İbrahim Kalın: Güvenli Bölge ve YPG konusunda ABD'den olumlu sinyaller alıyoruz

S-400 konusunda ABD Kongresine sunulan yaptırım teklifine karşı Başkan Donald Trump'ın yapıcı bir rol oynamasını beklediklerini dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AbD'nin Suriyeli Kürtlerle ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi.

İbrahim Kalın: Güvenli Bölge ve YPG konusunda ABD'den olumlu sinyaller alıyoruz

S-400 konusunda ABD Kongresine sunulan yaptırım teklifine karşı Başkan Donald Trump'ın yapıcı bir rol oynamasını beklediklerini dile getiren Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AbD'nin Suriyeli Kürtlerle ilişkilerini gözden geçirmesi gerektiğini dile getirdi.

İbrahim Kalın, Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) ile Amerikan-Türk Konseyi (ATC) tarafından düzenlenen 37. Ortak Yıllık Konferansı'na katılmak üzere geldiği Washington'da yabancı basın mensuplarına Türk-Amerikan ilişkilerini değerlendirdi.

Kalın, “Tehdit ve yaptırımların bir yararı olmayacaktır ve hiçbir olumlu sonuç vermeyecektir. ABD ile tabii ki bu konuda bir çatışma istemiyoruz ama Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını da herkesin anlaması gerek” dedi.

Türkiye'nin Batı'dan uzaklaştığı yönündeki eleştirilere yanıt veren Kalın, Türkiye'nin, dış politikasına 360 derecelik bir açıdan baktığını ve dış politika seçeneklerini genişletip çeşitlendirdiğini ifade etti.

Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alınması konusunu değerlendiren Kalın, sözlerine şunları ekledi:

“Türkiye'nin son 10 yıldır Patriot füze sistemini almaya çalışıyor ve güçlü bir hava savunma sistemi olmayan birkaç ülkeden biri ya da tek NATO üyesi.

Türkiye'nin daha önce Patriot füze sistemi almak için çok uğraştı ancak bu isteği gerçekleşmedi. Türkiye'nin sadece hava savunma sistemi almak istemiyor, aynı zamanda kendi sistemini de geliştirmek istiyor ancak ABD'nin sunduğu paket, Türkiye'nin ihtiyacını karşılamıyor ve Rusya'nın teklifi ‘birlikte üretimi’ içeriyor.

Türkiye'nin Rusya ile S-400 anlaşmasını, ABD Kongresinde CAATSA (ABD'nin Düşmanlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası) yasasından bir yıl önce yaptı ve S-400'lerin dolayısıyla bu yasaya maruz kalmaması gerekiyor.

Yine de o noktaya gelinirse Başkan Trump'ın muafiyet yetkisini kullanmasını bekleriz. Son telefon görüşmesi (Erdoğan-Trump) sanıyorum 6 hafta ya da 2 ay önceydi. Başkan Trump CAATSA konusunu takip edeceğini söylemişti ve bu konunun çözümü konusunda iyi niyetli olduğunu düşünüyorum.”

Kalın, ABD'li yetkililerin, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 almasının F-35 programını tehlikeye atacağı yönündeki açıklamalarına şöyle yanıt verdi:

“ABD'li meslektaşlarımıza bu konuyla ilgili teknik bir komite kurulması teklifinde bulunduk. Türkiye'de S-400 sisteminin kurulmasının, F-35 sistemindeki hassas verilere erişim sağlamayacağının teminatını vermek istiyoruz. Teklifimiz, bu komitenin NATO çatısı altında kurulması. Bu teklif hala masada ve ABD'li meslektaşlarımızın cevabını bekliyoruz. S-400'ün hiçbir sistemi tehlikeye atmasını istemeyiz.”

Güvenli Bölge konusunda ilerleme kaydediyoruz

ABD Kongresine sunulan “Türkiye'ye yaptırım” teklifine Trump'ın yapıcı bir şekilde müdahil olmasını beklediklerini kaydeden Kalın, “Daha önce de defalarca söylediğim gibi, tehdit ve yaptırımların bir yararı olmayacaktır ve hiçbir olumlu sonuç vermeyecektir. ABD ile tabii ki bu konuda bir çatışma istemiyoruz ama Türkiye'nin meşru güvenlik kaygılarını da herkesin anlaması gerek” dedi.

Türkiye-Suriye sınırında güvenli bölge oluşturulması konusunda ise hem Türkiye hem ABD tarafında çalışmaların ve görüşmelerin sürdüğünü söyleyen Kalın, “İlerleme kaydediyoruz ve bu olumlu bir gelişme. Güvenli bölgenin bizim kontrolümüzde olması gerektiğine inanıyoruz. Fırat'ın doğusu bütün terörist unsurlardan temizlenmeli, yani YPG/PKK.”

Kalın, güvenli bölge konusundaki görüşmelere ilişkin, “ABD tarafından Türkiye-ABD ilişkileri konusunda bazı olumlu sinyaller alıyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD'nin YPG/PKK konusunda politikasını değiştirmesi gerektiğini ve Suriye'de barış ve güvenlik için bu unsurlara ihtiyaç duyulmadığını belirten Kalın, “Biz de DEAŞ'ın yeniden ortaya çıktığını hiçbir şekilde görmek istemeyiz ve İdlib, Deyrizor ve neresi olursa olsun DEAŞ ile mücadeleye hazırız” diye konuştu.

İran yaptırımlarından muaf tutulmak istiyoruz

İran yaptırımları konusunda da değerlendirmede bulunan Kalın, Türkiye'nin yaptırımlardan muaf tutulan ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak, “(ABD'nin mayıs ayında devreye girecek İran'a yönelik yaptırımları) İran'a yönelik yaptırımlardan Türkiye'nin muaf tutulmasını bekliyoruz. Bu konudaki talebimizi en güçlü şekilde ABD'ye ilettik” dedi.

Türkiye'nin İran'a yaptırım uygulamayı düşünüp düşünmediğine dair bir soruya da Kalın, İran'ın, Türkiye'nin ana petrol tedarikçilerinden biri olmasının yanı sıra, Türkiye'nin komşu ülkesi olduğunu ve İran ile Astana Süreci de dahil birçok konuda ortak hareket ettiklerini anımsattı.

Kalın, “İnsanlar, Türkiye'nin İran'a sırtını dönmesini beklememeli. Biz yaptırımdan ziyade daha fazla sözleşme yapmak için bekliyoruz. Türkiye, İran ile nükleer anlaşmayı en başından beri destekledi ve bu anlaşmanın devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.