PKK 'barış süreci'ne ilişkin şartlarını açıkladı

PKK’nin üst düzey yöneticilerinden Murat Karayılan, kendilerine barış mesajları gönderildiğini belirterek, “Barış isteğinde samimi olan varsa önce bu ‘terör listesi’ni ortadan kaldırsınlar” dedi. Karayılan Ankara-Şam arasındaki normalleşmeye ilişkin ise "Umarın Beşar Esad hata yapmaz" yorumunda bulundu.

PKK 'barış süreci'ne ilişkin şartlarını açıkladı

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan örgüte yakın bir TV kanalında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye’nin Rojava, Şengal ve Kürdistan Bölgesi’nde saldırılar düzenlediğini dile getiren Karayılan “Bunu hangi gerekçe ile yapıyor? AB, ABD’nin PKK’yi ‘terör listesi’ne koymasını gerekçe yapıyor. 'Listelerinde var, benim yaptıklarım meşru' diyor. Buna dayanıyor, onlar da destekliyor. Bu destektir. Eğer destek vermeseler her gün halkı nasıl bombalayabilirlerdi?” dedi.

Saldırılarda ABD ve AB’nin siyasetinin de payı olduğunu ileri süren PKK yöneticisi “Saldırıların sorumlusu bu güçlerdir. Bu yüzden bu güçler siyasetlerini değiştirmeliler. Artık yeter. Komployu artık sonlandırın. Halkımızın beklentisi de budur” ifadelerini kullandı.

"Barış mesajı gönderenler, önce terör listesini kaldırsınlar"

Kendilerine “barış mesajları” geldiğini belirten Karayılan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Arada bize bazı mesajlar gönderiyorlar. 'Biz barış istiyoruz, siz de açıklamalarınızda barış istediğinizi söyleyin, savunmanızı yaptığınızı belirtin' diyorlar. Biz de savunma yapıyoruz, biz zaten barış istiyoruz. Barış isteğinde samimi olan varsa önce bu ‘terör listesi’ni ortadan kaldırsınlar.”

Yeni bir "Barış Süreci" için Öcalan’ın serbest kalması gerektiğini ifade eden Karayılan “Önder Apo'nun fiziki özgürlüğü temelinde bu sorun çözülebilir, Kürdistan ve Ortadoğu’da tam anlamıyla barış gelişebilir. Eğer bugün savaş hala devam ediyorsa bu komplocu güçlerin siyasetinden kaynaklıdır. Türk devletinin siyasetine destek veriyorlar ve bu yüzden Türk devleti her türlü silahı kullanıyor. Hiçbir sonuç alamıyorlar ama yasaklı silahları kullanmaktan vazgeçmiyorlar çünkü arkalarında uluslararası güçler var”  dedi.

"Umarım Rusya Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı bir tavır almaz"

Rusya’nın girişimiyle Ankara ve Şam arasındaki normalleşme adımlarına da değinen Karayılan bu konuda ise şunları söyledi:

“Umarım Rusya Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı bir tavır almaz. Fakat herkes çıkarlarını esas alıyor. Bu da bugünkü siyasetin bir gerçekliği. Fakat Suriye’yi bu hale getiren de Erdoğan’ın siyasetidir. Suriye’yi yıktı, Suriye’deki bütün çeteleri etrafına topladı ve bu şekilde Kürt siyasetini yenilgiye uğratmak istedi. Daha sonra, “Gidip Şam’da namaz kılacağım” dedi. Suriye halklarının düşmanıdır Erdoğan.

"Başlangıçta PYD ve YPG'nin Türkiye ile ilişkileri vardı"

Başlangıçta PYD ve YPG'nin Türkiye ile ilişkileri vardı. PYD Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye'yi birkaç kez ziyaret etti. O dönemde Türk devleti ile aramızda ateşkes vardı. “Çözüm” denen bir süreçti ama çözüm süreci değildi. AKP bunu özel savaş bağlamında değerlendirdi. Ama diyalog vardı. O dönem Türk devletinin talebi Kürtlerin de Şam’a saldırmasıydı. Mesela açıkça Qamişlo’daki gümrük kapısına el koyun, size her şeyi vereceğiz dediler. Daha sonra Halep ve Şêxmaqsûd’a yönünüzü verin ki Halep düşsün, dediler. Halep’in düşmesini istediler. Bu şekilde Şam’a gideceklerdi. Kürtler bunu kabul etmedi.

"Esad hata yapmamalı"

Erdoğan'ın Kürtlere ve Rojava’ya dönük politikasını değiştirmesinin sebeplerden birinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Tek nedeni değil elbette ama bu da bir nedeniydi. Kürt siyaseti çizgide ısrar etti, Suriye karşısında durmadı. Dursaydı Suriye yenilirdi. Suriye şimdi Rusya ve İran'a sırtını dayıyor. Ancak başlangıçta, örneğin 2012'de, 2013'te, Türkiye'nin dediği gibi Kürtler onlara karşı dursaydı başarısız olurlardı. Eğer bugün başarısız olmamışlarsa Rojava’da yürütülen Kürt siyasetinin ve Kuzey-Doğu Suriye’de inşa edilen özerk sistemin sonucudur. Bu politika sonucu Kürtler ve Araplar birlik oldu. Kürtler demokrasi yanlısı Araplarla birlikte IŞİD’i yenilgiye uğrattı. Suriye bu şekilde ayakta kaldı. Gerçek budur.

Bu yüzden Şam hükümeti bir hataya düşmemelidir. Beşar Esad hata yapmamalı. Tarihe bakın, Sayın Hafız Esad'ın onca saldırıya karşı nasıl ayakta durdu? Resmi veya gayri resmi olarak Kürtlerin desteğiyle oldu. Yine Saddam Hüseyin de Kürtlerle ilişkilenseydi, kendisinde bazı değişiklikler yapsaydı, büyük ihtimalle sonu böyle olmazdı.

"Erdoğan şu an sıkışmış durumda"

Kürt toplumu bu topraklarda kalıcıdır, kimse kendini şaşırmasın. Umarız Suriye hükümeti burada hata yapmaz ve Tayyip Erdoğan'ın elini güçlendirmez. Tayyip Erdoğan şu anda seçim taktiği yapıyor. Erdoğan şu an sıkışmış durumda. Suriye siyasetinde başarılı olamadı. Başarısız olmasının en büyük sebebi Kuzey-Doğu Suriye'nin direnişidir. Yani Suriye politikasında başarısız oldu. Bunun için de geçmişte yaptığı her şeyin tam tersini yapmaya çalışıyor. Çünkü çaresiz kalmış. Birincisi seçime gidiyor. Bundan dolayı Suriye için adım atıyor. Suriye’nin reddetmesi, kabul etmemesi lazım. Eğer kabul ederse büyük bir yanlışa düşer, kalan dostlarını da, vatandaşlarını da kaybeder. Bu hataya düşmemeli.”