'Kürt seçmen, Doğu'da ve Batı'da iki farklı mesaj verdi'

'Kürt seçmen, Doğu'da ve Batı'da iki farklı mesaj verdi'

Eski AK Parti Milletvekili Abdurrahman Kurt, Kürt seçmenin Doğu'da ve Batı'da iki faklı mesaj verdiğini söyledi. Batı'da PKK'ya karşı kızgınlığın Kürtlere karşı kızgınlıkla iç içe geçtiği bir üsluba karşı tavır oluştuğunu ifade eden Kurt, Kürt seçmenin verdiği mesajın AK Parti'de gerekli ölçüde analiz edildiğini düşünmediğini de vurguladı.

Çözüm sürecinde Akil İnsanlar Heyeti'nde de yer alan AK Parti'nin eski Diyarbakır Milletvekili Abdurrahman Kurt, 31 Mart yerel seçimlerinde Kürt seçmenin verdiği mesajları Sputnik'e değerlendirdi. Kürtlerin Doğu'da ve Batı'da iki farklı mesaj verdiğini ifade eden Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doğu'da HDP'yi Kırmızı Kartla Cezalandırdı"

Bunu görmek lazım. Özellikle Doğu'da hendek ve şiddet siyasetine karşı HDP'yi bir kırmızı kartla cezalandırdı, doğrusunu söylemek gerekirse. Bu cezalandırma hendeklerden bu yana süregelen ikinci cezalandırma ve artarak devam ediyor. HDP'nin aldığı yerlerde bile örneğin Hakkari'de bile ilçelerini kaybettiğini yer yer görüyoruz. Birçok yerde ciddi bir şekilde tekrar AK Parti'nin sahaya yarış adına döndüğünü görüyoruz.

"Batı'da PKK'ya OIan Kızgınlıkla Kürtlere Olan Kızgınlığın Arasındaki Çizginin Kaybolmuşluğuna Tavır"

Batı'da ise bu sefer özellikle son dönemde gelişen PKK'ya karşı kızgınlığın Kürtlere karşı kızgınlıkla iç içe geçtiği bir üsluba karşı bir tavır oluştuğunu da söylemek mümkün. Sadece Kürtler açısından değil bu, bir boyutuyla baktığımız zaman AK Parti'nin kendisini toparlaması adına aslında 7 Haziran'dan bu yana devam edegelen bir seçmen mesajı var. AK Parti'nin de genel olarak bunu görmesi lazım. Kürtler özelinde de bu mesajın içerisinde özellikle PKK'ya olan kızgınlıkla Kürtlere olan kızgınlığın arasındaki çizginin yer yer kaybolmuşluğuna ilişkin bir tavır olduğunu söylemek mümkün diye düşünüyorum. 

Batı'da Kürtler Gurbette Hissettiriliyor

Başka bir boyutun daha olduğunu vurgulayan Abdurrahman Kurt, bu konuda önceden de uyarılarda bulunduğunu söyledi. Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Önceden de uyarmıştım. Özellikle Batı illerinde demografik dağılımla ilgili ciddi anlamda Kürtlerin uğradığı mağduriyet var. Bunu görmek lazım. İstediklerinden tutun belediye başkanlıklarına kadar bir çeşit Batı'da Kürtler gurbette hissettiriliyor. Meclis üyelikleri ve belediye başkanlıkları gibi hatta milletvekili seçimlerinde hak ettikleri oranda Antalya, Mersin, Adana gibi illerde, İstanbul'da demografik anlamda hak ettikleri yeri bulamamak gibi gelişen uzun süreli bir tepki vardı. Onun daha bir somutlaştığını görmek gerekiyor."

Örneğin İstanbul'daki Kürtlerin seçmen nüfusu ile meclis üyeliklerinde işgal ettikleri yerlere baktığınız zaman, belediye başkanlıklarında işgal ettikleri yerlere baktığınız zaman bu uzun zamandan beri süregelen bir problemdi. Bu problem defalarca her toplantıda dile getiriliyordu. Özellikle Doğu, Güneydoğu seçmeni açısından bu bölgelerde bu çok ciddi anlamda dikkate alınmamıştı. Bu sefer özellikle bu son süreçte patlamaya doğru, o tepkiye doğru gittiği belliydi ve bu tepkiler maalesef ortaya kondu.

Beka Söylemi Ters Mi Tepti ?

Peki, seçim sürecinde Cumhur İttifakı tarafından dile getirilen ‘beka sorunu' söylemi seçmen nezdinde tutmadı mı, ters mi tepti? Abdurrahman Kurt, bu soruya, "Ben öyle düşünmüyorum, esas meselenin özü orada aranmamalı. Dediğim gibi özellikle Kürtlerle ilgili demokratik temsil noktasında, hak ettikleri yerlerle ilgili ve PKK'ya kızgınlıkla Kürtler arasındaki ayrımın yer yer karıştırılıyor oluşuna ilişkin söylemlerle ilgili tepkinin verildiğini düşünüyorum" yanıtını verdi.

7 Haziran'da Da 'Mesajı Aldık' Denilmişti Ama...

AK Parti'nin ne yapması gerektiğine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Abdurrahman Kurt, seçimlerle ilgili AK Parti'nin kendi muhasebesini değişik kurumları ile yapacağını belirtti.

Kurt, "Daha önce 7 Haziran'da da söylendi, ‘bu mesajı aldık' denildi ama ben doğrusu söylemek gerekirse mesajın gerekli ölçüde analiz edildiğini düşünmüyorum. AK Parti'nin özellikle bölgesel anlamda geldiği başarının, başarı olarak algılanması bile beni incitiyor aslında. Çünkü AK Parti bu değildi normalde. Çünkü AK Parti 2007 yılında hatırlayınız seçimlerde geldiği nokta itibariyle Doğu, Güneydoğu'da yüzde 55, Türkiye genelinde ise yüzde 47.5 civarındaydı. O yüzde 47.5 oranın da en az 1.5-2 puanı o yüzde 55'in etkisiyle gelen bir etkiydi. Yani yüzde 40-45'lerde iken Türkiye'nin batısı, bölge Doğu, Güneydoğu yüzde 55'lerdeydi. Oradan buraya gelişlerin sebebi hâlâ iyice analiz edilmiş değil bence" diye konuştu.