HDP'den Erdoğan'a: Kürt halkından özür dilemelisin

HDP'den Erdoğan'a: Kürt halkından özür dilemelisin

HDP tarafından yapılan açıklamada, "HDP’ye oy verenleri de erdemsiz olarak nitelemek Erdoğan’ın veya bir başka kişinin haddi değildir" denildi

HDP, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Kürt halkına hakaretler yağdırdığını öne sürerken “Kürt halkının oy vererek seçtiği kişileri de HDP’ye oy verenleri de erdemsiz olarak nitelemek Erdoğan’ın veya bir başka kişinin haddi değildir” açıklaması yaptı.  

HDP’nin “Erdoğan, Kürt halkından özür dilemelidir” başlığıyla yayımlanan açıklaması şöyle:

 “Gittiği her yerde Kürt halkının değerlerine, varlık gerekçelerine saldıran, hakaretler yağdıran AKP Genel Başkanı Erdoğan, Kürt halkının iradesini gasp eden; yolsuzluk, hırsızlık ve usulsüzlükleri Sayıştay raporları ile tespit edilen kayyımları “erdemin ölçüsü” olarak nitelendirdi.

Erdoğan, “Eğer kayyımlar olmasaydı oralarda insanca yaşama erdemine benim Kürt kardeşlerim ulaşamayacaklardı” açıklaması ile aslında erdemden ne anladığını ortaya koymuş oldu.

Kürt halkının oy vererek seçtiği kişileri de HDP’ye oy verenleri de erdemsiz olarak nitelemek Erdoğan’ın veya bir başka kişinin haddi değildir. Erdem, İslamiyet dahil, semavi dinlerin tamamında haksızlığa karşı çıkmaktır. Erdem, dün söylediğini bugün inkar etmemek, dürüst olmaktır. Erdem, siyaseten amacına ulaşmak için her türlü yola ve söyleme başvurmak, her türlü adaletsizliği ve haksızlığı yapmak değildir.

Erdem, 2013 yılında Kürdistan kavramını inkar edenlere, grup toplantısında konuşurken, “açın Meclis zabıtlarını okuyun, orada Kürdistan’ı Lazistan’ı göreceksiniz” dedikten 6 yıl sonra çıkıp, “Benim Kürdistan diye bir bölgem yoktur” inkarcılığına düşmek değildir.

Erdem, kardeşim dediği Kürtlere karşı savaşı mutlak ve daim kılmak demek değildir. Erdem, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan ve kökleri çok derinlerde olan Kürt halkına, “Türkiye’yi terk edin Irak’a gidin” demek değildir. Erdem, gücünün yettiği düşünülen kişilere/yapılara saldırırken, kendinden güçlü olanların önünde eğilmek demek değildir. Kürt halkı ve Türkiye’deki tüm demokrasi güçleri için kayyımların varlığı haksızlık, hukuksuzluk, irade gaspı ve siyasi darbedir. Bunun meşrulaştırılmasını Kürt halkı asla kabul etmeyecektir. 31 Mart’ta, Kürt halkı bu kayyımları geldikleri yerlere göndererek tüm hakaretlere cevap verecek ve erdemin ne olduğunu gösterecektir.