Kürt aydını Xelîl Xeyalî Çarşamba günü Ankara'daki mezarı başında anılacak

Yirminci yüzyılın ilk yarısında önde gelen Kürt aydınlarından Xelîl Xeyalî 3 Mayıs Çarşamba günü Bitlis Düşünce ve Akademik Çalışma Grubu öncülüğünde Ankara'da anılacak. Cebeci Asri Mezarlığından anılacak olan Xelîl Xeyalî'nin şimdiye kadar mezarının nerede olduğu bilinmiyordu.

Kürt aydını Xelîl Xeyalî Çarşamba günü Ankara'daki mezarı başında anılacak

Bitlis'in Mutki doğumlu Xelîl Xeyalî'nin doğum ve ölüm tarihleri kesin olmamakla beraber 1848-1950 olarak biliniyor. Xelîl Xeyalî, çocukluğunda Said-i Kürdi'nin tavrından etkilenerek eğitim konusunda özel bir çaba sarf etmiştir. 

İlk öğrenimini Diyarbakır'da gördükten sonra da dönemin bilim merkezi olarak görülen istanbul'a gelerek üniversite okumuştur. osmanlı döneminde çeşitli devlet kademelerinde görev alan Halil Hayali bey'in son memuriyeti de halkalı yüksek ziraat mektebi muhasebeciliğidir. 1900 yılından itibaren aralarında kadri cemil paşa, Ekrem Cemil Paşa, Kamuran ve Celadet Ali Bedirhan bey'ler gibi onlarca gence kucak açıp onların kendi ilgi alanlarında daha da gelişip başarılı olmaları için her türlü desteği sunmuştur.

Mekteb-i tıbbiye'de öğrenci olan Diyarbakır'ın çermik ilçesi Zazalar'ından Ziya Gökalp ile tanışarak birlikte Kürtçe'nin gramerini ve sözlüğünü yazmaya başlarlar. Ziya Gökalp, Diyarbakır'a geri dönünce ve beraberinde de bu çalışmaları da götürür. Gökalp daha sonra bunları yaktığını söyleyerek geri vermek istemeyince Xelîl Xeyalî bu eseri yeniden yazmaya başlar. Xelîl Xeyalî ilk Kürtçe alfabenin sahibi olarak da biliniyor.

Xelîl Xeyalî Kürt Terakki ve Teavün Cemiyeti'nin kurulması için ön ayak olan Xeyalî, Kürt Neşr-i Maarif Cemiyeti'nin de kurucularından birisidir. Bediuzzaman Sadi-i Kürdi; "İki Mekteb-i Musibetin Şahadetnamesi yahut Divan-ı Örfi ve Said-i Kurdi” adlı kitabında Xelîl Xeyalî'den söz eder:

Bediuzzaman Sadi-i Kürdi'nin Halil Hayali üzerine söyledikleri…

"İşte milli onurun bir örneğini size takdim ediyorum, ki o da Mutkili Halil Hayali efendi'dir. milli onurun her alanında olduğu gibi dilbilimi (Kürtçe) alanında da derinleşmiş ve dilimizin esası olan alfabesini ve gramerini hazırlamış ve diyebilirim ki bu uğurda gösterdiği gayret, çalışma ve çabalar onun maneviyatıyla bütünleşmiştir. Bu kişi, örnek bir onurlu davranış göstermiş ve gelişmeye muhtaç dilimize dair temel atmış olduğundan, onun yolunu izlemeyi ve bu alandaki çalışmaları daha da geliştirmeyi onur sahiplerine tavsiye ederim.”