suriye’de Irak'ta ortaya çıkarttığı resim, gerekse Türkiye siyasetindeki tablo bence Kürt sorununun belirleyici olma potansiyelini kapasitesini düşürmemiştir arttırmıştır. Kürt sorununun önemini koruduğunu, siyasette belirleyici vasfını koruduğunu ama niteliğinin değiştiğine inanıyorum. Bu değişimi okumaz yani eski yöntemlerle çözmeye kalkarsanız da çözümsüzlüğe mahkûm olursunuz, bu sorunu yeterince önemsemez hafife alırsanız da büyük bir yanlışla duvara çarparsınız.”

“İktidar blokunun da muhalefet blokunun da Kürt sorununu anlama ya da bu sorunun demokrasi zemininde çözümü için bir biçimde konuyu gündeme alma çabasını önemli ve değerli buluyorum” diyen Bilgen, “Kürt sorunu artık partilerin birbiriyle rekabet ve yarış içine girdikleri ve birbirlerini suçlayan bir alan olmaktan çıkmalı ve partiler üstü bir öncelik içermeli. Sorunun can yakıcılığı, belirleyiciliği, gelecekte Türkiye siyasetini etkileme hatta toplumsal hayatını etkileme kapasitesi potansiyeli hala diri” ifadelerini kullandı.

Bilgen, “İktidar blokunun konuyu yeniden gündemine alması da bence Türkiye açısından önemli onunla yarışma iddiasında olan muhalefetin de en az iktidar kadar bu konuyu önemseyen bu konuya dair söz üreten, yaklaşım ortaya koyan bir tutuma girmesi de kaçınılmaz ve faydalı. Nitekim Erdoğan’ın Diyarbakır ziyaretinden önce Bahçeli’nin de bildiğimiz Kürt kardeşlerimiz sözü var ama içinde düşmanlık barındıran cümleler kuruyor. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da Kürt sorununda ne kadar netleşen ne kadar berraklaşan bir yaklaşım sergilerse bu Kürtlerin de Türkiye’nin de lehine diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.

2019’daki yerel seçimlerde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) adayı olarak Kars Belediye Başkanı seçilen Ayhan Bilgen, 2 Ekim 2020’de İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alındı ve yerine Kars Valisi Türker Öksüz, Kars Belediyesi’ne kayyum olarak atandı.

6-8 Ekim 2014'teki Kobani eylemleri nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında 31 Ocak 2017'de tutuklanan ancak Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararı üzerine tahliye edilen Bilgen, 2 Ekim'de aynı dosyadan yeniden tutuklanmıştı. Yaklaşık 9 ay tutuklu kalan Ayhan Bilgen, 15 Haziran’da tahliye edildi.