'Kürd'ü, 'adi' olarak çeviren akademisyen özür diledi

Yazarlarından biri olduğu makalede 'Kürd' kelimesinin 'adi' diye çevrilmesiyle ilgili açıklama yapan Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik, kaynak göstermede sehven hata yapıldığını söyleyerek özür diledi.

'Kürd'ü, 'adi' olarak çeviren akademisyen özür diledi
Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik ile Bitlis Eren Üniversitesi Tarih Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sevim Erdem, birlikte kaleme aldıkları ve Gazi Üniversitesi Akademik Bakış Dergisi’nde yayınlanan “II. Abdülhamid Döneminde Dersim Sancağındaki İdari Yapı ve Ulaşım Ağı” başlıklı makalelerinde, 1892 tarihli Mamuretülaziz (Elazığ) vilayetine ait salnameden (yıllık) gerçekleştirdikleri doğrudan alıntıda “Kürt” kelimesinin “adi” olarak çevrilmesiyle ilgili tartışmanın ardından Prof. Dr. İbrahim Yılmazçelik'ten yeni bir açıklama geldi.
 
Kaynak göstermede sehven hata yapıldığını ifade eden Yılmazçelik, "Bu husus dergide de düzeltilmeye çalışılacaktır. Sehven yapılan bu hatadan dolayı özür diliyorum" dedi. Yılmazçelik'in açıklaması şöyle:
 
"Sayın Gazete Duvar Yetkilileri,
 
Öncelikle sizlere gönderdiğim açıklamayı yayımladığınız için teşekkür ediyorum. Uzman tarihçi olarak görüşlerine başvurulan arkadaşlara da teşekkür ederim. Bu arkadaşların da açıklamalarından anlaşılacağı üzere habere konu olan kaynak numarası dipnotta sehven yanlış gösterilmiştir. Her ne kadar Hozat kasabasının küçük bir köy olduğunu ifade eden bilgiler, bizim sehven kaynak gösterdiğimiz salnamelerde de bulunmakla birlikte, asıl olarak alınan “…Merkez vilayete on iki saat mesafede bulunan Hozat Kasabası mukaddema bir adi karye iken Dersimce…” ifadesi ( ki burada kastedilen Hozat’ın Küçük bir köy olduğudur) 1325 Tarihli Salnamede bulunmakta olup, 242. sayfadadır. Kaynak verilirken, sayfa numarasının 242 olarak verilmesi de bu yüzdendir. Maalesef sehven Salname Numarası hatalı girilmiştir.  Bu husus dergide de düzeltilmeye çalışılacaktır. Sehven yapılan bu hatadan dolayı özür diliyorum.
 
Sayın Prof. Dr. Ahmet Nezihi Turan’ın belirttiği gibi '…salname yüzünden beyhude savunma yapmış. Meslek usulüne uygun icra edilmediğinden can sıkıcı bir tartışmaya sebep olmuş…',  ayrıca Sayın Dr. Yalçın Çakmak’ın da belirtiği gibi '…Neticede herkes tarihçi değil ve Osmanlıca da bilmeyebilir…' ifadelerine de katılıyorum. Dolayısıyla yukarıda da belirttiğim gibi sehven yapılan bu hata dergide de düzeltilmeye çalışılacaktır.
 
Sorumlu gazetecilik anlayışınızdan dolayı bu açıklamayı da dikkate alacağınızı umuyorum. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Saygılarımla."
 
Konuyla ilgili makalenin diğer yazarı Doç. Dr. Sevim Erdem tarafından ise herhangi bir açıklama yapılmadı. 
(duvar)