KCK'den HDP önünde bekleyen ailelerle ilgili açıklama

KCK'den HDP önünde bekleyen ailelerle ilgili açıklama

Diyarbakır HDP İl Örgütü önünde kimi ailelerin dağa çıkan çocukları için başlattığı oturma eylemi devam ediyor. AKP iktidarı ve medyasının desteklediği eylemle ilgili KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Cemil Bayık'tan açkılama geldi. 

ANF'de yer alan röportajında Bayık, "Erdoğan-Bahçeli, MİT ve Emniyet, bazı aileleri örgütlemiş ve HDP’nin önüne getirmiş" iddiasında bulundu. 

Devletin onlara nasıl sahip çıktığının ve Kürt siyasetine karşı nasıl kullandığı açık olduğunu belirten Cemil Bayık, şunları söyledi:

"PKK ile ne alakası var HDP’nin? Hiçbir alakası yok. PKK’ye katılan savaşçılar, gönüllülük temelinde; ülkesi, halkı, onuru, şerefi ve namusu, özgürlüğü için katılır. Eğer bir dertleri varsa PKK’ye, gerillaya dertlerini söylesinler, HDP’ye değil. HDP’nin bu şeylerle alakası yok. Türk devleti, MİT ve Emniyet eliyle gündemi değiştirmek, Kürtlere karşı olan haksızlığın üzerini örtmek, kendilerine karşı gelişen direnişi engellemek, Kürtler ve Türkiye’deki demokratik güçlerle arasını bozmak, Kürt soykırımını tamamlamak için özel, kirli, ahlaksız, psikolojik bir savaş yürütüyor. Bazı aileler de buna alet oluyor. O aileler, Kürt soykırımına hizmet etmemeli, kendilerini kirletmemeli; onur ve gururlarını ayaklar altına almamalı."

PKK yöneticilerinden Mustafa Karasu da Yeni Özgür Politika'daki köşesinde konuya değindi. "Devlet imkanları ve baskı araçlarını kullanarak bazı aileleri HDP’nin önünde oturtmaları da bu iktidarın zayıflığının dışa vurumundan başka bir şey değildir" diyen Karasu, devam etti: 

"Nitekim bakanların gidip ağlamaklı sızlamaklı konuşmaları nelere bel bağladıklarını ortaya koymaktadır. Devletin bu duruma düşürülmesi İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in o kadar zoruna gitmiştir ki, 'o ailelerin oturacağı yer HDP’nin değil devletin kapısıdır', demiştir. HDP Türkiye’de demokrasi mücadelesinin temel gücü haline gelmiştir. HDP’nin Türkiye’de demokrasi ittifakı yaratma ve demokrasi güçlerini harekete geçirme gücü görüldüğünden HDP’nin bu yükselen konumunun da önüne geçilmek istenmektedir. Türkiye toplumu içinde HDP’ye yönelik sempati her gün gelişmekteydi. HDP önündeki provokasyonun bir nedenini de böyle görmek gerekmektedir. Öte yandan CHP’nin 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden güç alarak AKP-MHP ittifakına karşı daha etkili mücadele etmesinin önüne geçmek için de özel savaş yöntemlerini devreye koymuşlar, psikolojik savaşı artırmışlardır. HDP ve CHP üzerinde psikolojik savaşın bu dönemde arttırılması 23 Haziran seçim sonuçlarının Türkiye toplumunda yarattığı olumlu etkileri kırma amaçlıdır."