Ekoloji Birliği, AİHM’in Hasankeyf kararına tepki gösterdi

Ekoloji Birliği, AİHM’in baraj suları altında kalma tehdidi altında olan olan Hasankeyf ile ilgili kararına yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. “AİHM’nin bu kararı birçok yerde, devletlerin ve şirketlerin tarihsel ve kültürel mekânlara yönelimini cesaretlendirecektir.” dedi.

Ekoloji Birliği, AİHM’in Hasankeyf kararına tepki gösterdi

Ekoloji Birliği, AİHM’in baraj suları altında kalma tehdidi altında olan olan Hasankeyf ile ilgili kararına yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. “AİHM’nin bu kararı birçok yerde, devletlerin ve şirketlerin tarihsel ve kültürel mekânlara yönelimini cesaretlendirecektir.” dedi.

Ekoloji Birliği, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Ilısu Barajı suları altında kalma tehdidindeki Hasankeyf ile ilgili kararına tepki gösterdi. “AİHM’nin bu kararı birçok yerde, devletlerin ve şirketlerin tarihsel ve kültürel mekânlara yönelimini cesaretlendirecektir” diyen Ekoloji Birliği AİHM'nin kararının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

Ekoloji Birliği AİHM'in Hasankeyf kararı ile ilgili  yaptığı yazılı açıklamada geçtiğimiz perşembe günü, AİHM'in kültürel mirasın korunmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde (AİHS) bireysel hak olarak yer almamasını gerekçe göstererek kendisini yetkili bulmadığı ve Hasankeyf başvurusunu reddettiği söyledi.

Ekoloji Birliği, AİHM’nin bu kararının, tarihsel-kültürel ve ekolojik anlamda çok büyük bir öneme sahip olan Hasankeyf’in, kapitalist rantçılığa kurban edilmesi sürecindeki son darbe olduğunu vurgulayarak şu açıklamada bulundu:

‘DEVLETLERİN VE ŞİRKETLERİN TALEPLERİ ÖNEMSENİYOR’

“AİHM’nin bu kararı, ekolojiyi ve insanlığın ortak kültürel mirasını korumak yerine, devletlerin ve şirketlerin ‘kalkınma ve enerji ihtiyacı’ taleplerinin daha çok önemsendiğini ortaya koyuyor. Bu kararın, davanın başvurusundan 13 yıl sonra, yani baraj inşaatının son aşamasında verilmesi, sergilenen tavrı daha da netleştiriyor.”

‘KORUYUCU BİR YAKLAŞIM DEĞİL’

Türkiye mahkemelerinde açılan davalarda da başından beri “kalkınma ve enerji ihtiyacı” taleplerini gözeten bir yaklaşımın sergilendiğini söyleyen Ekoloji Birliği, “AİHM’nin bu kararı birçok yerde, devletlerin ve şirketlerin tarihsel ve kültürel mekânlara yönelimini cesaretlendirecektir. Eğer Hasankeyf’in korunması yönünde bir karar verilseydi, başta Türkiye olmak üzere tüm devletlerin tarihsel-kültürel ve doğal mekânlara yaklaşımını koruyucu yönde değiştirecek bir etki sağlanabilirdi” dedi.

‘MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ’

Ekoloji Birliği, tarihsel ve kültürel mekânlara erişilebilirliğin temel bir insan hakkı olarak değerlendirilmesine karşın, insan haklarının korunmasında kendisini merkez sayan AİHM gibi bir kurumun verdiği kararın gerçekte neyin belirleyici olabileceği konusunda kaygı verici olduğunun ifade etti. AİHM’nin kararını kaygı verici ve art niyetli bulan Ekoloji Birliği açıklamasında, “Bu doğrultuda tarihsiz, kültürsüz ve doğasız yaşanamayacağı bilinciyle, başta Hasankeyf olmak üzere tarih, kültür ve doğa katliamına karşı mücadeleye devam edeceğimizi duyuruyoruz” denildi.