Türk basınında 'Barzani' tartışması

Türk basınında 'Barzani' tartışması

Karar gazetesi yazarı Akif Beki, Ak Parti hükümetinin son zamanlardaki Güney Kürdistan ve özellikle Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'ye yönelik tutumunu eleştirdi. Birkaç ay önce, Barzani Türkiye'ye geldiğinde Kürdistan bayrağının göndere çekildiğini hatırlatan Beki, Türkiye'nin Irak Başbakanı Haydar Abadi ile aynı fikirde olmasını da tutarsızlık olarak nitelendirdi.

Hürriyet gazetesinde yazılarına son verildikten sonra, geçtiğimiz günlerde Karar gazetesinde yazmaya başlayan Beki, Recep Tayyip Erdoğan başbakan iken bir dönem sözcülüğünü yapmıştı. Beki, özellikle Kürdistan Başkanı Mesud Barzani'ye yönelik oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıyı, hükümetin yakın geçmişteki tavrı ile karşılaştırarak eleştirdi.

Akif Beki, Yeni Şafak gazetesi yazarı ve hükümetin hem Batı Kürdistan hem Güney Kürdistan'a karşı bir tutum takınmasını ısrarla öneren kesimin başında gelen İbrahim Karagül'e, isim vermeden, atıfta bulunarak yazısına başlıyor. Karagül'ün 10 Temmuz 2017 tarihininde G20 zirvesi sonrası izlenimlerini konu edindiği "Dünyayı değiştiren üç lider.. "Kraliçe’nin adamları” Hamburg’u yakıp yıktı" yazısına alaycı bir gönderme yaparak, Türkiye'de gelişen Barzani aleyhtarlığının ne denli temelsiz olduğunun vurgulandığı "Bir 'Barzani'nin adamları eksikti" başlıklı yazı şöyle: 

***

"Hani “G-20 protestolarını İngilizler organize etti, Hamburg’u Kraliçe’nin adamları yaktı” diye Almanları dostça uyaran zehir hafiye bir yayın yönetmeni vardı... İşte o komplo üstadı, büyük oyunu yine gördü.

Oyun, bu sefer Barzani’nin referandum oyunu...

Sinsi tezgahı herkesten önce fark eden uyanık biraderimiz, Türkiye’nin başına örülmek istenen son çorabı önceki yazısında bir bir çözüp deşifre etti.

Demesine bakılırsa, içimiz şimdi de Barzani’nin ajanlarıyla kaynıyor, Ankara’da toz kaldırmadan at koşturup cirit atıyorlar.

Barzani’nin bizi işgale güç yetirecek bir peşgerme ordusu ve devletimzin kozmik dehlizlerine sızacak yaman bir istihbarat ağı olduğuna inanıyor pirimiz.

Emrindeki ajanlar, yaklaşan tehlikeyi görmemizi engelliyor, “Barzani’yi küstürmeyelim” argümanıyla göz boyayıp Türkiye’yi tuzağa itiyormuş.

Vay vay vay...

Yani kim ki “Irak’taki en sağlam müttefikimiz Barzani, aman onu da kaybetmeyelim, Barzani zayıflarsa meydan tamamen PKK ve İran’a kalır” diyorsa bilin ki Barzani’nin has beslemesidir, göbekten ona bağlıdır, Türkiye’ye ihanet yemini etmiştir, karşımızdaki şer koalisyonunun adamı, sadık görevlisidir.

Kraliçe'nin yerini Barzani aldı

Yeni düşman artık Barzani. Hangi taşı kaldırsan altından o çıkıyor.

Düne kadar Kraliçe’nin oturtulduğu ‘nöbetçi şeytan’ tahtında, artık dünkü en yakın dostumuz Barzani zorunlu ikamete tabi. Başımıza gelen her fenalık ondan bilinecek, ilk o taşlanacak.

İçimizi karıştıran karanlık düşman sürekli yer değiştiriyor, iki dakika sabit kalamıyor.

Bu Barzani değil miydi yahu, daha birkaç ay önce Ankara’ya geldiğinde bayrağını göndere çektiğimiz?

Birinci sınıf protokolle karşıladığımız Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi Başkanı olan Sayın Barzani değil mi bu?

İran’la nüfuz çatışmalarında, Bağdat hükümetiyle çekişmelerde, PKK terörüyle mücadelede baş müttefikimiz, bizim adamımız olan Barzani...Hani IŞİD’e karşı peşmergelerini silahlandırdığımız, YPG’yi dengelemek için sınırımızdan konvoy halinde kuvvetlerini Kobani’ye soktuğumuz Barzani’den başkası değil, değil mi bu?

Ne ara silah arkadaşlığından baş düşmanlığa geçti yahu?

O zaman da çocukluk hayaliydi bağımsız Kürdistan, bugün de. Sır değildi, hiç saklamadı.

Bu bizim için bir beka sorunuydu madem, neden Barzani’yi dost edinip biti kanlanıncaya, otonomisi palazlanıncaya kadar bekledik?

Bugün Barzani’ye karşı birleştiğimiz Bağdat’taki Başbakan, düne dek Başika’dan askerlerimizi çekmemizi isteyen İbadi’nin ta kendisi değil mi ayrıca?

Aynı zat, kampı derhal boşaltın diye bugün bile ültimatom yağdırmaya devam etmiyor mu?

Bağdat’taki İran kuklası hükümet, topraklarımızı terk edin diye ihtar verip bizi işgalci ve tehdit unsuru diye dünyaya gammazlarken yanımızda duran tek meşrulaştırıcı aktör değil miydi bu Barzani?

Kimler, kimlerle beraber

Komplo dahimizin içtihadına göre Barzani’nin günahı korkunç. Sınırımızın Irak tarafında ikinci bir İsrail kurmaya çalışıyor. Bu bir siyonist proje, onun için karşı çıkmalıymışız.

Plan, Türkiye’yi kuşatıp peşmerge gücüyle işgal etme planıymış.

Hatta Barzani’yi, IŞİD ve PKK ile eşitliyor, bir tutuyor arkadaş. Güya üçü de işbirliği içindeymiş, aynı merkezden kumanda edilip aynı harita çizimine hizmet ediyorlarmış.

Referandumun iptali için dümenden bastırmalarına kanmayın, sadece İsrail değil, ABD ile İngiltere ve Fransa da projenin arkasındaymış.

En büyük oyunmuş, bekamıza yönelecek kıyamet saldırısına hazırlıkmış ha...

Buna karşılık derhal Esad’la el sıkışıp aynı safta emperyalizme karşı ortak direniş sergilemeliymişiz.

E hani Barzani bizden, Esad ise PKK ve IŞİD’den yanaydı...

Hasbinallah; hezeyanlı bozukluklarla, sahte paranoyalarla, uydurma korkularla paniklete paniklete kafa bırakmadınız be millette."