Temelli'den çözüm çağrısı

Temelli'den çözüm çağrısı

HDP Eşbaşkanı Temelli, Binali Yıldırım’ın kullandığı ‘Kürdistan’ ifadesini hatırlatarak, ‘Seçim zamanı Kürt olup, seçim bittikten sonra kurtlar ile kurt işareti yapanlara en güzel cevabı 23 Haziran’da vereceğiz’ dedi. Temelli ‘İmralı’dan gelen mesajlara kulak verelim’ çağrısında da bulundu.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, partisinin bayramlaşma programı kapsamında Siirt ve ilçelerinde temaslarda bulundu. HDP Siirt İl binasına milletvekilleri Felaknas Uca, Meral Danış Beştaş ve Sıdık Taş ile birlikte gelen Temelli’yi, parti yöneticileri, Barış Anneleri, HDP PM üyelerinin yanı sıra onlarca yurttaş karşıladı. 

Belediyenin konferans salonunda yurttaşlar ile bayramlaşan Temelli, burada kısa bir konuşma yaptı. Salondakilerin bayramını kutlayarak konuşmasına başlayan Temelli, “Sizler sayesinde yeniden belediyemizdeyiz ve bir aradayız. Bu sadece belediyenin kazanılması değildir, belediyelerin kazanılma meselesi değildir, bu Türkiye’de barış ve demokrasi mücadelesinin attığı büyük bir adımdır. 31 Mart seçimlerinde Türkiye siyasetinin kulvarını değiştirdik. Türkiye’nin içinde bulunduğu çıkmaza, seçenek yarattık ve yol açtık.” dedi. 

2015 yılından bugüne kadar yaşananlara da dikkat çeken Temelli, “Geride bıraktığımız dört yılın çok iyi analizini yapmak zorundayız. Bu dört yıl boyunca Türkiye’ye dayatılan tecrittir, tekçi bir rejim anlayışıdır, baskıdır, şiddettir ve zulümdür. HDP ile bugün Türkiye’nin önünde yeni bir seçenek açılmışsa tam da bu dört yıla olan itirazdan dolayıdır. Halklarımız bu dayatmayı kabul etmemiştir.  Halkımız, bu Türkiye’nin tecrit edilmesi anlamına gelen mutlak tecridi kabul etmemiştir. Türkiye’de faşizmi kurumsallaştırmaya çalışanlara itirazı en yüksek sesle vermiştir. Geride bıraktığımız dört yıl, 5 Nisan 2015’te başlayan bir mutlak tecrit dönemi olarak karşımıza çıkan bir dört yıldır. Bu dört yılda Türkiye’de yeni bir hukuksuzluğa, adaletsizliğe tanıklık etti. Bu adaletsizlik ve hukuksuzluk ülkenin her yerini kapladı. Her gün hukuksuzluğa hukuksuzluk eklenirken, halkların en temel hakları gasp edildi. Kürt halkına bunca yıl dayatılan zulme yeni zulümler eklendi. Onun kendi iradesinin temsiliyeti olarak ortaya çıkmış belediyelere kayyum atandı. Demokratik siyaset yok sayıldı. Birçok arkadaşımız tutuklandı. Demokratik siyaseti tasfiye etmek, belediyelerimize kayyum atamak, basın özgürlüğünü ortadan kaldırmak, fikir özgürlüklerini yok saymak gibi saldırılar ile gelen bu faşizmi kurumlaştırma zihniyeti, bu kayyumcu zihniyet 31 Mart’ta başarısızlığa uğramıştır” diye konuştu.

