AYM’den Ali İsmail Korkmaz kararı

Türkiye Anayasa Mahkemesi (AYM) Gezi eylemlerinde Eskişehir’de polis ve esnafın döverek öldürdüğü Ali İsmail Korkmaz’a ilişkin gerekçeli kararında eziyet yasağının usul ve maddi boyutunun ihlal edildiğine hükmetti.

AYM’den Ali İsmail Korkmaz kararı

Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce öğretmenliği bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Korkmaz, Gezi eylemlerinin devam ettiği 2 Haziran 2013’te, polisler ve eli sopalı esnaf tarafından uğradığı saldırı sonrası tedavi gördüğü hastanede 38 gün sonra hayatını kaybetmişti.

Açılan davada Ocak 2015’te karar çıkmıştı. Ali İsmail Korkmaz’a son tekmeyi atan ve müebbet hapis istemiyle yargılanan sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan’ı “ölüme sebebiyet vermek” suçundan 13 yıl hapisle cezalandıran mahkeme, “iyi hal” gerekçesiyle bu cezayı 10 yıl 10 aya indirmişti.

Sanık polis Yalçın Akbulut’a verilen 12 yıl hapis cezası da iyi hal indirimiyle 10 yıla düşürülmüştü.

Polis sanıklar Şaban Gökpınar ve Hüseyin Engin hakkındaysa beraat kararı verilmişti.

Esnaflar İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu ve Muhammed Vatansever altı yıl sekiz ay hapisle cezalandırılırken, Ebubekir Harlar’a verilen sekiz yıl hapis cezası, indirimler, iyi hal ve yattığı süre göz önünde bulundurularak tahliyeye çevrilmişti.

Korkmaz’ın ailesi ‘etkili ceza soruşturması yürütülmemesi, öldürülme biçimiyle ölümünün öncesi ve sonrasında yaşanan olumsuz gelişmeler sonucunda yakın akrabaların yaşadığı ıstırap nedeniyle yaşam hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkıyla kötü muamele yasağının ihlal edildiği’ gerekçesiyle AYM’ye başvurmuştu.

İhlal ve tazminat kararı

AYM, Anayasa’nın 17’inci Maddesi’nde güvence altına alınaneziyet yasağının maddi ve usul boyutunu ihlal edildiğine oy birliğiyle hükmetti.

Kararın bir örneğinin eziyet yasağının ihlalinin sonuçlarını ortadan kaldırılması için polis memuru Hüseyin Engin için yeniden yargılanmak üzere Kayseri 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar veren AYM, yine oybirliğiyle Korkmaz ailesine 67 bin 500 TL tazminat ödenmesine karar verdi.

Mahkeme, yaşam hakkı, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkı başvurucuların kötü muamele yasağının kendileri bakamından ihlal edildiğine yönelik başvurucuların iddialarını ‘kişi bakımından yetkisizlik’ nedeniyle kabul edilemez buldu.