NATO'ya karşı Türkiye'nin Kürt kartı

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine saldırısı üzerinden NATO tartışması tırmanıyor.

NATO'ya karşı Türkiye'nin Kürt kartı

Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine saldırısı üzerinden NATO tartışması tırmanıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un “NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği”ni söyleyip ABD ve Türkiye’yi eleştirmesi, Türkiye’nin NATO tarafından ‘en büyük tehdit’ olarak tanımlanan Rusya’dan S-400 savunma sistemi almasının yarattığı kriz son dönemde öne çıkanlar arasında.

Son olarak Erdoğan yönetiminin NATO’nun Polonya ve Baltık ülkelerini savunma planını kabul etmek için NATO ülkelerinden DSG/PYD’yi resmen ‘terör örgütü’ olarak tanımalarını istediği yönündeki açıklamalar, 3-4 Aralık’ta Londra’da toplanacak zirve öncesinde NATO’nun önündeki ciddi sorunlar olarak duruyor.

Evrensel yazarı Yusuf Karataş, “Türkiye’nin NATO krizinin derinleşmesinde etkin bir rol oynaması en çok Rusya’yı memnun ediyor” derken, “Ancak Türkiye’nin NATO’da üsteleneceği yeni görevlerin uzun vadede Rusya ile daha fazla karşı karşıya gelmesine yol açacağını söylemek için kahin olmaya gerek yok” notunu düşüyor.

Türkiye’nin NATO ile krizindeki DSG/PYD’nin “terör örgütleri” listesine alınması konusuna ayrı bir parantez açan yazar, bunun Kuzey ve Doğu Suriye’de Türkiye’ye yönelik bir tehdit olduğunun kabul ettirilmesi anlamına geldiğini kaydediyor.

Türkiye’nin askeri harekâtına karşı NATO içinden hem destek ve hem de tepki açıklamaları geldiğini hatırlatan Karataş, “Dolayısıyla NATO içindeki görüş ayrılıkları, Türkiye yönetimine S-400 krizini NATO içinde çözmek için sınırlı da olsa bir hareket alanı yaratıyor. Böylesi bir çözümün mümkün olmadığı koşullarda bile karşı karşıya bulunduğu krizi ve yaptırım tehdidini ertelemek için belli bir zaman kazandırıyor” görüşünü dile getiriyor.

Erdoğan iktidarının, NATO’daki bölünmüşlüğü S-400 krizinde olduğu gibi bu konuda da kendi politikalarının NATO ülkeleri tarafından onaylanma başarı şansının yüksek olmadığını söyleyen Karataş, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un, “NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiği” eleştirisini buna örnek olarak gösteriyor ve ekliyor:

“NATO zirvesi öncesinde Kürt kartını oynamaya çalışan Türkiye’deki iktidar, anlaşıldığı kadarıyla kendi sorunlarını çözmek yerine, bu sorunları ciddi bir kriz yaşayan NATO’ya taşıyıp uyguladığı yanlış politikalara zaman kazandırmayı bir başarı olarak pazarlamak istiyor.”

Yazıya buradan ulaşabilirsiniz