Yıldırım'a Cevap

KP’nin İBB Adayı Binali Yıldırım’ın geçen günlerde Diyarbakır’da kullandığı “Kürdistan” lafını hatırlatan Temelli, ”İstediğiniz kadar Kürdistan deyin, hiçbir Kürt vatandaşı size oy vermeyecek. Seçim zamanı Kürt olup, seçim bittikten sonra kurtlar ile kurt işareti yapanlara en güzel cevabı 23 Haziran’da sandıkta, HDP’liler olarak hep beraber vereceğiz. Türkiye siyasetinin ihtiyaç duyduğu şey samimiyettir, hakikattir. Hakikatin sesini, hep birlikte yükselteceğiz” dedi. 

"Çözümün Muhatabı Belli"

Temelli, hakikat mücadelelerini adaletle buluşturacaklarını ifade ederek, Kürt sorunun çözmek için sahici adımların atılmasının zamanı geldiğini kaydetti. 2013’te yarım bıraktıkları işi, gerçek muhataplarıyla toplumla buluşturmak zorunda olduklarını dile getiren Temelli, konuşmasına şöyle devam etti: “O yüzden mutlak tecridin kırılması önem taşıyordu, bunu başardık. Tüm açlık grevi direnişçilerini kutluyorum. Bu direniş, bu mutlak tecridi kırmıştır. Kürt meselesinin çözümü, Türkiye’de demokratik siyasetin önün açmak için sadece Türkiye’de değil Ortadoğu’da barış için bu denli kritik bir konum arz ediyorsa, o zaman bunun gereği yapılmalıdır. Mutlak tecridin kırılmasının en önemli noktası buydu. Tüm dünyaya bir kez daha anlattık ki, Kürt meselesinin çözmek istiyorsanız bunun muhatabı ile muhatap olmalısınız. Bu konunun muhatabı da Sayın Öcalan’dır. Bu kadar nettir. Bunun için dünyayı yeniden keşfetmenize gerek yok. 2013 yılında bu oldu. Bütün insanların hafızasında bu yer etti. Demokratik siyaset, nasıl bir Türkiye ve dünya yaratığını bize gösterdi. 

Çözüm Zamanı

7 Haziran seçimlerinin bugün yıl dönümü. Demokratik siyaset özlemi ne denli önemli olduğu o süreçte ortaya çıktı. Bunu kabul etmeyenler, 7 Haziran’dan sonra ülkeyi savaşa sürüklediler. Dolmabahçe mutabakatı gibi eşitlik yurttaşlık çağrısı yapan metinleri yok saydılar, masaları devirdiler. 7 Haziran’dan sonra emekçileri, gençleri katlettiler. Cizre bodrumunda insanları katlettiler. Hiç birini unutmadık. Tüm saldırılara karşı hep birlikte direndik. Asla susmadık. Mücadelemizden vazgeçmedik. Tüm Türkiye halkları çağrı yapıyoruz. Gelin hep birlikte muhasebesini yapalım, yüzleşelim. Bu hataları tekrar etmeyelim. İmralı’da iki görüşme gerçekleşti. İmralı’dan gelen mesajlara da kulak verelim. Demokratik siyaset, müzakere, çözüm, onurlu bir barış, bu kavramlar çok kıymetlidir. Bu kavramlar topluma bir çağrıdır. Bu çağrılar 2013’de yapıldığından toplumun ortaya koymuş olduğu refleksleri bir kez daha hatırlayalım. Yeniden bu reflekslerin açığa çıkma zamandır. Toplum bu çağrıya kulak vermelidir. Herkes Öcalan ile konuşmalıdır, eleştiri yapabilirsiniz, fikirlerinizi söyleyebilirsiniz. Ama korkmayın, cesaretli olun. Ortak vatanımız demokratik bir çözüm bekliyor. Bu meselenin çözümü gerekir, şimdi zamanıdır. Bu gidişata, ceberut anlayışa hep birlikte son vermeliyiz. Hem Türkiye hem de Ortadoğu için başarabiliriz. Türkiye halklarının iradesi bu yöndedir. Demokrasiden ve barıştan yanadır. Bu toplum ve ülke, demokratik bir cumhuriyetle ile ancak yönetilebilir.