Bahçeli'den Diyarbakır'daki tepkilere yanıt: Erbil’deki Peşmerge...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'de düzenlenen haftalık grup toplantısında, Kırklar Dağı'na adına kurulacak 210 dönümlük ‘Devlet Bahçeli Hatıra Ormanı’na tepki gösterenlere ilişkin açıklama yaptı.

Bahçeli'den Diyarbakır'daki tepkilere yanıt: Erbil’deki Peşmerge...
Devlet Bahçeli şunları söyledi:
 
“Diyarbakır Kırklar Dağı'na MHP İl Başkanlığı'mızın düşünce ve girişimiyle gerçekleşen 210 dönümlük Devlet Bahçeli hatıra ormanının kurulmasıyla ilgili karara düşmanca tavır alanların ya da kanında ve mayasında telafi edilemeyecek bir bozukluk vardır. Biz orman yakmadık, börtüye böceğe kıymadık. Ateşin Çocuğu olan şerefsizlere prim vermedik. Dağlarda silahla gezmedik, Diyarbakır halkını canımız kadar sevdik, kardeşliğimize leke düşürmedik. Şahsımın adını tartışmaya açıp olamadık ithamda bulunlar unutmasın ki Diyarbakır Türkiye'nin 81 vilayetinden birisidir ve aziz ecdadımızın bizlere emanetidir. Diyarbakır, Türk milletinin yadigarıdır. Diyarbakır Türk milletinin yadigarıdır, birlik ve kardeşlik yakutudur. Diyarbakır’a hangi hizmetlerimizin geçtiğini soranlara, muhabbetimiz yeter diyorum, hürmetimiz yeter diyorum, duruşumuz yeter diyorum, varlığımız ve açtığımız kucak herkese yeter iradesinde ve inancındayım. Bölücülük anaforuna kapılan alçakların Diyarbakır’da yaşayan muhterem vatandaşlarım adına konuşmaları haksızlıktır, hayasızlıktır.

“Trakya’da Söylenen Şarkıyı Bismil’de Duymadınız Mı?”

6 Haziran 2011 tarihinde düzenlenen Diyarbakır Açık Hava Toplantı’mızda özetle şunları söylemiştim: “Vashington’dakiler sizi benden daha fazla sevemez. Brüksel’dekiler sizi benden daha çok anlayamaz. Erbil’deki peşmerge sizi benden daha çok sahiplenemez. Sorarım sizlere; Trakya’da söylenen şarkıyı Bismil’de duymadınız mı? Horon’un neşesini Çınar’da hissetmediniz mi? Yozgat’taki bağlamanın sesiyle Çüngüş’te dertlenmediniz mi? Ege zeybeğinin sesini Ergani’de işitmediniz mi? Hani’den, Hazro’dan, Kocaköy’den, Kulp’ten; İzmir’e, Manisa’ya, Çorum’a, Erzurum’a sevdalarınızı götürmediniz mi?”

Bu konuşmamın devamında şu düşüncelerimi de Diyarbakırlı kardeşlerimle paylaşmıştım: “Umuyorlar ki birbirimizden kopalım. İstiyorlar ki kardeş kavgasının tarafı olalım. Diliyorlar ki birbirimize küselim ve çözülelim. Aramızı bozmaya çalışıyorlar. Birbirimize düşürmeye çabalıyorlar. Biz birlikteyken amaçlarına ulaşamadılar, ulaşamayacaklarını da biliyorlar. Şimdi de dağıtarak sonuç almayı istiyorlar. Ama asla başaramayacaklar. Bizi asla bölemeyecekler. Son sözümüzü 29 Ekim 1923’de söyledik. Kimse heveslenmesin. Bu tarihi yeminden geri atmayacağız. Türkiye’ye hep birlikte sahip çıkacağız ve Türk milletini Allah’ın izniyle sonsuza kadar var edeceğiz.”

“Diyarbakır Merhum Ziya Gökalp’in Yuvasıdır”

Bugünkü duruşumuzun kefili 11 yıl önceki düşüncelerimdir. Bin yıllık kardeşlik hukukuna sadakat ve sevdamız hiçbir şart altında bitmeyecek, eksilmeyecek, tükenmeyecektir. Türk milleti birdir, beraberdir, ebediyen kardeştir. Diyarbakır Merhum Ziya Gökalp’in yuvasıdır, Akkoyunlular’ın, Artuklu Beyliği’nin ana yurdudur. Bölücü teröristler Diyarbakır’ın da, Diyarbakırlıların da, vatanımın ve milletimin her insanının da ortak düşmanıdır. Bu vesileyle Diyarbakır’da yaşayan her kardeşimi kucaklıyorum