Nadya Murat: Ezidileri en iyi Yahudiler anlayabilir, Yahudileri örnek almalıyız
Geçen hafta İsrail'in başkenti Tel-Aviv'de bulunan Birleşmiş Milletler iyi niyet elçisi Ezidi Kürt Nadya Murad Jerusalem Post gazetesine verdiği mülakatta Ezidilerin, Yahudilerin 70 yıl önce yaşadıklarını soykırımı şimdi kendilerinin yaşadığını, dolayısıyla kendilerini herkesten çok Yahudilerin anlayabileceğini söyledi.
Nadya Murad, şimdiye kadar pek çok ülkede bulunduğunu ve Ezidi topluluğuna destek sağlamak için yönetimlerle toplantılar yaptıklarını ancak her zaman en çok İsrail'de bulunmak istediğini ifade etti. Pek çok kurban da buraya gelip İsrail devleti ve halkından yardım almak istiyordu.
ISRAID ve diğer insani yardım örgütleri ile İsrail Parlamentosu Knesset'de, geçtiğimiz Pazartesi günü soykırım anısına düzenlenen bir konferansta ev sahipliği yapan Ksenia Svetlova'nın katkılarıyla Nadya Murad burada bir konuşma yaparak Ezidi topluluğunun yaşadığı acı tecrübeyi anlattı.
"Ezidi soykırımı ile 70 yıl önceki Yahudi soykırımının benzer sahneleri"
Murad, konferansta, pek çok açıdan Yahudilerin soykırımdan sonra gösterdikleri direngenliğin, üç yıl önce IŞİD tarafından hayatları darmadağın edilen insanlar için yol gösterici olduğunu belirtti. Murad şöyle devam etti:
Ağustos 2014'te binlerce Ezidi topraklarını terk ederek Kürdistan Bölgesindeki kamplara yerleşmek zorunda kaldılar. Binlercesi IŞİD tarafından öldürüldü ve 1941-42 yılında Almanya'daki ölüm mangalarının Sovyetler Birliği'ndeki Yahudileri katletmelerine benzer sahnelerle kırk toplu mezara gömüldüler."
Pek çok Ezidi gibi kendisinin de İsrail'den, Yahudilerin bunca büyük bir yıkıma maruz kaldıktan sonra kendisini nasıl inşa edebildiğini öğrenmek istediğini dile getiren Murad, "Bu soykırımdan önce, Yahudi topluluğuna dair çok az bilgim vardı. Çünkü Irak'ta fazla Yahudi yok. Bu kampanyaya başlamadan önce, Yahudi topluluklarının bizi desteklediklerini hiç bilmiyordum." diyerek Avustralyalı yönetmen Yazda'nın büyük annesi ile buluşmasını anlatıyor.
"Biz de Yahudiler gibi yapmalıyız"
"Nikki [Marczak, Avustralyalı yönetmen] beni Avustralyaya götürerek, direngenliklerini ve topluluklarını nasıl yeniden inşa edebildiklerini göstermek için büyük annesiyle tanıştırdı. Güçlü kalma ve kültürlerini koruma yetenekleri... bu bir örnek. Ben şahsen bunlara şahit olmaktan çok memnun oldum. Yahudiler bizim için bir örnek. Biz de aynısını yapmalıyız"
