Karayılan’dan Kur’an-ı Kerim'in yakılmasına tepki

Avrupa’nın bazı ülkelerinde Kur’an yakma olaylarını “saygısız ve ahlaksız bir saldırı” diye nitelendiren PKK yöneticilerinden Murat Karayılan, “Bu tür eylemleri şiddetle kınıyoruz” dedi.

Karayılan’dan Kur’an-ı Kerim'in yakılmasına tepki

Stêrk TV'ye konuşan PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, TSK’nın Zap, Metina ve Avaşin bölgelerinden çekilmediğini ve çatışmaların sürdüğünü söyledi.

“Siyasi çözüme inanıyoruz ama Türk devleti çözüm masasını devirdi ve bize saldırı başlattı” diyen Karayılan, “PKK Irak topraklarını kullanıyor, Türklere saldırmaya gidiyor” gibi bir durum olmadığını söyledi.

 “Türk devletine kimse tek kurşun sıkmadı”

Karayılan, “2012'den bu yana Güney Kurdistan'dan Türk devletine kimse tek kurşun sıkmadı. Türk devleti kendisi için Misak-ı Milli sınırını amaçlayarak Kürt halkının kazanımlarını işgal edecek bir konsept geliştirmiş ve bu temelde 2015-2016'dan itibaren Kuzey ve Güney Kurdistan'a yönelik saldırılar planlamıştır. Gerçek budur” dedi.

Şırnak ile Siirt sınırları içinde yer alan Besta (Bestler-Dereler) bölgesinde 22 ocak günü yaşanan çatışmada 6 kadın PKK’li ile tim komutanı korucu Nimet Encu da yaşamını yitirmişti. Yaşamını yitiren PKK’lilerden birinin Nimet Encu’nun akrabası “Delila Goyi” kod adlı Evin Encu da bulunuyordu.

“Bu şahıs Türk devletine çok fazla hizmet etmiştir”

Nimet Encu’yu “ihanet” ile ve suçlayan Karayılan, daha önce kendisini “uyarıldıklarını” ancak buna rağmen bazı PKK’lilerin hayatını kaybettiği çatışmalarda rol aldığını savundu.  

Karayılan, “Bu şahıs Türk devletine çok fazla hizmet etmiştir. Bu yüzden Türk devleti buna sahip çıkıyormuş gibi bir senaryo yazıyor” diye konuştu.

“Bu tür eylemleri şiddetle kınıyoruz”

İsveç, Hollanda ve Danimarka’da Kur’an-ı Kerim yakılması olayları hakkında da konuşan Karayılan, “Her şeyden önce Kuranı Kerim'i yakmak İslam alemi için tamamen aşağılayıcı, saygısız ve ahlaksız bir saldırıdır. Bu tür eylemleri şiddetle kınıyoruz” dedi.

Bu eylemleri yapanları “ırkçı ve faşist” diye nitelendiren Murat Karayılan, “Bir plan gibi görünüyor. Önce İsveç'teydi, sonra Hollanda'da ve en son Danimarka'da yaşandı. Bağlantılarının ne olduğu tartışma konusudur. Ancak görünen o ki bu bir plan, AKP-MHP faşist rejiminin yeniden kazanması için yapılan bir plan” yorumunu yaptı.