Hozan Canê ‘sahte Canê’yi mahkemeye verdi

Ünlü Kürt sanatçı Hozan Canê (Saide İnanç), Türkiye’de hapiste olduğu süreçte “Canê Heyran” adıyla ismini ve şarkılarını kullanan kadını Erbil’de mahkemeye verdi. Kürdistan Bölgesi hükumeti, Kültür ve Gençlik Bakanlığı ile Kürdistan Sanatçılar Birliği’ne seslenen sanatçı, kişilik haklarına yönelik işlenen bu suçun cezasız kalmamasını istedi.

Hozan Canê ‘sahte Canê’yi mahkemeye verdi

Halkı içerisinde Hozan Canê adıyla tanınan Almanya vatandaşı ünlü sanatçı Saide İnanç, 2018 yılında Edirne'de gözaltına alınmış ve ardından 2 yıl 5 ay Türkiye’de cezaevinde kalmıştı. Ekim 2020’de serbest bırakıldıktan sonra yurt dışına çıkış yasağı konan sanatçı Temmuz 2021’de Almanya’ya geri döndü.

Duruşma bugün Erbil’de görüldü

Hozan Canê, bu süre zarfında Kürdistan Bölgesi’nde “Canê Heyran” adıyla ismini kullanıp çeşitli televizyon kanalları ve organizasyonlarda boy gösteren şahsa karşı dava açmak için Kürdistan Bölgesi’ne geldi. Sanatçının “kişisel haklarına saldırı” gerekçesi ile açılan davanın duruşması bugün başkent Erbil’de görüldü.

Rûdaw TV’de Hêvîdar Zana’nın sunduğu bültene katılan sanatçı Hozan Canê, dava hakkında açıklamalarda bulundu.

Hapiste kaldığı dönemde ve çıktıktan sonraki süreçte de kendisini yalnız bırakmayan Rûdaw Medya Grubu ailesine teşekkür eden Kürt sanatçı, “Ne zaman başım sıkışsa, zor bir süreçten geçsem Rûdaw yanımda oldu, bu yüzden teşekkür ediyorum” dedi.

Hozan Canê'nin şarkılarını ve ismini kullanan Cane Heyran

"İnsanlar bu kişiye nasıl inanmış?"

Bugün ilk duruşması gerçekleşen dava hakkında bilgi veren Hozan Canê, şunları anlattı:

“Erbil’de ikamet eden bir kadın, cezaevinde bulunduğum bir süreçte ismimi ve şarkılarımı kullanarak kendisini kişisel haklarımı gasp etmiş ve kötüye kullanmıştı. Bugünkü duruşmada kendisi hazır değildi, iki avukatı hazır bulunuyordu ama onlar da niçin davaya katıldıklarını bilmiyorlardı.

Hakkında dava açtığım bu şahıs, ismimi kullanarak Kürdistan Bölgesi’ndeki televizyonlara çıkmış, programlara ve etkinliklere katılmış. Şarkılarımı playback yaparak okumuş. Fakat şurası ilginç ki ben daha önce Kürdistan Bölgesi’ne geldim, televizyonlara çıktım, konserler verdim, siyasi partilerle görüştüm. İnsanlar beni tanıyor, sayısız şarkı ve kliplerim var. Nasıl insanlar buna kanabilmiş, kendisini Canê diye tanıtan bu kişiye inanmış? Sadece bununla da yetinmemiş, benim 17 CD’me kendi fotoğraflarını yapıştırarak satmış. Hatta, Şengal üzerine çektiğimiz filmi de kendisininmiş gibi tanıtmış. Kendisi kızım yaşında ama benmişim gibi hareket etmiş. Ailemi kendi ailesi gibi tanıtmış. Bir de Arif Sağ benim öğretmenim, Hozan Aydın benim okul arkadaşım demiş. Öyle garip şeyler yapmış.”

Şahıs hakkında hazırladığı dosyayı, topladığın delilleri ve iki CD dolusu görüntülü belgeyi mahkeme heyetine sunduğunu dile getiren Hozan Canê, “Mahkeme söylediklerimi ispat edebilmem için üç sanatçı şahit istedi ve kimlik bilgilerimi teyit etti. Mahkeme heyetine Almanya’da ikamet ettiğimi, bu nedenle duruşmalara her seferinde gidip gelemeyeceğimi beyan ettim. Adalet ve hukuk neyse yerini bulsun. Umarım bu dava fazla uzamaz” dedi.

"35 yıldır sanat yapıyorum"

“Kürdistan Bölgesi hükumeti, Kültür ve Gençlik Bakanlığı ile Kürdistan Sanatçılar Birliği’ne sesleniyorum” diyen ünlü sanatçı, “Yaklaşık 35 yıldır sanat yapıyorum. Tüm Kürtler beni tanıyor. Tüm sanatçıların hakları korunsun, özellikle de kadınların hakları korunsun. Nasıl bir vicdan buna izin verir ki, ben hapishanede, işkence altındayken o benim şahsımı karalayacak şekilde böyle bir işe kalkışıyor. Ayrıca, o şahsın da çıkıp konuşmasını istiyorum. Nasıl bu hale geldi, nasıl buna cesaret edebildi? Kim ona bu cesareti verdi, kim ona bu desteği sağladı? Bunlar açığa çıksın” şeklinde konuştu.

Hakkını sonuna kadar arayacağını da belirten Hozan Canê, ayrıca şahsı ekrana çıkaran televizyonlara karşı da dava açacağını söyledi.

Hozan Canê, “Bir de ahlaki açıdan bir karalama var. Kadın kendi bedeni üzerine paha biçmiş. Bunu anlattığı görüntüler var. Kürdistan bunu kabul etmemeli, Kürtler bunu kabul etmemeli. Bütün siyasi partilere de sesleniyorum, hiç olmasa bu ahlaki durum nedeniyle hakkım korunsun istiyorum” dedi./Rudaw